Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1082 E. 2019/413 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/1082 Esas
KARAR NO : 2019/413

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davaya konu şirketin 500.000,00 TL sermaye ile kurulduğunu; % 25 hisse …, % 25 … ve % 50 …’ nun hisse sahibi olduğunu, 10 yıl şirket Müdürlüğü’ne … getirildiği ve şirketin faaliyete geçtiğini; ortakların bir araya gelemediğinden ortaklar kurulunun toplamadığını; taraflar arasında güven yitirilmiş olmakla davalının açtığı davalılardan …’ nın şirket müdürlüğü’nden azil davası ve davalının derdest olan ortaklıktan çıkma davaları şirket ortaklığının ve şirketin devamını imkansız hale getirdiğinden mevcut haklı sebepler muvacehesinde şirketin feshi ve tasfiyesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden davanın şirket ortağı olan müvekkiline yöneltilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle, husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddini; esas yönünden ise cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamındaki huzurdaki davanın haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olduğundan davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; dava dışı —— fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davacılar ve davalı, dava dışı feshi talep edilen şirketin hissedarlarıdır.
Davacılar vekilince mahkememize sunulan —– tarihli dilekçesi ile feshi istenen şirketin dahili davalı olarak davaya dahil edilmesi talep edilmiştir.
Mahkememiz ——— tarihli ara kararı ile de ” Türk Usul Hukuku Sisteminde, bazı istisnai haller dışında —-” müessesesi bulunmamaktadır. Mahkemece, ancak davada taraf olan kişiler hakkında karar verilebilir. Bu nedenle, davacılar vekilinin dava dışı şirketin dahili davalı sıfatıyla davaya dahil edilmesi talebi yerinde görülmemekle reddine” dair karar verilmiştir.
Şirketin fesih ve tasfiyesi talepli davalarda husumetin, fesih ve tasfiye talep olunan şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Dava dışı şirketin fesih ve tasfiyesi isteminde davalı ortağında pasif husumeti bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irad kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı