Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1227 E. 2021/136 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1227 Esas
KARAR NO : 2021/136

DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı ——- dava konusu zararın doğduğu dönemde ——- olduğu, davalı —- beri ———— yapmış olması, ——olduğunu bilmesi, İstanbul Anadolu ——. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin hatalı hukuki değerlendirme sonucu vermiş olduğu —— sayılı müvekkil aleyhine tazminat ödeme kararının temyiz aşamasında Yargıtay ilgili dairesi tarafından bozulacağını bilmesi ve işbu karara ilişkin ——yapılacak olan parasal ödemenin tehir-i icra kararı ile temyiz aşaması sonuna kadar durdurulabileceğini bilmesine rağmen ———ödeme yapılmasına engel olmadığını, —– işbu dava nedeniyle mahkeme kararı sonucu oluşan tazminat bedeli, yargılama giderleriyle beraber 77.044,00 TL olarak ödendiğini, bu aşamadan sonra ilgili mahkeme kararı temyiz edilmiş ve karar —— ilgili dairesi tarafından” —— ortaklar arasında eşitlik ilkesi dikkate alındığında tüm ortaklara yasaya uygun olarak konut verilmemesi” nedeniyle davacı —- tazminat ödenemeyeceği gerekçesiyle bozulduğu, işbu bozma kararından sonra İstanbul Anadolu —– Asliye Ticaret Mahkemesi ——— tazminat talepli davasını reddetmiş, işbu ret kararı, temyiz aşamalarından geçerek kesinleştiği, İstanbul Anadolu ——Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davanın reddi yönündeki kararının kesinleşmesi üzerine kendisine haksız yere ödenen —— iadesi için ———karşı İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün ——— sayılı dosyasında icranın iadesi için işlem başlatıldığı, haksız olarak ödenen bu paranın iadesi/tahsili mümkün olmadığı, —— hakkında icra dosyasından —–sistemi üzerinden yapılan sorgulamalarda adına herhangi bir gayrimenkul ya da araç kaydına rastlanmadığı, herhangi bir mal varlığı ve geliri bulunmayan ——- haksız yere ödenen 77.044,00 TL’nin tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, davalıların kusurlarından kaynaklanan müvekkil ———- ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …——vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 18.10.2018 tarihinde açılmış olduğu davanın zamanaşımına uğramış olduğu bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduğunu, dava şartları oluşmadığını, —- dışı —— hakkında gerekli tüm araştırmanın yapılarak tahsilat yapılamayacağı, müvekkillerden …, —– ödeme yapıldığı tarihte yönetim kurulu üyesi olmadığından yapılan ödemeden sorumlu tutulamayacağı, bu yönüyle davanın reddi gerektiği, o dönemde davacı—-maliki olduğu —– bölünmüş, bir kısmı yola terk edildiği, bir kısmı ise inşa edilemeyen blok için ayrılarak —— işlemleri ve ——–yaptırarak taşınmazlarını yasal hale getirmesi imkânı doğduğu, ancak ———- tüm taşınmazlarına konulan hacizler nedeniyle bu işlemler yaptırılamayacağı, kooperatif zor durumda kaldığı, davacı kooperatif taşınmazları için —— kararı ile yapılan ödeme ile bugün————– tarafından çok daha yüksek bir meblağ talep edilmesinin önüne geçildiği, davanın, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak açılmış olduğundan bahisle davanın reddini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 04/12/2020 tarihli celsesinde, davalılardan ———yönünden açılan davanın işbu dosyadan tefrikine dair karar verilmiş, yargılamaya diğer davalılar yönünden devam olunmuştur.
Dava, davacı ——–davalıların, davacı——–zarar verici eylemlerinin bulunduğundan bahisle, bu zararın tazmini istemine yönelik, —– sorumluluk davasıdır.
Dava dilekçesinde sorumluluk isnadına gerekçe olarak, davacı ———- İstanbul Anadolu ——-. Asliye Ticaret Mahkemesinin ———–esas sayılı kararı gereğince 77.044,00 TL’nin temyiz aşaması tamamlanmadan, —–ödenmesi ile kooperatif zararının oluştuğu, İstanbul Anadolu ——-. Asliye Ticaret Mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararının kesinleşmesi üzerine haksız yere ödenen 77.044,00 TL’nin iadesi için icra işlemi başlatıldığı, ancak haksız ödenen paranın iadesinin/tahsilinin mümkün olmadığı iddialarına dayandırılmıştır.
Mahkememizce İstanbul Anadolu ———- esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, yapılan incelemede, ——- ——-aleyhine dava açıldığı, o tarihte Kadıköy——— esas sayılı dosyası üzerinden görülen davada, 21/11/2006 tarihli karar ile, davanın kabulü ile ——– ödenmesine dair karar verildiği belirlenmiştir.
Kadıköy ——— esas sayılı ilamına dayalı olarak alacaklı ——— tarafından Kadıköy—– esas sayılı dosyasında, toplamda 62.577,99 TL’nin tahsili talepli, ilamlı icra takibi başlatıldığı, anılan takip kapsamında haciz işlemi uygulandığı, takip kapsamında ———– yatırıldığı, aynı gün kooperatif taşınmazlarına konulan hacizlerin kaldırılmasına dair karar verildiği, dosyamız arasına alınan icra dosyasının tetkikinden anlaşılmıştır.
Davalı yöneticilere atfedilen sorumluluk, — tarihinde yapılan bu ödemeye ilişkindir.
Nitekim sonrasında Kadıköy—- kararının bozulması üzerine yargılamaya İstanbul Anadolu —— esas sayılı dosyasında devam edilmiş,——– davasının reddine dair karar verilmiş, karar kesinleşmiştir. Davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesi ile Kadıköy——– esas sayılı dosyasının yeni esası olan İstanbul Anadolu —— esas sayılı dosyası kapsamında icranın iadesi işlemlerine başlanıldığı, haciz işlemi yapıldığı, takibin devam ettiği belirlenmiştir.
Davalılardan——- vekilince süresi içinde verilen cevap dilekçesi ile zaman aşımı defi ileri sürülmüştür.
Davalı yöneticilere atfedilen sorumluluk 09/06/2009 tarihinde yapılan ödemeye dayanmakla ve Kooperatifler Kanunun 98. maddesindeki “Bu kanunda aksine açıklama olmıyan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki —-şirketlere ait hükümler uygulanır.” düzenlemesi nedeniyle, ödeme tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 340. maddesi atfı ile 309. maddesi, işbu davada uygulanacak hükümlerdendir.
6762 sayılı TTK’nun 309/4. maddesinde; “– olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve—–olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle müruruzamana uğrar.” düzenlemesi getirilmiştir.
Dava —– tarihinde açılmış olup, 6762 sayılı TTK’nun 309/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımı süresi 09/06/2014 tarihinde dolmuş bulunmakla, davalılardan—– yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davalı … yönünden yapılan incelemede ise;
Sorumluluk sebebi olarak isnat edilen eylem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, —–yönetim kurulu üyeleri için ispat yükü ters çevrilmiş kusur esasına dayanan bir sorumluluk öngörmüş ve yönetim kurulu üyeleri aleyhine kusur karinesi kabul etmiştir (—–. Nitekim 6762 sayılı TTK’nun 338. maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını ispat edemedikleri takdirde zarardan sorumlu oldukları düzenlenmiştir.
Bu çerçevede yapılan incelemede; davacı —- yılına ilişkin genel kurul toplantısının 06/06/2010 tarihinde yapıldığı, —– raporunda D)Ortaklık İşlemler üst başlığı altında, 6. maddede “ortaklığı sona eren kişilere yapılan ödemeler” başlığında diğer ortaklar ve ödemeler yanı sıra —– ibarelerine yer verildiği, anılan 06/06/2010 tarihli genel kurul toplantısında, yönetim kurulu yıllık çalışma raporunun oy çokluğu ile onandığı, aynı genel kurul toplantısında 4. maddede davalı yönetim kurulu üyelerinin de ibrasına karar verildiği belirlenmiştir.
Davaya konu sorumluluğun —-yönetim kurulu çalışma raporunda açıkça yer verilmiş olmakla ve davalı yönetim kurulunun ibrasına dair karar verilmiş olmakla —— sorumluluğu koşullarının oluşmadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir. Bundan başka yapılan ödemenin Mahkeme ilamına dayalı olarak, haciz uygulanması üzerine yapıldığı, ödemeye dayanak kararın bozulması üzere, tahsil edilen tutarın iadesine yönelik icra işlemlerinin de devam ettiği Mahkememizce dikkate alınmış, davalı … yönünden de 6762 sayılı TTK’nun 336 vd. maddelerinde düzenlenen yöneticinin sorumluluğuna ilişkin şartların oluşmadığı belirlenmekle davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılardan …—.. yönünden davanın zamanaşımı yönünden reddine,
2-Davalı …—- davanın sübut bulmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.315,72 TL harcın mahsubu ile, fazla yatırılan 1.256,42 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
4- —- tarifesi 13/4.maddesine göre davalılar vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ..—– verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.