Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1204 E. 2020/299 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1204 Esas
KARAR NO : 2020/299
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/01/2017
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin ———– tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkil banka ile imzaladığı temel bankacılık ve hizmet sözleşmesine istinaden kendisine kredi verildiğini, davalının bu krediye istinaden harcamalar yaptığını, ancak davalının daha sonra bankaya olan borcuna ilişkin ödeme yapmadığını, ——–İcra ——- Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde ilamsız icra yoluyla takibin başlatıldığını, borçlunun süresi içerisinde başlatılan icra takibinde asıl alacağı kabul ettiğini ancak faiz konusunda itiraz ettiğini, davalının bankaya olan borçlarına rağmen tamamen kötü niyetli ve haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalıların——— İcra ———esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle % 20 den aşağı olmamak üzere yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin ——- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia etmiş olduğu hususlar doğru olmadığını, müvekkiller tarafından borca ve faize itiraz edildiğini, davacı -alacaklı tarafından müvekkil şirket adresine gönderilen ödeme emrine, borca, takibe, vekalet ücretine, fahiş faize ve her türlü ferileri ile harç ve sairlerine süresi içerisinde itiraz edildiğini, müvekkil şirketin böyle bir borcu bulunmadığını, itirazın iptalini isteyen —- —— belirlenmiş olan temerrüt faizi oranının yasaya uygun olduğunu, faiz ve ferilere yapmış olduğumuz itirazın yersiz olduğu, bankanın genel kredi sözleşmesi’ndeki genel işlem şartlarına dayanarak taleplerde bulunması, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek Genel işlem koşullarından oluşan ———– dayanarak müvekkillerimi mağdur eden davacının, başta yüksek orandaki temerrüt faizi olmak üzere —— taleplerinin reddini müvekkillerimin %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin —-Esas sayılı dava dosyasının —- tarihli tensip zaptında; davalı ———— edilerek mahkememizin ——– Esas numarasının alındığı görüldü.
DELİLLER:
——— İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyasının fotokopisi suretinin dosyamız arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı banka ile davalılardan asıl borçlu —————–arasında düzenlenen ———— dolayısıyla doğan borçtan dolayı hesabın kat edilerek ihtarname tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için bankanın davalı şirket ile ——– hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde borçluların borca itirazının iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyanın tetkikinde, davanın ilk olarak —– tarihinde —– Tüketici Mahkemesi’nin ———– sayılı dosyasında açıldığı, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlandığı, bilirkişi raporu alındığı, mahkeme tarafından ——- tarihinde görevsizlik kararı verilerek, dosyanın mahkememize gönderildiği ve mahkememizin ——- esas sayısına kaydının yapıldığı, davalı şirketin dava tarihinden sonra ——– tarihinde iflas ettiği anlaşıldığından, ——— tensip ile birlikte, davalı ———- hakkında açılan davanın dosyadan tefrikine karar verilerek davalı şirket hakkında açılan davanın mahkememizin iş bu —— esas sayılı dosyasında görülmeye devam ettiği, diğer davalılar ——–hakkında açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar verildiği görülmüştür.
Davaya konu —— İcra Müdürlüğü’nün—— esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —-tarihinde başlatılan takibin alacaklısının — borçlularının ———- olduğu; takibin kredi üyelik sözleşmesi açıklamasıyla toplam ——-alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu şirkete —-tarihinde, borçlu ——–tarihinde ve diğer borçlu ————- tarihinde tebliğ edildiği; borçlular tarafından süresinde borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığından bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın ——– tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasında, taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davalı şirketin davanın ilk açıldığı tarihten sonra iflas etmesi sebebiyle, ilgili ————-İflas Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış, —–İflas Müdürlüğü tarafından yazılan müzekkereye cevaben, iflas işlemlerinin——— dosyada görüldüğü, tasfiyenin basit tasfiye olarak kararlaştırıldığı, şirket hakkında verilen iflas kararının kesinleştiği, sıra cetvelinin ilan edildiği belirtilmiş, davayı konu talebin teknik incelemeyi gerektirmesi sebebi ile bilirkişi raporu aldırılmış, alınan rapor davacı banka vekili ile davalı iflas idaresine usulüne uygun tebliğ edilmiş, taraflarca rapora ilişkin herhangi bir beyan ve itiraz ileri sürülmemiştir.
Davalı şirket vekili tarafından ayrıca ödeme emrine itiraz dilekçesi ile cevap dilekçesinde, davalı şirket hakkında ——-Ticaret Mahkemesi’nin ilk olarak —— Sayılı dosyasından —— tarihinde İİK’nın 179/b maddesine göre borçlu şirket aleyhine yapılan ve yapılmış olan takipler ile yapılacak olan takiplerin durdurulmasına ilişkin tedbir kararı verildiğini, dolayısı ile müvekkili şirket aleyhine açılan takipler ile ilgili durdurma kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
HMK. 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almaktadır. ——- itirazın iptali davasının görülmesi için borçlu hakkında usul ve yasaya uygun olarak geçerli bir takip yapılması gerektiği, bu hususun dava şartı niteliğinde olduğu, HMK. 115/2. Maddesi uyarınca mahkemenin dava şartlarını yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, öncelikle geçerli bir takibin varlığı yönünden inceleme yapılmış ve ——Ticaret Mahkemesi’nin —— sayılı dosyasından———tarihinde davalı şirket hakkında 6183 sayılı kanuna göre yapılan ve yapılmış olan takipler ile yapılacak olan takiplerde dahil olarak İİKnun 206.m.1 sırasında yazılı alacaklar için yapılan takipler ve rehinli takipler haricindeki tüm icra ve iflas takipleri, satış ve muhafaza işlemleri gibi tedbir uygulamalarının İİK.nın 179/b maddesine göre durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İİK.nun 179/b maddesi “erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesiyle kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü müddetler işlemez——— hükmünü içerir. İş bu maddenin lafzında da açıkça belirtildiği üzere düzenleme emredici bir hüküm taşımakta ve erteleme davasında verilen tedbir kararından sonra borçlu aleyhinde takip yapılamayacağı yasal zorunluluk olarak belirtilmiştir.
———Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tedbir kararında açıkça İİK 179/b madde hükmü belirtilerek borçlu hakkında yapılan, yapılmış ve yapılacak takiplerin durdurulmasına karar verilmiştir. Mahkemece verilen tedbir kararında her ne kadar yapılan ve yapılmış takipler ile yapılacak takiplerinde durdurulmasına şeklinde karar verilmişse de anılan yasa hükmü belirtilmek suretiyle verilen tedbir kararı yasanın açık lafzına aykırı olamayacağı için mahkemenin tedbir kararından sonra takip başlatılamayacağından huzurdaki davaya konu geçerli bir takibin varlığından söz edilemeyecektir.
———————–sayılı kararında, İİK.nun 179/b madde düzenlemesi açıklanarak, iflasın ertelenmesi kararının verilmesinden sonra borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı, öncesinde başlamış bir takip varsa, başlayan takiplerin duracağı, iflasın ertelenmesi veya tedbir kararının verilmesinden önce başlatılan takip nedeniyle açılan itirazın kaldırılması, itirazın iptali ya da menfi tespit davalarına iflasın ertelenmesi (ya da tedbir) kararının etki etmeyeceği ancak, açılan bu davaların sonunda verilen ilamların infazını engelleyeceği belirtilmiş, ayrıca iflasın ertelenmesi ya da takip yapılmaması yönünde verilen tedbir kararından sonra yapılan takip nedeniyle itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması ile birlikte ya da ayrı olarak tahliye istenmesi durumunda ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yine ——— sayılı ilamında da “davalı tarafın —— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- sayılı dosyasında iflas erteleme davası açtığı, söz konusu davada ———– tarihli ara kararı ile İİK’nın 179/a ve b. maddesi kapsamında tedbirlere hükmedildiği, davalı borçlu hakkında tedbir kararından sonra ——– tarihinde davacı tarafından yapılan ilamsız takibe davalı borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığı, eldeki itirazın iptali davasının görülmesi için borçlu hakkında usul ve yasaya uygun olarak geçerli bir takip yapılması gerektiği, bu hususun dava şartı niteliğinde olduğu, geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/2,115. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan reddine” karar verileceği belirtilmiş, yerel mahkemenin bu yönde verdiği karar onanmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, somut olayda, ——— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Sayılı dosyasından ——-tarihinde İİK 179/b düzenlemesi gereğince tedbir kararı verildiği, davacı tarafından davalı hakkında ———tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, takip tarihinin, iflasın ertelenmesine ilişkin tedbir kararından sonraki bir tarih olduğu, anılan yasal düzenleme gereğince verilen tedbir kararı, davacının davalı aleyhine bu karar tarihinden sonra takip yapmasına engel teşkil edeceği, madde gerekçesinde bunun yasal zorunluluk içerdiği, eldeki itirazın iptali davasından kayıt kabul davasına dönüşen davanın da temelinin borçlu hakkında usul ve yasaya uygun olarak geçerli bir takip yapılması ve bu takibe borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davasının açılmış olması gerekmekte olup, ————– kararı ile de benimsenen ve yukarıda açıklanan ilkeye göre iflasın ertelenmesi dava dosyasında verilen tedbir kararına rağmen yapılan usulsüz takip sebebiyle geçerli bir takibin varlığından söz edilemeyeceği ve bu takibe dayalı olarak itirazın iptali ve devamında kayıt kabul istenemeyeceğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli olan 54,40 TL maktu harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2020