Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1122 E. 2020/967 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1122 Esas
KARAR NO : 2020/967

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; davalı ———- kurulduğu davacı …— yönetim kurulu başkanı ve …—–yönetim kurulu başkan vekili olarak 1 yıl süre ile tescil edildikleri, yurtdışında ikamet eden davacının ————-üzerinde hiçbir zaman hakimiyet ve kontrolünün olmadığı, şirket işlerinin ….— — tarafından yürütüldüğü, davacının şirketin hiçbir işleminde imzasının bulunmadığı, davacının—– devri için Kadıköy—-.Noterliği nezdinde ——— yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin imza edildiği ve davacının işbu hisse devrinin pay defterine işlenmesine —— talep ettiği; ne var ki, şirketin bu konuda hiçbir işlem yapmadığı, bu durum karşısında davacının bilgisi olmayan işlemler nedeniyle sorumluluk altında kalmamak için —- — kurulundaki görevinden istifa ettiği ve bu durumu bildiren bir ihtarnameyi noter kanalıyla şirkete gönderdiği fakat —— esas sözleşmesinde yazılı şirket merkezinde faaliyet göstermediğinin bu adresi terk etiğinin anlaşıldığı, şirketin yeni adresini bildirmemesinin —–esas sözleşmesinin 4. Maddesinde fesih nedeni olarak yer aldığı, bu durumun TTK 539 uyarınca da haklı nedenle fesih şartlarını oluşturduğu, —- kurulduğu tarihten bu yana hiçbir genel kurul toplantısı yapmadığı hiç kar dağıtımı ve sair işlemde bulunmadığı, davacının genel kurul toplantısı yapılması çağrısının da kulak arkası edildiği ileri sürülerek davacının davalı—– yönetiminde yetki ve sorumluluğunun bulunmadığının tespiti ile istifanın davalı şirket pay defterine ve ilgili defterlere işlenmesine ——gazetesinde ilan edilmesine, taraflar arasında güven ilişkisinin zedelenmesi davacının ortaklık haklarının ihlali, şirketin yönetimsiz kalması neticesinde haklı nedenlerin varlığı davalı ————- feshine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa 22/10/2018 tarihinde usulüne uygun biçimde dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, ancak davalı tarafın davaya cevap sunmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Dava, davacının davalı şirket yönetiminde yetki ve sorumluluğunun bulunmadığının tespiti ile istifasının davalı şirket pay defterine işlenmesi,—- ilan edilmesi ve davalı şirketin haklı nedenle feshi istemine ilişkindir.
Davacı vekilince, davaya konu istemler, davacının davalı şirketteki ortaklığının kağıt üzerinde kaldığı, davacının, ortaklıktan ve yöneticilikten doğan hakkının gasp edildiği, buna istinaden davacının, şirketteki hissesinin devri için pay devri sözleşmesi imzaladığı ve devrin deftere işlenmesini davalı şirketten talep ettiği halde, bu konuda işlem yapılmadığı, sonrasında davacının davalı şirket yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği, keyfiyeti davalı şirkete ihtar etmek istediği ancak bu aşamada davalı —–adresini terk ettiğinin anlaşıldığı, şirketin yeni adresinin bildirilmemesinin esas sözleşmenin 4. maddesinde şirketin fesih nedeni olarak düzenlendiği, hiçbir neden gösterilmeden şirketin adresi terk etmesinin haklı nedenle fesih sebebi oluşturduğu, şirketin kuruluştan beri genel kurul toplantısı yapmadığı, hiçbir faaliyette bulunmadığı iddialarına dayandırılmıştır.
Mahkememizce davalı şirketin sicil dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede şirketin —- tarihindeki tescilinden sonra hiçbir işlem yapılmadığı, genel kurul toplantısı yapılmadığı, bundan başka esas sözleşmede davacının 1 yıl için yönetim kurulu başkanı olarak seçildiği, yine esas sözleşmenin 4. maddesinde , davalı şirketin tescil edilen adresten ayrıldığı halde yeni adresi süresi içinde tescil ettirmemiş olmasının fesih sebebi sayılacağının düzenlendiği belirlenmiştir.
Davacı vekilince dilekçesi ekinde sunulan ihtarname—–tarihli ihtarname ile, yönetim kurulundaki görevinden istifa ettiğinin bildirildiği, ayrıca payını devrettiği halde buna ilişkin bir işlem yapılmadığının bildirildiği gereğinin yapılmasının ihtar edildiği, anılan ihtarnamenin davalı —–adresine tebliğe çıkarıldığı ancak şirketin taşındığı, adresin kapalı olduğundan bahisle bila tebliğ iade edildiği belirlenmiştir.
Yine davacı vekilince dilekçe ekinde sunulan 19/07/2018 tarihli cevabi ihtarnamede, davalı şirket mali müşavirince davacıya hitaben, davacı tarafça ileri sürülen pay devrinin, devralan tarafından bildirilmediği, devrin pay defterine işlenmediği yönetim kurulu kararının da bulunmadığının bildirildiği belirlenmiştir.
Mahkememizce, —- müzekkere yazılarak, davalı şirketçe herhangi bir adres değişikliği bildirilip bildirilmediği sorulmuş, gelen yazı cevabı ile adres değişikliğine ilişkin dosyaya intikal eden sicil kaydı bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, davalı şirketin feshinin talep edilmesi nedeniyle ve hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde davalı şirketin diğer—- davetiye çıkarılarak fesih istemi yönünden beyanlarının alınacağı bildirilmiş, anılan ortaklar duruşmaya katılmadıkları gibi herhangi bir beyan da sunmamışlardır.
Yapılan yargılama kapsamında, ——– tarihli esas sözleşme—— ile davalı şirketin yönetim kuruluna—— seçildiğinin kararlaştırıldığı sürenin dolması ile bu görevinin ve buna bağlı sorumluluğunun kendiliğinden sona ereceği, davacı tarafça bu süre dolduktan ——– tarihli ihtarname ile davalı şirket yönetim kurulundan istifa ettiğine dair davalı şirkete ihtarname gönderdiği ancak tebliğ edilemediğinden bahisle istifasının tespiti ile tescilini talep etmiş ise de, tayin edilen 1 yılın dolması ile yönetim kurulu üyeliği son bulmuş olacağından, bu hususun esas sözleşmede tereddüde yer vermeyecek suretle düzenlenmiş olduğundan keyfiyetin tespit ve tescilinde davacının hukuki yararının bulunmadığı değerlendirilerek bu istemin hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davalı şirketin haklı nedenle fesih istemi yönünden ise; TTK 529/1-c maddesinde, esas sözleşmede öngörülen sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle anonim şirketin sona ereceğinin düzenlendiği, bu kapsamda somut olayda davalı şirketin esas sözleşmesinde 4. maddede şirketin tescil adresinden ayrılmış olduğu halde yeni adresini —– şirket için fesih sebebi sayılacağının düzenlendiği, davacının istifasına ilişkin Beyoğlu— tarihli ihtarnamesinin davalı şirketin sicil adresinden taşındığından ve adresin kapalı olduğundan bahisle bila tebliğ iade edildiği —– tarihli cevabi yazısı ile de, davalı şirketin adres değişikliğine ilişkin, dosyaya intikal eden bir kaydın bulunmadığının bildirilmesi karşısında; davalı şirketin esas sözleşmesinin 4. maddesinde düzenlenen fesih sebebinin gerçekleştiği kanaatiyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının —– üyeliğinden istifa ettiği tarihte, esas sözleşme gereği yönetim kurulu üyeliği halihazırda son bulmuş olduğundan, durumun tespiti ve tescili isteminde hukuki yararı bulunmadığından bu istemin usulden reddine
2-Davalı şirketin haklı nedenle feshi isteminin kabulü——- numarasında —- fesih ve tasfiyesine
Tasfiye memuru olarak resen ..— atanmasına,
Tasfiye memuru için 4.000 TL ücret takdirine, ücretin davacı tarafından karşılanmasına,
Ücreti yatırıldığında tasfiye memurunun göreve başlatılmasına,
Karar kesinleştiğinde —tesciline,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3—–tarifesine göre davacı için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 77,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 1.200 TL bilirkişi gideri , 1.500,00 TL kayyum ücreti, 260,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.960,50 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.