Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1168 E. 2021/1310 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1168 Esas
KARAR NO : 2021/1310

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ——– davalı şirkete —– tarihinde sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle zarar görenler tarafından——dava açıldığını, bu davanın davalıya ihbar edildiğini, yargılama sonucunda davacının maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum olduğunu, hükmedilen 214.303 TL maddi tazminatın davalı — poliçe limitinde olduğunu, davalıya karşı bu ilama dayanarak — dosyasında takip yapıldığını, davalının bu dosyaya eksik ödeme yaptığını, eksik yatırılan tutar için davacı— dosyası ile takip yapıldığını, davacının — zorunda kaldığını, buna ilişkin davalı aleyhine —- sayılı dosyasında takip yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirtmiş; takibe yapılan itirazın iptaline, davalının alacağın %20’si icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davalı — davalı nezdinde —- tarihli kaza sebebiyle sigortalı davacı aleyhine dava açıldığını, davanın davalıya ihbar edildiğini, davalı — yapıldığını, icra dosyasına 228.745,52 TL ödenerek icra dosyasının kapatıldığını, davacı tarafından davalı aleyhine—–dosya ile takip yapıldığını, takibe dayanak olarak hiçbir belge sunulmadığını, davalının davacıya borcu bulunmadığını belirtmiş; davanın reddini talep etmiştir.
Dava; sigortalı tarafından zarar görenlere yapılan ödemenin trafik sigortacısından rücuen tahsiline yönelik başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ——-verilen — dayalı olarak davacı ile davalı arasında —- kaynaklı iç ilişkide davacının davalıdan karşılanmamış alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
—– takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı——–asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi yapıldığı, —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen —– tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——tarafından —- ek raporda; davalı tarafından hak sahiplerine —- ödeme yapıldığı mütalaa edilmiş, taraflara tebliğ edilen rapora karşı süresinde itirazda bulunulmamıştır.
Somut uyuşmazlıkta; işbu davaya konu rücu talebine dayanak dava, eldeki dosyada davalı—— Karar sayılı dosyası sadece davacı —- ve sürücüye karşı açılmış, davacının —- sigortacısına da ihbar edilmiş, fakat sigorta şirketi 3. kişilere zararın tamamı ödenmemiş, davacı tarafından hükmedilen bakiye tutar ödenmiştir.
—ettirenin üçüncü kişilere verdiği zararları kapsam içine aldığından sigortacı limit dahilinde zararı karşılamakla yükümlüdür. Somut olayda ise işbu davaya konu hasar; sigorta ettiren davacının 3. kişilere verdiği bir zarar olup,— kapsamındadır. — Kapsamı” başlıklı A-1. maddesinde, “Sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu—- poliçesinde sigortacı işletenin riskini üstüne almaktadır. ——- aracın neden olacağı bir trafik kazasında 3. kişinin uğrayacağı sigorta kapsamındaki zararı sigorta limiti dahilinde karşılayacaktır. Sigortacının limitle sorumluluğu kuralı sadece kaza nedeniyle gerçekleşen zarar konusunda olup, yargılama gideri limit gözetilmeksizin (kabul/red oranında) sigortacıya aittir. —– Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının 10-d maddesine —— dava yolu ile tazminat talebi karşısında kaldığı takdirde keyfiyeti sigortacısına bildirmekle yükümlüdür. Keza aynı Genel Şartların 12/b maddesine göre de, — aleyhine dava açılması halinde sigorta poliçesinde—- davanın —– ait olup, davanın kaybedilmesi halinde, dava masrafları ve —- —– yükümlüdür. Şu kadar ki, — sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu — bedelinin tazminata oranı dahilinde öder.
Somut olayda; davacıya ——— ile davalı şirkete sigortalı olup, ölüm başına —– vadesi——davacı aracı, yaya 3. kişiye çarparak ölümüne sebebiyet vermiştir. Davacı aracının sürücüsünün olayda %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Zarar görenler tarafından davacımız araç işleteni ile sürücü ——– sayılı dosyasında dava açılmış; bu dava davacı tarafından davalımız —-tarihli tebligat ile ihbar edilmiştir. ——- tazminatın—– işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş, bu hüküm taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Zarar görenler tarafından yapılan ilamlı icra takibi sonucu, davalı sigortacı tarafından ödenmeyen kısım davacı tarafından ödenmiştir. Davacımız işbu davada, davalı — şirketinden zarar gören — ödendiği tarihten işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davacı sigorta poliçesi genel şartlarındaki yükümlülüğünü yerine getirerek, kendisine açılan davayı davalı — ihbar etmiştir. İhbardan itibaren davanın takip ve—— sigortacıda olduğu halde sigortacı bu yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Davalı sigortacının, kaybedilen dava sebebiyle davacının ödemek zorunda kaldığı dava masrafı ve yargılama giderlerinden ve ferilerinden, temerrüde düştüğü tarihten itibaren poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla,—— sigortalının sigortacısına rücu şartları bulunduğu, —–Karar sayılı dosyasının davalıya ihbar edildiği, davalı ilgili hukuk davasında taraf olmasa da eldeki dava hakkında güçlü delil sayılacağı (—– karşılanmamış bakiye zararın denetime elverişli bilirkişi raporu ile hesaplandığı, takibe yapılan itirazın yerinde olmadığı, alacağın likit ve belirlenebilir bulunmadığı anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
—- takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.354,48 TL karar ve ilam harcından 946,69 TL peşin harç ve 391,93 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 4.015,86 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre hesaplanan — vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 946,69 TL peşin harç, 391,93 TL icra harcı ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 1.379,72 TL ile 928,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.