Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1090 E. 2023/345 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1090 Esas
KARAR NO : 2023/345

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 25/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılı içerisinde gerçekleşen mal alış satışına dayandığını, müvekkilinin davalıya 24/02/2016 tarihinde 33 adet fatura düzenlediğini ancak davalının sadece bir kısım ödeme yaptığını ödenmeyen 82.863,50 EURO bedel için müvekkili tarafından davalı aleyhine —- İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının teminat şartını yerine getirmesi gerektiğini aksi halde davanın reddin gerektiğini beyan etmiştir.—-İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 20/07/2018 tarihinde 82.863,50 EURO asıl alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı borçlunun 25/07/2018 tarihinde borca itiraz ettiği itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davaya konu edilen 33 adet faturanın onaylı tercümeleri dosyaya sunulmuştur.Dosya rapor tanzim etmek üzere nakliyat uzmanı ve mali müşavir bilirkişiye heyet halinde tevdi edilmiş olup heyet hazırlamış olduğu raporda özetle; dosyadaki eksikler nedeniyle rapor tanzim etmedikleri anlaşılmıştır.İlgili gümrük müdürlüklerine müzekkere yazılarak davalının 2016 yılına ait gümrük kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.Gümrük kayıtları dosya arasına alındıktan sonra dosya aynı bilirkişilere tevdi edilmiş olup bilirkişiler hazırlamış oldukları ek raporda özetle; davacının davalı adına “mal mukabili ödeme şekliyle” gönderdiği toplam bedeli 142.853,50 Euro olan ürünlerin tamamı davalı tarafından teslim alındığından, davalının davacıya olan bakiye borcunu “takibe konu edilen miktara göre” 82.863,50 Euro olarak veya taleple bağlılık ilkesi gereği bu miktarı aşmamak üzere davalının —–Gümrük Müdürlüğü nezdinde adına tescilli 07.04.2016 tarih—– sayılı gümrük (giriş) beyannamesine kayden mal mukabili ödeme şekliyle ithal ettiği toplam bedeli olan 142.853,50 Euro olan ürünler için davacıya fiilen transfer ettiğini (banka dekontlarıyla) belgeleyebildiği miktardan kalan bakiyenin tamamını davacıya ödemesi gerekeceğini, işbu davanın kabul edilmesi halinde ise davacının “döviz üzerinden” takip konusu yaptığı alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, davanın dayandığı takip tarihinden itibaren 3095 SK. Md.4/a hükmü uyarınca, Kamu Bankalarının 1 yıllık Euro mevduatlarına uyguladıkları faiz oranına göre döviz faizi de yürütülebileceğini beyan etmişlerdir.

Dava itirazın iptali davasıdır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’ nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Uyuşmazlık; davacının takip dayanağı fatura içeriği malları davalı tarafa teslim edip etmediği, faturalar nedeniyle takip tutarı kadar alacağının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Davalı vekili cevap ve icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde teminat yatırılmadığından davanın reddi gerektiğini savunmuş ise de Hollanda’nın Lahey sözleşmesine taraf olması ve Yargıtay —–.H.D ‘nin—–Karar sayılı ilamı ile Lahey sözleşmesinin 17.maddesinin uygulanmasında gerçek ya da tüzel kişi ayrımı bulunmadığı yönündeki içtihadı benimsenerek yabancılık teminatına ilişkin dava şartı noksanlığı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının gümrük kayıtlarından da anlaşıldığı üzere davacının davalıya toplam bedeli 142.853,50 Euro olan mal teslimi yaptığı sabit olup davalı taraf iş bu malların bedelini ödediğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmamıştır, bu doğrultuda davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılmıştır.Taraflar arasındaki alacağın faturaya dayalı, hesap edilebilir ve likit nitelik arzetmesi nedeniyle davalı aleyhine kabul edilen alacak kısmı üzerinden %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; —-. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden başlamak üzere ve davacının takipteki talebi aşılmamak üzere kamu bankalarınca 1 yıllık Euro mevduat hesabına fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı yürütülmek suretiyle devamına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden takip tarihindeki efektif satış üzerinden Euro kuru esas alınarak hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 31.585,06 TL karar ve ilam harcından 5.569,01 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 26.016,05 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 67.732,97 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı ve 5.569,01 TL peşin harcı toplamı:5.604,91 TL ile aşağıda dökümü yazılı 3.201,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.