Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1198 E. 2022/964 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1198 Esas
KARAR NO: 2022/964
DAVA: İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ: 20/12/2022
BİRLEŞEN DAVA (——–esas)
DAVA: İtirazın İptali (Eser Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2019
KARAR TARİHİ: 16/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 3. Şahıslardan üstlendiği muhtelif imalat ve tadilat işlerinden bir kısmının davalı tarafından yapılması konusunda mutabakata varmış olduklarını, bu çerçevede müvekkilinin davalıya —- ödeme yaptığını, karşılığında davalı tarafından, —— bedelli faturaları tanzim ettiğini ve aldığı avanslardan —– kısmını da müvekkiline iade etmiş olduğunu, neticesinde müvekkilinin davalıdan—–cari alacağının bulunmakta olduğunu, bunun üzerine davalı borçlu aleyhine, şimdilik ——cari alacak için, —- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının müvekkilinden alacağı bulunmamasına rağmen, icra takibinden kısa süre önceki tarihe ait ——- bedelli faturayı düzenleyerek noter vasıtası ile müvekkiline göndermiş olduğunu, müvekkilinin fatura aslını iade ederek,—– dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe süresi içinde, haksız olarak itiraz ettiğinden takibin durmuş olduğunu, açıklanan nedenlerle, ——- sayılı dosyası ile açılan icra takibine, davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı hakkında %20 ‘den az olmamak kaydıyla kötü niyet icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili ile davacı şirketin, ——– yapım, tadilat ve imalat işlerinin yapımı işlerinin ortak yürütülmesi konusunda mutabakata varmış olduklarını, müvekkilinin mimar olarak şantiye şefi sıfatıyla bizzat sahada bulunmasının kararlaştırılmış olduğunu, bu doğrultuda, anılan işlerin yürütülmesi için, davacı tarafından müvekkiline,——– yevmiye numaralı vekaletnamenin verilmiş olduğunu, ilgili bankalara ait tüm işlerin tamamının baştan sona bizzat müvekkili ve müvekkilinin kontrolündeki alt taşeronlar tarafından yapılmış olduğunu, işlerin bir kısmının müvekkili tarafından yapılmış olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin tarafından anılan iş doğrultusunda; ———- iş yaptırılmış ve bu yapılan /yaptırılan iş bedellerinin de işi yapan taşeronlar tarafından müvekkiline fatura edilmiş olduğunu, bu doğrultuda yapılan/yaptırılan işlere ait tüm ödemelerin——- müvekkili tarafından eksiksiz olarak yapılmış olduğunu, müvekkilinin hesap mutabakatı yapılarak davacıdan olan alacağının tam tutarının hesaplanmasına ilişkin taleplerinin her seferinde bir bahaneyle davalı tarafından bertaraf edilmiş olması üzerine müvekkilince, ara hakkediş olarak ——–bedelli fatura düzenlenerek davacı şirkete keşide edildiğini, davalının, itiraz süresi olan 8 günlük süre geçtikten çok sonra faturaya itiraz etmiş ve iade etmiş olduğunu, müvekkili davalıdan — alacağı bulunduğunu, müvekkili tarafından davacı aleyhine, şimdilik ————–dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacının takibe süresi içinde, haksız olarak itiraz ettiğinden takibin durmuş olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmaya göre, müvekkilinin şantiye şefi olarak davalı tarafından sigortasının yaptırılacağının kararlaştırılmasına rağmen, müvekkilinin sigorta girişinin yapılmamış olduğunu, cebinden yapmış olduğu harcamaların davacı tarafından ödenmemiş olduğunu, davacının taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, süresinde ihtarın kesinleşmiş olduğunu, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN —— DOSYASINDA İDDİA: Müvvekili ile davalı şirket, ———– yapım, tadilat ve imalat işlerinin yapımı ve tamamlanması işlerinin ortak olarak yürütülmesi için mutabık kaldıklarını ve anılan işi “ortak olarak ” aldıklarını, müvekkilinin şantiye şefi olarak bizzat sahada bulunacağının kararlaştırıldığını, tüm iş müvekkilinin kontrolünde alt taşeron firmalar tarafından yaptırıldığını, davalı tarafından müvekkiline —–ödeme yapıldığını, müvekkili tarafından ise anılan işler doğrultusunda toplam——– yaptırıldığını, bu yaptırılan iş bedelleri işi yapan 3.şahıs/ taşeronlar tarafından müvekkiline fatura edildiğini, müvekkili davalı şirket ile hesap mutabakatı yapmak ve ara hak ediş faturası düzenlenmek istediğini ancak karşı tarafın buna yanaşmadığını, davalının müvekkiline göndermiş olduğu avanstan çok daha fazla masraf yapıldığını, bu sarfların müvekkili tarafından karşılandığını, davalı tarafından müvekkili aleyhine —- sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, yapılan takibe itiraz edildiğini ve devamında —– dosyasından itirazın iptali davası açıldığını ve halen derdest olduğunu, müvekkilinin davalıdan fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak masraflara ilişkin —- alacağının bulunduğunu, müvekkili tarafından davalı aleyhine şimdilik —- alacağına ilişkin —- dosyasından icra takibi yapıldığını, ancak davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek ——- sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20 den az olmamak kaydıyla İİK 67.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN —– DOSYASINDA SAVUNMA: Müvekkilinin davacıdan —- cari alacağının bulunduğunu, ancak davacı tarafın cari borcunu ödemediğini, bu nedenle davacı aleyhine —-dosyası ile icra takibi yapıldığını, davacının yetkiye itiraz ettiğini, akabinde —– dosyası ile yeniden icra takibi yapıldığını, davacının itiraz ettiğini ve —- sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığını, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu ve borcunun bulunmadığını, taraflar arasında ortaklık söz konusu olmadığını, müvekkilinin davacıya toplamda —– ödeme yaptığını, delil listesinde belirtilen faturalar dışında davacı delillerinin kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Hukuki niteliği itibariyle asıl ve birleşen dava; itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
—- sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine —— tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya —– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen 7 günlük süre içerisinde itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
—— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine —- tarihinde asıl alacak toplamı —– tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya —-tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen 7 günlük süre içerisinde —– tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Aldırılan ilk bilirkişi raporunda özetle; dava dosyasında, taraflar arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme bulunmamakla birlikte, tarafların arasındaki ilişkinin belirlenmesinde kullanılabilecek tek delilin —— tarihli, —– yevmiye numaralı vekaletname olduğu, dava dosyasına sunulmuş olan deliller ile taraflar arasındaki iş ilişkisinin, hangi iş kalemlerinin davalı tarafından yapıldığının, bu iş kalemleri dolayısıyla davalının haketmiş olduğu bedelin ne olduğunun tespit edilmesi mümkün olmadığını, dava dosyasına sunulmuş taraflar arasında imzalanmış bir hakediş de bulunmadığını, sunulan hakkedişler ——— davacı arasında düzenlendiğini, bu hakkedişlerin de davacı tarafından üstlenilmiş olan tüm işler yer aldığını, dolayısıyla, eğer ki taraflar ortak değilse, davacının üstlenmiş olduğu işlerin bedelinin hesaplanabilmesi için bu iş kalemlerinin neler olduğunun bilinmesi gerektiği, davacının davalı ile bahse konu işlerde ortak olup olmadığının belirlenebilmesi, ortak değiller ise davalının üstlenmiş olduğu işlerinin tutarının ne olduğunun hesaplanabilmesi için davacı tarafın, davalı tarafından yapılan işlerin hangileri olduğunu gösterir nitelikte delil sunulması gerektiği, davacının yukarıdaki usulüne uygun olarak noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı ticari defler ve kayıtlarına göre icra takip taribi itibariyle davalıdan——-alacağı bulunduğu, davalının yukarıdaki usulüne uygun olarak noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı ticari defter ve kayıtlarına göre davacıdan —- alacağı görülmekteyse de, davalının sunmuş olduğu cari hesap dökümlerine göre —- alacağı olduğu, taraflar arasındaki alacak/borç farklılığının davalının davacı adına ———- açıklamalı ——– tutarındaki faturanın davacının kayıtlarında bulunmamasından kaynaklandığı, fatura aslının davacı tarafından davalıya noter yolu ile iade edildiği bildirilmiştir.
Bilirkişi—— tarihli rapora göre; teknik değerlendirmede, dosya ve birleşen dosyaya sunulmuş olan beyan ve belgeler incelendiğinde, taraflar arasında imzalı bir sözleşme bulunmadığını,—— yevmiye numaralı vekaletnamesi ile; —— vekil tayin edilmiş olduğunu, davacı / karşı davalı———— imalatlar yapıldığını, davacı / karşı davalı —— yapılmış olan işlere ait düzenlenmiş hakkedişlerin eksik ve hakkediş şekil formuna uygun olmadığının görüldüğünü, davacı ile davalı arasında düzenlenmiş hakkediş bulunmadığını, bahsi geçen hakkedişler, davacı / karşı davalı —– düzenlenmiş hakkedişler olduğunu, davacı / karşı davalı—– İnşaat tarafından, yapılmış olan işlere ait düzenlenmiş hakkedişlere konu imalatlardan, ne kadarının davalı/karşı davacı —— tarafından yapılmış olduğunun belirtilmemiş olduğunu, taraflarınca da belirlenebilmesinin mümkün olmadığının görüldüğünü, bu sebeple davalı / karşı davacı —– tarafından yapılmış olduğu iddia edilen iş miktarı, bedeli hesaplanamadığını, nitelikli hesaplamaya yönelik değerlendirmede,—- aldığı bir kısım taahhüt işlerini ——- tarafından yapılması konusunda anlaşmış olduklarını iddia etmekte ve bu amaçla avans ödemelerinde bulunduğunun belirttiğini, bu iddiaya göre yapılan ödemelerin toplamı —- olduğunu, —- nakit olarak iade edildiğini, —- miktarlı iki fatura kesildiğini, bakiye —– alacak kaldığını, incelendiği üzere, şirket tarafından —– miktarlı havale bulunduğu anlaşıldığını, ancak bu havalelerden sadece bir kısmının—-tarafından iddia edilen avans ödemesi niteliğinde olduğunun belirtilmesi gerektiğini, gerçekten ilk üç faturanın —-açıklaması içerdiği, bunların toplamının—- olduğunu, iş avansı açıklaması içeren havale toplamının —– olduğu, son havale olan —— bedelli havalenin açıklamasının da gönderilen avansa yönelik olmadığı, ancak bu son havalenin de her iki tarafın kayıtlarında bulunduğunun anlaşıldığı, özellikle defter incelemesi sırasında —— açıklaması ile gönderilen toplam —– miktarlı havalelerin, her iki tarafın kayıtlarında da bulunmadığının belirtilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan önceki bilirkişi raporlarında ticari defterlere yönelik inceleme gerçekleştirildiğini, itiraz gören —— bedelli fatura dışındaki kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu sonucuna varıldığını, dosyaya sunulu bulunan havale makbuzları ile ticari defter kayıtları karşılaştırıldığında da, bunların uyumlu oldukları, açıklama kısmının ticari ilişki ile bağlantısı kurulamayan üç havalenin her iki taraf defterinde de yer almadığı tekrar ifade edilmesi gerektiğini, tarafların lehlerine ve aleyhlerine delil olarak kullanılabilecek ticari defterleri incelendiğinde, tek bir fatura dışında uyum bulunduğu görüldüğü, her iki taraf defterlerinde yer alan hususlar aynı zamanda kendi aleyhlerine de kayıt oluşturduklarından, ortak kayıtların kabul görmesi gerektiği, bu kayıtlar dikkate alındığında, —- alacaklı olduğu, her iki tarafın ticari defterleri ile kabul edilen bir husus durumunda olduğu, taraf defter kayıtlarındaki farklılık dikkate alındığında, ——-bedelli faturanın, itiraza uğradığı anlaşıldığı, bu durumda söz konusu faturanın taraflar arasındaki ilişkide delil olma niteliğinin ortadan kalkmış olduğunu, faturadan kaynaklanan alacağın iddia eden tarafça ispatı gerektiğini, dosya kapsamında yer alan ve teknik bilirkişi değerlendirmesine tabi tutulan hakkedişlerin, düzenli olmadığı, yapılan işi ve bu işin ——–aralarında bulunan hukuki ilişki kapsamında olmak üzere yerine getirildiğini gösterme ve miktarını belirleme konusunda yeterli olmadığı belirlendiği, dosyaya daha önce sunulan ve içinde teknik bilirkişinin bulunduğu heyet tarafından kaleme alınan ek ve kök raporlarda da aynı husus vurgulanmış olduğunu, bu hususta farklı bir değerlendirme yapılması eldeki bilgiler ışığında mümkün görünmediğini, taraflar arasındaki ilişki kapsamında değerlendirildiğinde, şirketler arasında eser sözleşmesine yönelik bir ilişki bulunduğu görüldüğünü, —- tarafından kesilen iki fatura dikkate alındığında,—– olmak üzere bir kısım işlerin —-tarafından yapıldığını, bu işlere yönelik kesilen fatura bedellerinin ödendiği, öncesinde de avans verildiğinin görüldüğü, taraflar arasındaki temel ilişki bu haliyle —— tarafından bu şirket adına yerine getirilmesini konu alan alt üstlenicilik taşeronluk olarak nitelendirilmesi mümkün olduğunu, ancak belirtilen sözleşmenin kapsamını ve buna bağlı olarak hangi işlerin hangi şartlar altında yapıldığını, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler ışığında tespit yükünün birleşen dava davacısı —— üzerinde olduğu kabul edilmesi gerektiğini, belirtilen sebeple tarafın dosyaya sunulu bulunan ve itiraz gören fatura miktarına yönelik işi diğer taraf menfaatine ve tamamladığını ve bundan dolayı alacaklı olduğunun belirlenemediği tekrar ifade edilmesi gerektiğini, dava —– yönünden : dava ile talep edilen itirazın iptaline yönelik talebin, talep edilen bedel taraf defterleri alacağın ispat edildiği, icra ve inkar tazminatı yönünden takdirin Mahkemeye ait olacağı, birleşen dava ——-yönünden itirazın iptaline konu alacağın ispatlanamadığı, icra ve inkar tazminatı yönünden takdirin Mahkemeye ait olacağı, tespit ve değerlendirmelerimizi ihtiva eden bu raporu beyan etmiştir.
Davacı, davalıya mal/hizmet teslim ettiğini/ifa ettiğinden bahisle alacaklı olarak icra takibinde bulunmuş olup, Türk Medeni Kanunu m:6 gereği icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamak ile yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat edilemez.
Faturaya dayalı alacak taleplerinde tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini ispatlamaz. Yine faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da fatura içeriği malların/ hizmetin teslimini/ ifasını kanıtlamaya yeterli değildir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde ” Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m:222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m:222/4).” hükümlerine amirdir.
Yukarıda verilen yasa maddeleri ve TTK 82. maddesi gözetildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre asıl dava dosyası açısından; tarafların ticari kayıtlarının incelendiği, asıl davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesap alacağına dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın, aradaki ilişkinin niteliğinin ne olduğu—– olduğuna ilişkin olduğu, davacının aradaki vekalete istinaden davalının, kendisinin üstlendiği işleri onun adına yaptığını, işler için avans ödemelerinin davalıya toplam —gönderildiği, davalının yapılan işlerle ilgili faturalar düzenlediği, avans ödemesinden —– iade edildiği, —- üzerinden takip başlatıldığının anlaşıldığı, davacının avans ödemesi olarak nitelendirdiği ödemeler içinde ——– açıklamalı —- bedelli ödemelerin bulunduğu, taraflar arasında yazılı sözleşmenin ve herhangi bir hak ediş belgesinin bulunmadığı, davalının aradaki ilişki için ortaklık nitelendirme ve iddiasında bulunduğu, —– vekaletnamesi ile;—– tarafından, —– adına ihalelere katılmaya, tekliflerde bulunmaya, sözleşme yapmaya—– tayin edilmiş olduğu, davacı / karşı davalı —-adına, ———– davalı tarafından imalatlar yapıldığı, davacı / karşı davalı —–tarafından, yapılmış olan işlere ait düzenlenmiş hakkedişlerin eksik ve hakkediş şekil formuna uygun olmadığının görüldüğü, davacı ile davalı arasında düzenlenmiş hakkediş bulunmadığı, bu hali ile taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olarak nitelendirilmesinin uygun olduğu, çekişmeli hususun davalının davacı adına düzenlediği ——–bedelli faturanın olduğu, bu fatura dışında taraf kayıtlarının uyumlu olduğu, sunulu belgelere göre taraflar arasında eser sözleşmesinin bulunduğu, bunun da alt taşeronluk olarak nitelendirilmesi gerektiği, anlaşma kapsamında yapılacak işler için gönderilen avans ile fatura bedeli gözetilerek ve defter kayıtlarına göre davacının——–alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Alacak likit olduğundan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
Birleşen dava açısından değerlendirme yapıldığında; davacının davalı ile—– yapım, tadilat ve imalat işlerinin yapımı ve tamamlanması işlerinin ortak olarak yürütülmesi için mutabık kaldıkları ve anılan işi ———- aldıkları, davalı tarafından müvekkiline —— ödeme yapıldığı, müvekkili tarafından ise anılan işler doğrultusunda toplam —— iş yaptırıldığı, bu yaptırılan iş bedelleri işi yapan 3.şahıs/ taşeronlar tarafından müvekkiline fatura edildiği, bakiye alacağı bulunduğu iddiasıyla takip yapıldığı ve itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, davacının ortaklık ilişkisini yazılı deliller ile ispatlaması gerektiği, ancak sunulu deliller gözetildiğinde taraflar arasındaki ilişkinin ortaklık ilişkisi olmayıp eser sözleşmesi/ alt taşeronluk ilişkisi olduğu, çekişmenin —– bedelli fatura olduğu, davacının fatura konusu işi yaptığını ve alacağa hak kazandığını ispatlayamadığı anlaşıldığından talebin reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Ana dava dosyası olan Mahkememizin —— sayılı dosyası yönünden ;
1-Davanın KABULÜNE;———- sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen 53.400,00 TL üzerinden %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Asıl davada alınması gereken 3.647,75 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 644,94 TL’den mahsubu ile 3.002,81 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Asıl davada davalı ——— tarafça sarfedilen 2.819,50 yargılama gideri birleşen davaya da yönelik olduğundan davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl davada davacı tarafça sarfedilen 41,10 TL ilk dava masrafı 2.203,50 TL tebligat-müzekkere-bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.444,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Asıl davada davacı ———- kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde icra dosya aslının iadesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Birleşen dava dosyası olan————- esas sayılı dosyası yönünden ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Birleşen davada alınması gereken 80,70 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 1.258,96 TL’den mahsubu ile 1.178,26 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde yatıran davacıya talep halinde iadesine,
4-Birleşen davada davalı ——–kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 16.636,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022