Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1190 E. 2022/164 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1190 Esas
KARAR NO: 2022/164
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 13/07/2017
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından davacı aleyhine —- dosya ile takip yapıldığını, takibin — senede dayalı olduğunu, davacının —- olarak çalıştığını, bu nedenle icra takibine süresinde itiraz edemediğini, takibe konu senetlerin davacının imzası taklit edilerek düzenlendiğini, davalı bankanın senetleri alırken araştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirtmiş;—–takip alacağından borçlu olunmadığının tespitine ve takibin iptaline, davalının %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın kredi borcuna mahsup edilmek üzere ciro ile teslim edilen senede dayanarak—- dosyası ile icra takibi başlattığını, davacı tarafa ödeme emrinin — yılında tebliğ edildiğini, davacının senetlerden haberdar olmasına rağmen icra dosyasına süresinde beyanda bulunmadığını, davalı bankanın dava dışı —– krediden dolayı alacaklı olduğunu, şahsi defilerin iyiniyetli hamile ileri sürülemeyeceğini belirtmiş; davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; takibe konu kambiyo senetlerindeki imzaların sahte olduğundan bahisle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; —–dosyasında takibe konu bonolar altındaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı, bu yöndeki itirazın davalıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği, bu itibarla davacının kambiyo senedinden kaynaklı borcu bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Başlangıçta —-görülmekte olan davada verilen görevsizlik kararı üzerine, yargılamaya mahkememiz — numarası ile devam edilmiştir.
— takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ——- fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik kambiyo senedine dayalı icra takibi yapıldığı görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın 124/3. maddesinde yer alan “maddi hatadan kaynaklanan ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir.” düzenlemesi dışında dahili dava yolu ile taraf değişikliğine gidilmesi mümkün değildir. Usul hukukumuzda dahili dava müessesesi bulunmayıp, ——uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi, ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği açıktır. Somut olayda; dahili dava dilekçesiyle davaya dahil edilen—— usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından, dolayısıyla davada taraf sıfatı taşımadığından mahkememizin — tarihli oturumunun —- numaralı ara kararı ile —- kaydının silinmesine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde —– yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen —–bedelli iki adet bonodaki imzaların davacının eli mahsulü olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonucunda; takibe konu senetlerin tanzim tarihinden öncesine ait davacının samimi imzalarının bulunduğu belge asıllarının dosya arasına alındığı, davacının mahkememiz huzurunda samimi imzalarını verdiği, denetime elverişli bilirkişi raporu ile takibe konu iki adet bonoda yer alan imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, takibe konu bonoda yer alan imza ile mukayese imzaların açıkça farklı olduğunun basit bir gözlem ile dahi görülebildiği, imza inkarının herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defi olduğu —— takibe konu bonolardan kaynaklı davacının sorumluluğunun bulunmadığı, davalının takip başlatmakta kötüniyetli olmadığı anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;—– dosyasında davacı takip borçlusunun davalı takip alacaklısına takibe konu bonolardan kaynaklı borçlu olmadığının tespitine,
İhtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
2-İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 8.530,15 TL karar ve ilam harcından 1.878,53 TL peşin harç ile 254,00 TL tamamlama harcının mahsubuna, bakiye 6.397,62 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.813,04 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 1.878,53 TL peşin harç ve 254,00 TL tamamlama harcı toplamı: 2.163,93 TL ile 1.207,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ——— Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/02/2022