Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1217 E. 2021/244 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1199 Esas
KARAR NO : 2021/25

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketinin —- bir —– hizmetleri sağlayıcısı olup —-hizmet sunduğunu, müvekkil şirket tarafından davalının talepleri doğrultusunda gerekli test hizmetlerinin sunulduğunu ve davalının — doğrultusunda raporların tanzim olunduğunu müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkil şirketçe davalı şirkete çeşitli hizmetlerin verildiğini ve bu hizmetlerden dolayı faturaların ve cari hesap bakiyelerinin — tutarındaki borcun ödenmesi için müvekkil şirket tarafından yazılı ve sözlü —-taleplere rağmen davalı şirketçe bir ödeme yapılmadığını, bakiye alacak için davalı hakkında icra takibinin başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, icra takibinin aynen devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının açtığı davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davayı hiçbir şekilde kabul etmediklerini, müvekkilinin davacı tarafa çeşitli sebeplerle iş yaptırdığını, davacı şirkete hiçbir borçlarının bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İstanbul Anadolu —— takip sayılı icra dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İstanbul Anadolu —— takip sayılı icra dosyası içeriğine göre; 14/11/2017 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun davalı … olduğu; takibin cari hesaba dayanan alacak olduğu; 13.158,29 TL’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin davalı borçluya 17/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından 20/11/2017 tarihinde borca itiraz edildiği, takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ———- tarafından düzenlenen 11/03/2020 tarihli rapora göre; davacının defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 13.158,29 TL alacaklı olduğu, ——— ödeme yapıldığı ( ancak bir belge ibraz edilmediği),———- devrettiği, taraf defterleri arasındaki farkın 12.10.2017 tarihli 364,95 TLlik faturanın davalı kayıtlarında görünmemesi olduğu, davacı tarafça fatura teslimine dair belge sunulmadığı, davalı şirketin —— tarihlerindeki iki adet ödemesi toplamı 8.713,01 TLlik ödemelerin davacı kayıtlarında bulunmadığı, ödemelere ilişkin belge ibraz edilmediği, davacının kestiği—– faturanın 8 adetinin toplamı 16.118,22 TL olanların davalı defterlerine işlediği, 364,95 TL lik olan faturanın işlenmediği, 364,95 TL bedelli fatura içeriği hizmetin alındığı kanaatine varıldığı, davalının ödemeleri belgelendirmediği, 13.158,29 TL borcun ödenmesi gerektiği, takipten önce işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı tespit edilmiştir.
Davacı, davalıya hizmet verildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. (Yargıtay —————–
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 13.158,29 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay —– Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, 12.10.2017 tarihli 364,95 TLlik faturanın davalı kayıtlarında görünmediği, bu tutar yönünden davacının hizmet ifasını ispatlayamadığı, ayrıca davalının defterinde görünen ödemelere ilişkin verilen kesin süreye rağmen belge sunmadığı anlaşılmakla ödeme tutarı borçtan düşülmeksizin ve davalının defterinde olmayan fatura bedeli alacağa ilave edilmeyerek davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 12.793,34 TL alacaklı olduğunun sabit olduğu, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; İstanbul Anadolu — İcra müdürlüğünün — takip sayılı icra dosyasına davalının 12.793,34 TL yönünden yaptığı itirazın İPTALİNE; takibin 12.793,34 TL üzerinden aynen devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 873,91 TL peşin harçtan başlangıçta alınan 224,72 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 649,19 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı,224,72 TL peşin harç,800,00 TL bilirkişi ücreti, 146,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.207,12 TL yargılama giderinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.173,64 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —- hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —- hesaplanan 364,95 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
8-İstanbul Anadolu—– takip sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.