Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1072 E. 2020/155 K. 24.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-

ESAS NO : 2018/1072
KARAR NO : 2020/155

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 14/09/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ile; —– devre mülk adı altında —– edilmesiyle satın alman ve 2014 yılında başlanıp 2016 yılında teslim edileceği bildirilen———– resmi şekil şartına uygun olmadan yaptığı bu tip sözleşmelerle binlerce vatandaşa mağduriyet üstüne mağduriyet yaşattığını ve belli aralıklarla farklı mekânlar seçerek sabit bir yerde durmamakta ve adresin değiştirdiğini,ayrıca senet ile satmış olduğu devre mülkleri birçok mağdurun senet ödemesi bitmesine rağmen senetler kayıp denilerek geri vermeyip bir müddet sonra 3. firmalara senetleri vermek ve kullandırmak sureti ile işleme konularak mağdurların icrai işleme maruz bırakılarak tekrardan senetleri ödetip ikinci kez mağdur ettiğini,bu sebeple söz konusu firmanın dolandırıcılığına son verilmesi, sözleşmenin ve ilgili senedin iptal edilmesi talep etmiştir.
Davalının davaya cevap vermediği görülmüştür
Dava; Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) istemine ilişkindir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Taraflar arasında ——— numaralı daire için — olarak— 25.000-TL bedel karşılığında tarafların anlaştığı görülmüştür.
Ödeme planı formu incelendiğinde satış fiyatının 25.000-TL olduğu 1.000-TL peşinat alındığı, davacının davalı lehine 15/01/2017 vade tarihli ——————-senet numaralı 13/02/2015 düzenleme tarihli senet verdiği, evrak suretlerinden görülmüştür.
Satış vaadi sözleşmeleri, kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden almakta ve Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla, geçerliliği resmî şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür.
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilecektir. Bir başka deyişle, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, genel hükümler çerçevesinde, —- alacaklısına, vaat borçlusunu tescile zorlama yetkisi kazandırmaktır.
Davaya konu sözleşmenin geçerlilik şartı olan resmi şekil şartının bulunmadığı, sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler.
Sebepsiz zenginleşme; TBK’nın 77-82.maddelerinde açıklandığı gibi, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından ve emeğinden yararlanma olarak tanımı yapılmıştır. Sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince; fakirleşen (davacı) taraftan, zenginleşen (davalı) tarafa kayan haksız değer kaymalarının önlenmesi sağlanmış olunur. Bu ise eski hale getirme yükümlülüğü niteliğinde bulunmaktadır.
Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.
Somut uyuşmazlıkta davacının ——- aracılığıyla davalıya———– olmak üzere toplam 17.000-TL gönderdiği anlaşılmış, davalının edimini yerine getirmediği gibi parayı da iade etmediği görülmekle davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile
1-Taraflar arasında düzenlenen tarih kısmı boş olan, sözleşme(M) ——— iptaline,
2-Davacı tarafından davalıya ödenen 17.000-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3- ——vade tarihli, —— senet numaralı, —- düzenleme tarihli bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.161,27 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 290,32 TL harçtan mahsubu ile bakiye 870,95 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı 290,32 TL peşin harç toplamı 326,22 TL ile bilirkişi, tebligat ve müzekkere gideri olan 58,20 TL olmak üzere toplam 384,42 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı