Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1177 E. 2021/992 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1177 Esas
KARAR NO: 2021/992
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 08/10/2018
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin sermayesinin —-olduğu, davacının —sahip olduğu, diğer ortaklardan —–oranında ortak olduğunu, bu ——— unvalı bir diğer şirkete sahip olduklarını, davalı şirketin davacının—-büyüdüğünü ve kar elde ettiğini, ancak ——— itibaren kanuna karşı hile teşkil eden işlemler yapılarak davalı şirketin karının fiilen hakim şirket konumunda olan —- aktarıldığı, davalı şirketin diğer iki ortağının bu usulsüz işlemleri nedeniyle davacının tarafları önce sözlü olarak uyardığı, ancak sözlü uyarılar sonuç vermediği için —— tarihinde ilk yazılı ihtarını gönderdiği, davacının davalı şirketteki hisselerini nakit veya ayın karşılığı satmayı talep ettiğini, davalı şirketin diğer ortaklarının yaptığı satın alma teklifini de kabul ettiğini, ancak diğer ortakların daha sonra davacının hisselerini almaktan vazgeçtiklerini, ——— tarihi itibariyle davacının iş akdine son verildiği, şirketin içinin diğer ortaklar tarafından boşaltıldığı, davalı şirketin diğer ortakların şaibeli işlemleri nedeniyle sürekli olarak borçlandırıldığı, —-işine son verildiği, diğer ortakların sahip olduğu —–borçlarının davalı şirkete yükletildiği, şirketin vergi borçlarını ve işten çıkarılan personelin tazminatlarını dahi ödemekten aciz hale getirildiğinden bahisle davalı şirketin ———— göre haklı nedenlerle feshine veya davacı ortağın, pay bedelinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerleri ödenmek suretiyle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesi ile özetle; davacının taraf ehliyeti ve sıfatının bulunmadığı, davacının, ——- isimli şahsa sattığını bildirdiği, akabinde bu şahsın;——– ekleyerek ihtarda bulunduğu, davanın usulden reddi gerektiği, esas bakımından ise davacının talebinin yasaya aykırı olup, şirketin feshini dava etme hakkı bulunmadığı, ——— haksız eylemleri ile fesih sebebi doğurmuş ortağın dava açma hakkı olmadığı, davacının, bir hissedara yakışmayacak, ortaklık ile bağdaşmayan tutum ve davranışlara girdiğinden bahisle davanın reddine dair karar verilmesi talep olunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava; ——– maddesi gereğince davalı şirketin feshi veya davacı ortağın şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkimdir.
—-maddesi gerğince işbu talep, haklı sebeplerin varlığı halinde şirket pay sahiplerine tanınmış bir haktır.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesi ekinde — başlıklı belge sureti sunulmuş, anılan belgenin — tarihli olduğu, davacının davalı şirketteki hissesinin tamamının dava dışı — devrinin kararlaştırıldığı belirlenmiştir. Yine cevap dilekçesi ekinde sunulan —- tarafından davalı şirket ——- bildirilerek değişikliğin pay defterine işlenmesi talep olunmuştur.
Mahkememizce davacı taraf iddia ve talepleri ile davalı tarafın husumete ilişkin savunmaları yönünden davalı şirketin ticari kayıtlarının incelenmesi gerekmiş, bunların ibrazı yönünden davalı taraf adına ihtarlı davetiyeler çıkarılmış, ancak davalı tarafça ticari kayıtlar sunulmamış, ibrazdan kaçınılmıştır.
Mahkememizce davalı şirketin — dosyası aslı celp edilerek incelenmiş, davalı şirketin ———- tescil edildiği, davalı şirketin anonim şirket esas sözleşmesinin tetkikinde —- olduğunun öngörüldüğü belirlenmiştir.
Mahkememizce sicil müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı şirketin son genel kurul tutanağı ile—- celbine karar verilmiş, gelen cevabi yazının yapılan incelemesinde Mahkememizin —–sayılı dosyası kapsamında verilen karara istinaden atanan kayyum —— tarafından —– çağırılması sonucu toplantı yapıldığı,—– davacının da isim ve imzasının bulunduğu belirlenmiş, dolayısıyla pay devri iddiasının davalı şirket pay defterine işlenmediği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin talebi üzerine Mahkememizce —- tasdik raporu sureti celp edilmiş, —– tarihli tasdik raporu ile davalı şirket sermayesinin tamamının ödenmiş olduğunun raporda tespit edildiği belirlenmiştir.
Yine davacı tarafın ortak olmadığı savunması yönünden davalı vekiline süre verilerek, davalı şirket hisselerinin senede bağlanıp bağlanmadığı davacı tarafça hisse bedelinin tamamının ödenip ödenmediği hisse devrine ilişkin ihtar üzerine pay defterinde değişiklik yapılıp yapılmadığı, hususunda dayanakları ile birlikte mahkememizce bilgi verilmesi talep olunmuş, aksi taktirde dosya kapsamına göre karar verileceği ihtar olunmuş, davalı tarafça ara karar gereği beyan sunulmamıştır.
Davalı tarafça keyfiyete ilişkin beyan sunulmamış olması, ticari defterlerin ihtarlı davetiyelere rağmen sunulmamış olması üzerine Mahkememizce —- tarihli celsede; taraf vekillerine HMK 31 ve HMK 220 mad. kapsamında, davalı şirket hisselerinin pay senedine bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise emre mi, nama mı yazılı olduğu, pay senedine bağlanmamış ise davacının hisse bedelinin tamamını ödeyip ödemediği, davacının hissesinin devri iddiası yönünden davalı şirkette hangi işlemlerin yapıldığı, devrin pay defterine işlenip işlenmediği hususunda dayanakları ile birlikte kayıtların sunulması için kesin süre verilmiş aksi taktirde HMK 220/3 maddesi gereğince işlem yapılacağı ihtar olunmuş davalı tarafça bu ihtara da rağmen beyan sunulmamıştır.
Anılan ara karar gereğince davacı vekilince sunulan-tarihli dilekçe ile; davalı şirket hisselerinin pay senedine bağlanmadığı, davacının hisse bedelinin ——– tamamının ödenmiş olduğu beyan edilmiştir.
Davalı tarafça, ihtarlı müteaddit ara karara rağmen, şirket paylarının senede bağlı olup olmadığı yönünde beyan sunulmamış, ticari kayıtları da incelemeye sunulmamış olmakla Mahkememizce keyfiyete ilişkin olarak celp olunan kayıtlar ve davacı vekilinin —– tarihli beyanından hareketle, davalı şirket paylarının senede bağlanmadığı, çıplak pay olduğu, davacı tarafça da hisse bedelinin tamamının ödenmiş olduğu değerlendirilmiştir.
——-sayılı ilamında da vurgulandığı üzere;
“Anonim şirketlerde payın devri için payın senede bağlanmış olması şart değildir. Sahip olunan payı temsil etmek üzere hisse senedi çıkarılmamış olması halinde, sahip olunan pay senede bağlanmamış demektir. — senede bağlanmış paylar gibi serbestçe devredilebilir. Ancak payın serbestçe devredilebileceğine getirilen kanuni ve iradi sınırlamalar çıplak pay için de geçerlidir. — devri hakkında TTK’da özel bir düzenleme mevcut değildir.——–, genel hükümlere göre yazılı devir anlaşması ile devredilebilir. Alacağın temliki, tasarrufi bir işlem olduğundan temlik ile çıplak pay devralana geçer. Alacağın temlikinde olduğu gibi yazılı şekil şartı vardır. —- TBK’nın 184. maddesi gereği yazılı bir temlik beyanının devralana verilmesi ile gerçekleşir.”
Dosyaya celbedilen kayıtlar ve beyanlar ile davalı tarafça sunulan hisse devir sözleşmesi ve devrin tescili talepli ihtarnamenin hep birlikte değerlendirilmesinde; davalı şirket hisselerinin pay senedine bağlanmadığı, çıplak pay olduğu, davacı tarafça da davalı şirket hissesinin dava dışı ——- yazılı hisse devir sözleşmesi ile devredilmiş olduğu, devir sözleşmesinin davacı tarafça hiçbir aşamada inkar edilmediği, ancak devrin tescil edilmediğinin ileri sürüldüğü, ne var ki çıplak payın devri yönünden pay defterine işlenmesinin kurucu unsur olmadığı, hisse devrinin koşullarının oluştuğu Mahkememizce değerlendirilmiş olup, davalı şirketteki tüm hisselerini devretmiş olan davacının, davalı şirketin feshini talep etmekte aktif husumetinin kalmadığı kanaatiyle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın aktif husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/09/2021