Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1097 E. 2022/547 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1097 Esas
KARAR NO: 2022/547
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 19/09/2018
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirkete mekanik işinde kullanılacak emtia temin edildiğini, söz konusu emtialara ilişkin fatura bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için —— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalı şirket çalışanının sevk irsaliyelerinde imzası bulunduğunu, alacağın likit olduğunu belirtmiş; itirazın iptali ve takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin sözleşmeden doğan edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, davalının sözleşmede taahhüt ettiği teslimatları tamamlamadığını, davalının mal teslimleri gerçekleştikçe davacıya ödeme yaptığını belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, tacirler arasındaki alım satım ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde takibe konu faturalardaki mal ve hizmetin teslim edilip edilmediği, faturaya konu malların davalı çalışanlarınca teslim alınıp alınmadığı, hangi miktarda mal teslim alındığı ile bedelinin davacıya ödenip ödenmediği, bu itibarla takibe yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde;— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı— borçlusunun davalı — olduğu, takip talebinde yazılı faturalara dayalı toplam —- fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, örnek no: 7 ödeme emrinin borçluya 02/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince —- tarihinde verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, hak düşürücü sürede davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; davacı ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından davalı tarafa satışı yapılan ürünler için sevk irsaliyesi tanzim edildiğini,— adet sevk irsaliyesinde isim ve imzanın bulunduğu, — adet sevk irsaliyesinde ise isim ve imza bulunmadığı, davacının defterlerine göre davacının icra takip tarihi itibarıyla —– alacağı bulunduğu, davalının defterlerine göre davalının icra takip tarihi itibarıyla —- borcu bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi —-tarafından düzenlenen raporda; davalının davacıya—— borçlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı, davalıya mal ve hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir ——–
HMK’nın 169 ve devamı maddelerinde düzenlenen düzenlenen isticvap; bir davada o dava ile ilgili belli vakıaların açıklığa kavuşturulması, varlığı ve yokluğu konusunda aleyhine olan tarafın ikrarının sağlanması amacıyla hakimin kendiliğinden veya taraflardan birinin isteminin kabulü ile başvurabileceği usuli bir işlemdir. Dosyaya sevk irsaliyesi sunulmuş, mahkememizce bu irsaliye altındaki teslim alan imzasının davalı veyahut çalışanına ait olup olmadığı hususunda davalı şirket yetkilisi isticvap edilmiştir. Davalı şirket yetkilisi —–beyanında; faturalara konu mal ve hizmetin davalı şirket tarafından teslim alınmadığını, sevk irsaliyesi altında imzası bulunan şahısların tanımadığını belirtmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için yapılan yargılama sonucunda; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturalara dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın takibe konu faturalardaki malın teslim edilip edilmediği ve bedelinin ödenip ödenmediği hususundan kaynaklandığı, alım satım ilişkisinde para ediminin ifasını isteyen satıcının malı teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği —-, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan —- alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya—- borcu bulunduğu, dava konusu faturaların bir kısmının davalının ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği —-, davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği —–davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan malların teslim edildiğinin ise usulüne uygun delillerle ispatlanması gerektiği, davacının ticari defterlerinin irsaliye veyahut teslim belgesi gibi dayanakları bulunmadığı takdirde tek başına mal teslimini ispatlamaya yeterli olmadığı—-, teslim hususunun tanık beyanı ile de ispatlanamayacağı —— kayıtlarına göre teslim alan olarak imzası bulunan kişilerin davalı şirketin çalışanı olmadığı, davalının teklif edilen yemini eda ettiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
—–sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın —— asıl alacak yönünden iptaline, takibin anılan tutar için devamına, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, aşan istemin reddine,
Kabul edilen 1.716,90 TL’nin %20’sine tekabül eden 343,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 117,28 TL harcın peşin alınan 335,63 TL harçtan mahsubuna, fazla alınan 218,35 TL harcın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.716,90 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 117,28 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul (%9) oranına göre hesaplanan 166,72 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalının yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ———- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
23/06/2022