Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1092 E. 2023/157 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1092 Esas
KARAR NO: 2023/157
DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/09/2018
KARAR TARİHİ: 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince sunlan dava dilekçesinde özetle; davacılardan —-ve dava dışı——— davalı ——– arasında akdedilen —-tarihli sözleşme ile davalı buluş sahibi .—- müşteri isteklerine— ebatlarında olabilecek şekilde “— olarak adlandırılan —- üretmeyi ve bu ürüne ilişkin tüm maddi ve manevi hakları —- davacıların ise bunun karşılığında davalı tarafa sözleşmenin imzalanması ile birlikte —- sözleşmenin imzalanmasından —– %20′ sine tekabül eden şirket hissesini bedelsiz olarak vermeyi taahhüt ettiği, —ilan edildiği üzere müvekkilerinin —- yevmiye numaralı esas sözleşme ile—- değerinde toplam %20 oranında şirket hissesi davalı ——— bedelsiz olarak verildiği müvekkilleri ve davacı şirket adına diğer kişilerce— yapılmış olduğu, müvekkilleri tarafından sırf davalı ——- taahhüdüne güvenilerek—— kurulduğu, sözleşme konusu — — üretilmesi için gerekli tüm makineler ve — temin edilerek ürünün üretilmesi amacıyla uygun ortam sağlandığı, personel istihdam edildiği ve sözleşmenin imzalanmasından bu güne tüm bu masrafların davalı tarafın taahhüdüne duyulan güven çerçevesinde müvekkilleri tarafından karşılanmış olduğu, davalı taraf ise ilgili sözleşmenin imzalanmasından itibaren 1 yıl kadar uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen taahhüdünü yerine getiremediği sözleşmede belirtilen standartlarda ürün üretemediği, davalı tarafın; sözleşmenin akdedilmesinden 1 yıldan uzun bir süre geçmesinden sonra yalnızca 1 (bir) defa üretim yapılabilmiş olduğu, bu ürünün taahhüt edilen “— bulunmadığı, dolayısıyla müvekkilleri tarafından davalı tarafa duyulan güven ile iyi niyetli bir şekilde yapılan maddi ve manevi yatırımların karşılıksız kaldığı, davalı taraf afaki beyanları ile davacıların yüksek meblağlarda zarara uğradıkları, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3. maddesi çerçevesinde, buluş sahibi davalının buluşuna ilişkin işbu sözleşmede yer alan beyan ve taahhütlerine aykırı davranması, beyan ve taahhütlerini gerçekleştirmemesi halinde kendine ödenen nakit parayı talep tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödemesi yine kendisine bedelsiz olarak verilen —–%20 payı bedelsiz olarak şirkete veya hisseleri oranında şirket ortaklarına devretmesi gerektiği, davalı tarafın taahhüdünü yerine getirememesi sebebiyle müvekkillerinin uğradığı zararın davalı tarafa yapılan hisse devri ve nakit ödemeden çok fazla olmakla birlikte; davacı tarafça nakden yapılan 396.349,80 TL ödemenin ve %20’si oranında şirket hissesinin devrine ilişkin davalı tarafa—– numaralı ihtarnamesiyle sözleşmenin feshine ve gerek hisse gerekse de nakden yapılan ödemenin iadesine ilişkin yapılan bildirim neticesinde davalı tarafından hisse devri gerçekleştirilmemiş ve yapılan ödemeler iade edilmemiş olduğundan bahisle, davalı tarafa bedelsiz olarak verilen %20 oranında hissenin şirkete devri ile—- iade edilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; tararların — altında —– ortaklığı olup —- bu sözleşme ile buluş sahibi …— buluşunu ortaya koyması ve diğer —- edimlerin ayrıntılı olarak kararlaştırıldığı, bu kapsamda sözleşme tarihi olan —— yana buluşunu ortaya koymak için tüm ilgili teçhizatlar ve makinalar temin edilmeye çalışıldığı, gerekli tesisat ve ekipmanların kurulumunun hız kesmeden davacı yanın imkanları ile sağlanmaya çalışıldığı, bu kapsamda müvekkiline düşen sorumluluğun fabrikayı kurmak olup iddia olunan gecikmelerden ötürü herhangi bir sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, zira temin etme işlerindeki sürenin davacı şirket yönetim kurulunun inisiyatifinden kaynaklandığı, sözleşmede herhangi bir süre öngörülmediği—-üretimine geçmekte olan müvekkilinin sözleşmeye uygun edimleri karşısında davacılardan olan gerek şirket yönetim kurulunun gerekse hissedarların sözleşmeye aykırı haksız fiil boyutunda tavır ve davranışları olduğu, bu kapsamda üretime mani hiçbir engel kalmamasına rağmen sebepsizce yönetim kurulu tarafından makine bakım şefi, makine bakım — uzman kadronun üretimden peyderpey el çektirildiği, davalıya şirket tarafından tahsis edilen— alınmış, şirket arge şefi olan —- zamanki gibi şirkete ——- durdurulduklarını, işçilerden biri oları ——-gördükleri, söz konusu — üretilemez hale getirme çabalarına şahit olmaları neticesinde elillerin kaybolma ihtimaline binaen söz konusu kötüniyetli davranışları tutanağa aldıkalrı, bu esnada kolluk güçlerine önceden verilen ihbarla müvekkilinin“Konut Dokunulmazlığını İhlal” gibi ironik bir suçlama ile polisler eşliğinde karakola götürüldüğü, üretim faaliyeti için kendi fabrikasına gelen müvekkili ve—- çıkarıldıkları, müvekkiline karşı üretimi engelleyici söz konusu kötüniyetli davranışlara karşı öncelikle iyiniyitli olarak 01/08/2018 tarihli ihtarname çekildiği, söz konusu ihtarnamede özetle; işçilerin zorunlu izne ayrılmaya zorlanması, müvekkilinin fabrikaya almama, makinaların durdurulması, 11,07.2018 tarihinde tahakkuk eden 105.000 euro’nun ödenmemesi gibi sözleşmeye aykırı, haksız fiil niteliğindeki davranışlardan dönülmesi istenildiği ancak gelen cevabi ihtarnamede üretimin sözleşme şartlarına uymadığı, 1 yıl gibi yeterince beklenmesi, vb soyut gerekçeler gösterilerek %20 şirket hisse devri istenildiği, yine ihtarda üretimi engelleyici hiçbir girişimi olmamış denildiği ancak fabrikadan polis zoruyla atılmaları hususunun gözden kaçtığı, davacılar tarafından çekilen İhtarnamenin 8. maddesi ile müvekkilleri ile olan sözleşmenin haksız yere feshedilmiş olduğu, taraflarınca —- Sulh Hukuk Mahkemesi kanalıyla delil tespitine ilişkin dava açıldığı, — Sulh Hukuk Mahkemesinin— sayılı dosyası kapsamında yapılan keşif sonrası alınan raporlarda: “Fabrika içinde bulunan fırın, üretimin kalbi konumunda olup montajı yapılmıştır…” “..Fabrika içerisinde üretimi engellemeyecek eksiklikler bulunmaktadır. Ancak mevcut hali ile üretime hazır durumdadır…” “…Fabrika içerisinde keşif tarihi itibariyle üretim yapılmamaktadır…” “.— inceleme yapıldığında —olduğu belirlenmiş…” denildiği, blirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere müvekkili davalının tam üretime geçme aşamasında üretime geçmesine izin verilmediği, şahsı safdışı bırakılmak istenmekle ortaya koyduğu buluşunu üretmeye hazır fabrikadan uzaklaştırılmak istenmekle davacıların kendi başına üretim yapmak istemelerinin kesinlik kazandığı, gelinen noktada buluş sahibi—— yokluğunda üretim sağlanamadığı gibi fabrikanın da atıl bırakıldığı, iddia edilen hususların hiç birinin gerçeği yansıtmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi talep olunmuşur.
Davada birden fazla davacının olup talep sonucunun tereddüt doğurması üzerine Mahkememizce— davacılar vekiline kesin süre verilerek, iadesi talep olunan— yönünden hangi davacıya hangi tutarda iade talep edildiği; %20 hisse bedeli yönünden yine aynı şekilde hangi davacı yönünden hangi oranda iade talep edildiğine ilişkin beyanlarını sunması, talep sonucunu açıklaması istenmiş, davacılar vekilince sunulan —- tarihli beyan ile;
” Şirket Hissesi Yönünden
Taraflar arasında akdedilen —- sözleşmenin 3. Maddesinde———— ilişkin işbu sözleşmede yer alan beyan ve taahhütlerine aykırı davranması, beyan ve taahhütlerini gerçekleştirememesi halinde kendine ödenen nakit parayı talep tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödeyecek, yine kendisine bedelsiz olarak verilen —– %20 payı bedelsiz olarak şirkete veya hisseleri oranında şirket ortaklarına devredecektir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Bu halde; Davalı tarafa bedelsiz olarak verilen şirket hisselerinin şirket ortaklarına hisseleri oranında iade edilmesini talep etmekteyiz.
Ödenen Nakdin İadesi Yönünden
Taraflar arasında akdedilen—- sözleşmenin 3. maddesi kapsamındaki ödeme yükümlülüğü de dahil olmak üzere davalı tarafa peyderpey 396.349,80 – TL ödeme yapılmıştır. İşbu ödemelerin ise —- talep etmekteyiz.
Nitekim her ne kadar bu ödemelerin bir kısmı şirket yetkilerinin bireysel banka hesaplarından yapılmış olsa dahi yapılan ödemeler şirket nam ve hesabına yapılmıştır.” şeklinde beyan sunulmuş, Mahkememizce hükümde bu beyan esas alınmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, konusu uzmanlık gerektirmekle bilirkişi raporları alınmıştır.
Bu kapsamda ilk iki heyetten alınan raporlar çelişmekle Mahkememizce———— profesörlerinden olıuşan yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmuş, sunulan rapordaki teknik değerlendirmeler, dosya kapsamı, delil durumuna, tarafların mutabık kaldıkları sözleşme hükümlerine uygun bulunmakla teknik değerlendirmeler Mahkememizce hükme esas alınmış, temerrüde ilişkin hukuki değerlendirme yönünden takdir Mahkememize ait olmakla dosya münderecatına uygun olmayan hukuki değerlendirmeye Mahkememizce iştirak olunmamıştır.
Mahkememizce, dava öncesi tespit içeren — Sulh Hukuk Mahkemesinin —- sayılı dosyası kapsamında yapılan keşif sonrası alınan rapor tetkik edilmiştir.
Davalı tarafça aşamalarda tanıklarının dinlenilmesi talep olunmuş ise de, sözleşmenin ve davanın değeri nazara alındığında, taraflara yüklenen edimlerin öncelikle yazılı delillerle ispatı gerektiği gözetilerek Mahkememizce talep yerinde görülmemiştir.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, davalı tarafa bedelsiz olarak verilen %20 oranında davacı şirket hissesinin şirket ortaklarına hisseleri oranında iade edilmesi ve davalı tarafa peyderpey yapılan 396.349,80 TL ödemenin davacı —- iadesi istemine ilişkindir.
Davacı tarafça işbu istem, taraflar arasındaki sözleşmenin 3/son maddesine dayandırılmıştır.
Taraflar arasında —- tarhli sözleşme imzalanmış, burada davalı buluşu devreden ibaresi altında ve buluş sahibi olarak imza atmış, buluşu deviralan ibaresi altında davacı şirket kaşe ve imzası yer aldığı yine aynı sözleşmede şirket ortakları ibaresi altında davacı gerçek kişilerin isim ve imzalarının yer aldığı belirlenmiştir.
Sözleşme içeriğinin tetkikinde ise, ——— başlığı altında;
” İşbu sözleşmeye konu olan buluş—- adlandırılan ürüne ilişkindir. — sözleşme ile buluşa konu ürüne ilişkin tüm maddi ve manevi üretim/ Ticari haklarını Şirkete devretmiştir. Sözleşmeye konu buluşun ilişkin olduğu ürünün özellikleri aşağıda belirtildiği gibidir.” ibarelerine yer verildiği, hemen altında üretilecek ürünün hangi özelliklerde olacağının açıklandığı, aynı —— maddenin son paragrafında ise;
” Buluş sahibi, buluşa ve sözleşmeye konu ürünün yukarıda belirtilen özelliklere sahip olarak üretilebileceğini ve kendisi tarafından bunun üretiminin sağlanacağını beyan ve taahhüt etmektedir.” şeklinde davalının taahhüdünün yer aldığı belirlenmiştir.
Yine taraflar arasındaki sözleşmenin ——— maddesi son paragrafında;
“Buluş sahibi buluşuna ilişkin işbu sözleşmede yer alan beyan ve taahhütlerine aykırı davranması, beyan ve taahhütlerini gerçekleştirememesi halinde kendine ödenen nakit parayı talep tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödeyecek, yine kendisine bedelsiz olarak verilen —%20 Payı bedelsiz olarak şirkete veya hisseleri oranında şirket ortaklarına devrecektir. Şirket sermayesi tüm ortakların kabul etmesi halinde artırtılabilecektir.” düzenlemesinin yer aldığı ve esasen davacı taraf isteminin bu maddeye dayalı olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede davalı buluş sahibi olarak yer almış, ——maddesinde davalının sözleşme konusu ürüne ilişkin tüm maddi ve manevi üretim/ticari haklarını şirkete devrettiği düzenlenmiş, davalı tarafça buluşa ve sözleşmede belirtilen özelliklere sahip ürünü üretebileceği ve kendisi tarafından bunun üretiminin sağlanacağı taahhüt edilmiş olmakla birlikte, sözleşmenin bütünü içinde davalı tarafça birden fazla edim yüklenmiştir. Bunlar;
-Sözleşmeye konu ürünlerinin üretim ve ticari haklarının şirkete devri,
-Davalının sözleşme konusu ürünleri üretebilmek için yeterli bilgiye sahip olması ve bu ürünün fabrikada üretilebilmesi,
-Sözleşme konusu ürün üzerinde bir üçüncü kişinin hak sahibi olmaması,
-Davalının sözleşmenin imzalanmasına müteakip, buluşa konu ürünlerin üretimine ilişkin üretim şartnamesini, üretim bilgilerini şirkete vermesi
-Davalının ilk üretimin yapılması için tesisin kurulması, devreye alınması, üretimin başlaması ve devam etmesine ilişkin aşamalarda tam zamanlı olarak görev alması,
-Davalının üretimin kendisinden bağımsız olarak devam etmesi için gerekli tüm bilgileri şirkete aktarması ve gerekli organizasyonu yapması olarak sözleşme içinde tarif edilmiştir.
Mahkememizce hükme esas alınan son raporda, bu yükümlülükler iki grup içerisinde ele alınmış ve sözleşme konusu ürünlere ilişkin teknik bilgileri şirkete aktarmak ve fabrikanın sözleşme konusu ürünleri üretmesini sağlamak olduğu şeklinde üst başlık halinde tasnif edilmiştir.
Taraflar arasındali sözleşme 2/4. maddesinde, dava konusu ürünlerin üretimine ilişkin teknik bilgilerin aktarılmasının sözleşmenin imzalanmasına müteakip gerçekleşeceği düzenlenmişken, sözleşme konusu ürünlerin fabrikada üretimi bakımından bir vade düzenlenmemiştir.
Sözleşmenin 2/4. maddesinde öngörülen, sözleşmenin imzalanmasına müteakip, buluşa konu ürünlerin üretimine ilişkin üretim şartnamesinin, üretim bilgilerinin şirkete verilmesi ediminin davalı tarafça yerine getirildiği tespit edilememiş olup davalı tarafça, son rapordaki bu tespite itirazında polis zoruyla fabrikadan çıkarıldığı bu nedenle herhangi bir kayda ulaşmak konusunda kendileri yönünden mücbir sebep bulunduğu ileri sürülmüş ise de, anılan savunmanın ilk defa son rapora itirazlarında ileri sürüldüğü, davanın önceki hiçbir aşamasında davalı tarafça, sözleşme ile kendilerine yüklenen bu edimin sözleşme gereğince yerine getirilmiş bulunduğu ileri sürülmemiş, bilirkişi heyetince yapılan bu menfi tespite açıklanan şekilde itiraz olunmuştur. Ne var ki savunmanın genişletilmesi mahiyetindeki bu beyanın, davacı tarafça açıkça muvafakat edilmemiş bulunması, bilakis keyfiyetin bu aşamada ileri sürülmesine itiraz olunması nedeniyle, mesmu bulunmadığı kanaatine varılmış, davalı tarafça sözleşme ile üstlenilen; sözleşmenin imzalanmasına müteakip, buluşa konu ürünlerin üretimine ilişkin üretim şartnamesinin, üretim bilgilerinin şirkete verilmesi ediminin yerine getirilmemiş, bu haliyle sözleşmeye aykırı davranılmış olduğu değerlendirilmiştir.
Yine Mahkememizce görevlendirilen son bilirkişi heyetinin, öncesinde sundukları ön rapor ile taraf vekillerine br kısım soruların yöneltildiği, Mahkemizce taraf vekillerine iletilerek beyanların alındığı, bu aşamada davalı tarafça bilirkişi heyetine yönelik sunulan “..fabrikanın çevresinde hammaddeler —- desteği ile araştırılıp bulunan hammaddeler fabrikaya getirilmiştir…” şeklindeki açıklamalardan yola çıkılarak, davalı tarafça sözleşmenin imzası sırasında, sözleşme konusu ürünlerin hangi hammaddeden üretileceğinin henüz belirli olmadığının anlaşıldığı, oysa sözleşmenin —– maddesi son fıkrasında davalının, sözleşmede belirtilen buluşa konu ürünü üretebileceğini taahhüt ettiği belirlenmiş, bu yönden de davalı tarafça sözleşme gereği taahhütlerine riayet edilmemiş olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede, buluştan söz edilip davalının buluş sahibi olarak yer aldığı ne var ki, aynı sözleşmede —— ve devam eden fıkralarda nihai ürün olarak üretilecek seramik köpük malzemenin sonuçta sahip olacağı mekanik ve fiziksel özelliklerin tanımlanmış olduğu ancak ürünün ne şekilde üretileceğine ilişkin üretim bilgilerinin sözleşmenin ——— maddesi gereğince davacı şirkete iletilmediği, bundan başka sözleşmede buluş ifadesi kullanılsa da söz konusu ——- geçmişte kullanılan tekniklerden ne gibi farklılığının olduğunun da bilirkişilerce tespit edilemediğini açıklandığı, sunulan raporda sözleşmede nihai ürünün tanımlandığı, ancak söz konusu ürüne ilişkin üretim şartnamesi tespit edilmediği için ne şekilde farklılaştığı ve buluş olarak tanımlanıp tanımlanamayacağının da tespit edilemediğinin açıklandığı, buna göre sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalının sözleşmeye konu ürünleri üretmek için yeterli ve hazır bilgiye sahip olduğu ve bu bilgileri fabrikanın üretime kendisinden bağımsız devam etmesini sağlayacak şekilde aktarmayı taahhüt ettiği, ancak davalı tarafından aktarılan üretim şartnamesi gibi teknik bilgiler tespit edilmediği, netice itibariyle davalının sözleşmenin —– maddelerine aykırı davranmış olduğu, anılan maddeler gereği edimini yerine getirmemiş bulunduğu değerlendirilmiştir.
Yine taraflar arasındaki sözleşmenin ——– maddesinde son fıkrada, davalının sözleşmede yer alan beyan ve taahhütlerine aykırı davranması, beyan ve taahhütlerini gerçekleştirememesi halinde kendine ödenen nakit parayı talep tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödeyeceği ve kendisine bedelsiz olarak verilen —– olarak şirkete veya hisseleri oranında şirket ortaklarına devredeceğinin düzenlendiği, bu kapsamda davacı tarafça davalıya yönelik olarak ve vekili —- gönderildiği, sözleşme gereğinin yerine getirilmediği belirtilerek ve sözleşmenin feshedildiği bildirilerek, ihtarın tebliğinden itibaren 30 gün içinde —-ve %20 şirket hissesini iade etmesinin talep olunduğu, dava dilekçesi ekindeki mazbatanın tetkikinde—— tebliğ olunduğu, yine dosya içeriğindeki vekaletnamenin tetkikinde, tebliğ tarihinde —— davalının vekili bulunduğu belirlenmiştir.
Yapılan bu açıklama kapsamında, davaya konu istemler yönünden davalının — tarihinde temerrüde düşürülmüş bulunduğu belirlenmiş ve davacılar vekilince talep sonucunun açıklanmasına ilişkin olarak sunulan —-tarihli beyan dikkate alınmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile,
-Davalının, davacı—-. şirketindeki %20 hissesinin, davacılar —— adına, davacı şirketteki hisseleri oranında tesciline,
-396.349,80 TL’nin davalıdan tahsili ise davacı şirkete ödenmesine,
2-Alınması gerekli 81.722,65 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.768,67 TL ve yargılama sırasında yatırılan — tamamlama harcın mahsubu ile eksik bakiye 61.341,98 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacılar ——için takdir olunan 106.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılar ——- verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı şirket için takdir olunan 58.488,97 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 6.825,37 TL’nin ve yargılama sırasında yatırılan 13.662,00 TL tamamlama harç ile toplamda 20.487,37 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 14.629,85 TL bilirkişi ve posta ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacılar Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.