Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1052 E. 2021/142 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-

ESAS NO : 2018/1192 Esas
KARAR NO : 2021/375

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı —–işletme adı ile ticari faaliyette bulunduğunu, davacının sözleşme ilişkisi çerçevesinde—– birim —- davacının yaptığı iş ile ilgili olarak —- bedelli faturayı düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalının borcunun 20.500,00 TL’sini banka vasıtasıyla ödediğini, bakiye borç olan takibe konu 50.064,00 TL’nin ödenmediğini, bakiye alacağın tahsili için takip başlatıldığını belirtmiş, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün—- numaralı takibine yapılan haksız itirazın iptaline, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı ekli davetiyenin tebliğ edildiği, davalı vekilince davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Dava; tacirler arasındaki hizmet alımından kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket ile davalı ——– yönlendirme —- ilişkisi bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirip getirmediği, faturaya konu mal ve hizmetin teslim edilip edilmediği, davalının teslim edilen mal ve hizmetin bedelini ödeyip ödemediği, bu itibarla İstanbul Anadolu —– Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu—- sayılı takip dosyası içeriğine göre; 09/07/2018 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı …, borçlusunun davalı …. olduğu, asıl alacak toplamı 50.064,00 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin 16/08/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen 16/08/2019 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
——— tarihli yazı cevabına göre; taraflar arasındaki ticari ilişkiye dair faturanın da yer aldığı —- formlarının gönderildiği, davalı şirket tarafından faturanın — dosya içerisine alınmıştır.
—- arasındaki ticari ilişki gereği davalı tarafından yapılan ödemeleri gösterir hesap dökümün dosya arasına alındığı görüldü.
—– arasındaki ticari ilişki gereği davalı tarafından yapılan ödemeleri gösterir hesap dökümün dosya arasına alındığı görüldü.
Bilirkişi—- [Adana —-sayılı dosyasından alınan] 30/09/2019 tarihli rapora göre; davacının işletme defteri tuttuğu, ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, dava konusu ———– numaralı faturanın 70.564,00 TL bedel ile deftere kaydedildiği, davalı tarafından davacıya toplam 21.000,00 TL ödeme yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 49.564,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz —- numaralı ara kararı ile davalı şirkete ticari defter ve kayıtlarını belirlenen inceleme gününde sunması için kesin süre verilmiş, davalı şirket tarafından ticari defterler ibraz edilmemiştir.
Davacı, davalıya mal ve hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. (Yargıtay —– 14.04.2015)
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli —— alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 49.054,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, HMK. 221. maddesi gereği —— formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği (Yargıtay —- bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından —- bildirildiği, bu halde davalının —– formlarının aksini ispatlaması gerektiği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay —–, davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği (Yargıtay —–Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı görülmüştür. Öte yandan, dava dilekçesi içeriğinde davalı tarafından toplam 20.500,00 TL ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de hesap hatası yapıldığı, ödemeler toplamının 21.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır.
İİK’nın 67/2. maddesi, “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne, göre red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü içermektedir. Dava konusu faturanın—– ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaya itiraz edilmeksizin ticari defterlere işlendiği, davalı tarafından herhangi bir ödeme definde bulunulmadığı, dava konusu edilen davacı alacağının miktarının, davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
İstanbul Anadolu—– sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 49.564,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak olan 49.564,00 TL’nin %20’sine tekabül eden 9.912,80 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.385,72 TL harçtan peşin alınan 604,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.781,07 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 7.243,32 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 604,65 TL peşin harç ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 645,75 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın %0,01 red ve %0,99 kabul oranına göre hesaplanan 921,47 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 169,50 TL
Talimat P. Masrafı : 61,28 TL
Bilirkişi Ücreti : 700,00 TL
TOPLAM : 930,78 TL X%0,99= 921,47 TL