Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/114 E. 2021/274 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/114 Esas
KARAR NO : 2021/274

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı —– şirket olduğunu, —–müşavir tarafından müvekkili şirket yetkilisine “işlerinin yolunda gitmediğini, ofisini kapatıp bîr yerde çalışacağını, yerine getirilmesi gereken vergisel yükümlülükleri başka bir arkadaşına devredeceğini ve dışardan destekle takip edeceğini” bildirildiğini, bu durumun müvekkili şirket yetkilisi tarafından kabul edilmeyip şirkete ait —– yılları arasında teslim etmiş olduğu tüm defter ve belgeleri talep ettiğini ancak kendisince bu talebin gereğinin yerine getirilmediğini, görevini ve görevinin gerektirdiği yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmeyen müşavir ile çalışılmaya devam edilmesinin mümkün olamayacağının anlaşılması üzerine bir başka müşavir ile çalışılma kararı alındığını, ancak kendisine yapılan bildirime rağmen şirkete ait defter ve tüm kayıtların teslim edilmediğini, bu nedenle yeni çalışılmaya başlanan müşavire hali hazırda söz konusu defter ve kayıtların teslim edilemediğini, ilerleyen süreçte———-, müvekkili şirketten 2017 yılına ait defter ve belgelerin (gelir-giderlere ait faturalar, senet,bordro,makbuz vs belgeler) ibraz edilmesinin istenildiğini, eski malî müşavir .— defalarca telefon ile arandığını ancak mali müşavirin söz konusu defter ve dayanak kayıtlara ilişkin belgeleri teslimden kaçındığını, bu durum üzerine davacı şirket tarafından Kartal —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirkete ait tüm defter, belge, fatura ve kayıtların teslim edilmesi için eski mali ——ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin tebliğ edilmiş olmasına rağmen eski mali müşavir —– tarafından her hangi bir cevap ta verilmediğinden bahisle, işbu davanın kabulü ile, 2016-2017 yıllarına ait tüm yevmiye, defter-i kebir, envanter defterleri, alış ve satış faturaları ve sair belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ticari defter ve kayıtlar için zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı tarafın gösterdiği deliller celbedilmiştir.
Davacı tarafça —-yılları tüm ticari defterlerinin eski mali müşavir ..—–istenilmesine rağmen iade edilmediği iddiasıyla ilgili savcılık nezdinde soruşturma başlatıldığı, ——- soruşturma sayılı dosyası kapsamında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan süpheli … hakkında takipsizlik kararı verildiği, şüphelinin ise soruşturma dosyasındaki savunmasının istenilen ticari defterleri ve davacı şirketin fiili olarak sahibi bulunan———— teslim ettiğini, teslim tutanağını bu kişinin yetkililere imzalatıp kendisine göndereceğini beyan ettiğini, teslim tutanağının imzalı halinin tarafına —– ile gönderildiğini beyan etmiş, diğer şüpheli —– savunmasında davacı şirketle ilgisinin olmadığını, şirketin müdürünün —– olduğunu, ..—– defterleri neden iade etmediğini sorduğunda defterleri bulamadığını, kendisine gönderdiği mesajlaşmalarda bu işten nasıl sıyrılacağını anlattığını, tartışma yaşandığını, bu durumdan——- haberi olunca savcılığa başvurduğunu suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir. Tarihsiz teslim tutanağı başlıklı belgedeki davacı şirket kaşesi üzerindeki imzanın davacı yetkilisine ait olup olmadığı yönünden inceleme için dosyanın —– tarihli raporunda “inceleme konusu teslim tutanağında …—–mukayese imzaları arasında; tersim biçimi,— —-derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın ….—–eli ürünü olduğu, inceleme konusu teslim tutanağında——- atılı imzanın teşhise götürecek önemli———— içermeyen, — imza olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyetinin, bu ——- eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği” yönünde rapor düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin kanunda belirtilen nedenlerle zıyaa uğraması halinde, defter sahibi tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde yetkili mahkemeden kendisine bir zayi belgesi verilmesini talep etmesi öngörülmüş olup, maddede düzenlenen 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı anlaşıldı.
TTK’nın 64. maddesine göre; her tacir, ticari defterleri tutmak yükümlülüğü altındadır. Ticari defter tutma yükümlülüğü, ticari defter ve kayıtların özenle muhafaza edilmesi yükümlülüğünü de ihtiva eder. Somut olayda; davacı şirketin 2016-17 yılları ticari defterlerini mali —- almadığı, davacı şirket ile dava dışı mali —- kapsamında zayi olduğunun tespiti istenilen evraklar … — iken zayi olmuştur.
Tüm dosya kapsamındaki delil durumuna göre; davacı şirketin—- ticari defterlerinin mali müşavir … nezdinde iken kaybolma veya başka nedenle davacı yetkilisine iade edilmediği kanaatine varıldığı, hali hazırda zayi oldukları, davacı tarafın bu durumdan sorumluluğunun bulunmadığı, zayi belgesi verilmesinin hak düşürücü süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeden talep edildiği anlaşıldığından açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; —— yıllarına ait yevmiye, defteri kebir, —– —— iken kaybolması nedeniyle zayi olduğunun TESPİTİNE, 6102 sayılı TTK. madde 82/7 gereği davacı şirkete ZAYİ BELGESİ VERİLMESİNE,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcından 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.