Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1260 E. 2021/985 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1260 Esas
KARAR NO: 2021/985
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalı taraf arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki ile davalının mal alımı yaptığını, taraflar arasındaki cari hesap bakiyesi olan — davalıdan tahsil edemediğini, bundan dolayı davalı aleyhine —-esas numarası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafında —– tarihinde ilamsız icra takibinde yapılan borca itiraz edildiğini, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu bu sebeple itirazı iptali davasının devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekaleti ücreti davalıya yüklenilmesini talep ve beyan edilmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, davalının davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinde bulunamayacağını açıklanan bu sebeplerle davanın reddini, ücreti vekalet ve yargılama giderlerini davacı tarafa yüklenilmesini talep ve beyan edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; —-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—-sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, takip dosyası içeriğine göre; yetki itirazı sonrası —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı — davalı — olduğu, asıl alacak toplamı —- tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, — emrinin borçluya— tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen —- tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; —– takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi— tarafından düzenlenen kök rapor içeriğine göre—- Davacı şirketin — yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri —-gereğince yasal ve usulünce tutulmuştur.
2- Davacı şirketin—- yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri ticari defterleri —- gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı,
3- Davacı şirketin —- fıkraları gereğince kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu sahibi lehine delil niteliğinde olduğu,
Ticari defterler ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile —- — gereğince delili niteliğine haiz olabileceği kanaati oluşmuştur.
Davacı şirketin —- yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının süresinde yapılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu görülmüştür.
Detaylıca verilen davacı———- yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturalarla toplam —- tutarın da emtia sattığı, sattığı bu emtialara karşılık davalı taraftan — tahsilat yaptığı, böylece davacı tarafın yasal defter kayıtlarına göre davalı taraftan —- kaydi olarak alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafın incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, davalı tarafın ticari defter belgeleri ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamamıştır.” tespitlerine yer verilmiştir.
Bilirkişi —-tarafından düzenlenen ek rapora göre; “Raporum içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davalı yana ait incelenen—- yılı ticari defteri ile yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
1- Dava Konusunun; taraflar arasındaki uyuşmazlığın fatura alacağı konusu olup davalı tarafın faturalara itiraz ettiği görülse de— fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren —- içerisinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” maddesi gereğince somut olayda 8 günlük süre içerisinde davalı taraf faturaya itiraz etmemiştir,
2- Davalı tarafın—-hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı tespit edilmiştir.
3- Taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının davalı şirket tarafından davacı şirkete — tarihinde rapor ekinde ibraz edilen—- tutarında havale gerçekleştirdiği ve davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı,
4- Söz konusu ödeme dekontları davalı tarafından tarafın davacı yana yapıldığı davalı şirketçe ispat edildiğinde davacı tarafından davalı tarafından kaydi olarak —-alacaklı olacağı,
5- Söz konusu — tarihinde rapor ekinde ibraz edilen— ödemenin davalı tarafından ispat edilmediği takdirde davacı tarafın davalı tarafından kaydi olarak —-alacaklı olacağı ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri —– geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle—– düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir.——
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m:222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m:222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı cari alacağı oluşturan fatura konusu mal teslim edilip edilmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle —-alacaklı olduğu, davacının takip konusu fatura konusu içeriği malların davalıya teslimi hususunu ispatlaması gerektiği, davalının ticari defterlerini sunduğu, davalı defterlerinde davacı kayıtlarında olmayan —— tutarında havale gerçekleştirildiğinin tespit edildiği, bu tespit dışında taraf hesaplarının birbiri ile uyumlu olduğu, bu halde davalının bu ödemeyi ispatlaması gerektiği, ancak ispatlayamadığı, davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği, davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davalının yemin deliline de dayanmadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle—– alacaklı olduğunun sabit olduğu, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile
—- dosyasına davalının yaptığı itirazın iptalinin takibin aynı koşullarla devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 1.122,33 TL’den peşin olarak yatırılan 280,59 TL’nin mahsubu ile 841,74TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 280,59 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk dava masrafı, 154,55 TL tebligat-müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.195,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen 500,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8—— dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,—– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021