Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/119 E. 2020/477 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/119 Esas
KARAR NO: 2020/477
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 30/01/2018
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ile aralarında yapmış olduğu komisyon sözleşmesi uyarınca davacının inşaat maliyetinin mahsubu ile elde edilen karın %3 oranındaki komisyonu hak ettiğini, projenin davalı şirket tarafından tamamlandığını, binada kat irtifakının kurulduğunun, arsa sahiplerine ve üçüncü kişilere satış yapılabilir durumda olduğunu, arsa sahipleriyle yapılan arsa payı karşılığı kat yapımı inşaat sözleşmesi gereği davalı şirket adına taşınmazların tescil edildiğini, davacının ödeme talebini davalı şirketin yönetim kurulu başkanına bildirmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine ——– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile komisyon bedelinin talep edildiğini, ancak davalı şirketin ihtarnameye cevap vermediğini, komisyon alacağının belirlenebilmesi için ———-sayılı dosyası ile bilirkişi incelemesi yapıldığını, bilirkişi raporunda inşa sonucu elde edilen karın—- olarak tespit edildiğini, davacının —– komisyon alacağının tahsili için ————- sayılı dosya ile takip başlattığını, davalının takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirtmiş, ———- sayılı dosyasında vaki itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği, süresinde davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Dava, hukuki niteliği itbariyle, simsarlık alacağının tahsili için başlatılan takibe yöneltilen itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK’nın 532 vd maddelerindeki düzenlemeye göre komisyon sözleşmesi “Ücret karşılığında kendi adına ve vekâlet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım satımını üstlendiği sözleşmedir.” Aynı Kanunun 520 ve 525. maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesi ise “Simsarın (tellalın), taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanını hazırlamasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır”. TTK 4/1-c. maddesine göre, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın komisyon sözleşmesinden (532 ve 545. maddeler) doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Tellallık (simsarlık) sözleşmesinden doğan hukuk davaları ise TTK madde 4 anlamında ticari dava sayılmamıştır.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, emlak satışına yapılan aracılık karşılığında sözleşme ile kararlaştırılan ücretten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Buna göre; taraflar arasında 6098 sayılı TBK’nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesi bulunmaktadır. TTK’nın 4. maddesi anlamında ticari iş sayılmayan tellallık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından devam edilmesi gerektiği anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ——— Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2020