Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1024 E. 2020/860 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1054 Esas
KARAR NO : 2020/850

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 12/09/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; —– ikamet ettiğini, —– —-işleminiz tamamlanmıştır” şeklinde mesaj geldiğini, Banka’ya herhangi bir talimatı olmadığını, hesabını kontrol ettiğinde —– tutarındaki meblağın bilgisi, talebi ve onayı olmaksızın —–hesaba aktarıldığını gördüğünü, personel ile görüştüğünü, böyle bir talebi olmadığını belirtmişse de, personelin e-mail talimatına göre işlem yaptığını, teyit alma ihtiyacı hissetmediğini belirttiğini, işlemin iptal talebini yerine getirmediğini, kendisini —— yönlendirdiğini,——uzun bir görüşme yaptığını,—— gelmesinin belirtilmesi üzerine —— gelinmesine rağmen bir işlem yapılmadığının öğrenildiğini, talimatı gördüğünü, kendisinin yapmadığını, bozuk bir —- yazıldığını, şüpheli bir evrak olduğunu, para iadesi için 25.04.2018 tarihinde İhtarname keşide edildiğini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, paranın transferinin durdurulabilecekken gerekli önlemlerin alınmadığını, bozuk bir —— nedeniyle aranmamasının şüpheli bir durum olduğunu, hesaptan çekilen tutar haricinde başka zararlarının da bulunduğunu, Banka personeli ile paylaşıldığında “ortada bir hırsız var biz ne yapalım” şeklinde cevap verildiğini, zararının 9.850,00 EUR hesaptan çekilen tutar ve——— gelişinin masrafı olduğunu, ayrıca manevi zararının karşılığı olarak 100.000,00 TL’nin faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 09/10/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; hesabın açılış tarihinden —- tarihlerde işlemler yapıldığını, yapılan işlemin de —- adresinden gönderilen mesaja istinaden yapıldığını, Davacı’nın ——-aradığını, bilgisi dışında hesabından para çıkışı olduğunu beyan etmesi üzerine tüm güvenlik önlemlerinin alınarak “—– düzenlenmesinin talep edildiğini, hesaplarına bloke konduğunu,—- bankaya —– ile iptal talebi gönderildiğini, paranın geri alınması —- arandığını, ancak görüşme gerçekleştirilemediğini, Banka’nın gerekli önlem ve iade prosedürünü zamanında başlatmadığı yönündeki iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, Müşteri’nin mail adresinin —- korunması yükümlülüğünün bulunduğunu, kusurun — atfedilemeyeceğini, —–göre dolandırıcılık olayından —-sorumlu tutulamayacağını, mesajın gönderildiğ—– adresi olduğunu savunarak, davanın ve tüm maddi, manevi tazminat taleplerinin reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
..—–yazılan müzekkere cevabının geldiği görüldü.
Dosya konusunda uzman ——-bilirkişi raporu alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava bankacılık hizmet sözleşmesi kapsamında davalı bankanın —- yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bahisle davacının talep ettiği maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Her ne kadar davacı ile davalı arasındaki ilişkinin bir tüketici işlemi olduğu izlenimi oluşsa da, mahkememizce gerçekleşen işlemin bir havale işlemi olması nedeni ile TTKda düzenlenen mutlak ticari dava olarak nitelendirilmiş ve yargılamasına devam olunmuştur.
Taraflar arasındaki temel ihtilaf davacının davalı banka nezdindeki hesaplarından talimatı ve iradesi dışında havale yapılan paranın bulunup bulunmadığı ile bu yönde tesis edilen bir işlem var ise davalı bankanın sorumluluğu olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
Mahkememizce dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi tarafından ses kayıtları üzerinde inceleme yapılamaması nedeni ile bir teknik bilirkişiye görüşme analizi yaptırılmış akabinde ise bankacı bilirkişiden mütalaası alınmıştır.
Yapılan yargılamada taraflar arasında bir bankacılık sözleşmesinin bulunduğu, davacının hesabında bulunan —–yolu ile bilinmeyen bir hesaba gönderildiği akabinde ise banka tarafından bilirkişi raporunun üçüncü sayfasında ayrıntılı şekilde anlatılan prosedürün yerine getirilmediği kanaati mahkememizde hasıl olmuştur. Raporda belirtilen bankanın yapması gerekirken ihmal ettiği ve müşterisinin zarara uğramasına sebebiyet verdiği işlemler teknik uzmanlık gerektiren işlemler olması nedeni ile mahkememizce incelenmiş, denetime elverişli ve tutarlı bulunmuştur. Zira müşteri tarafından bankaya durumun ihbar edilmesi halinde —— işlemini engelleyebilme şansı varken bu yükümlülük ihmal edilmiş ve bunun akabinde paranın iadesi sağlanamamış ve suçlular da yakalanamamıştır. Banka tarafından yapılması gereken işlem en temelde, —– gönderilmiş olsa bile uygun mesaj türü ile— iadesinin sağlanabilecekken —– nedeni ile paranın iadesinin gerçekleştirilemediği bu nedenle de bankanın sorumluluğunun doğduğu ve bilgisi dışında hesabından çıkan 9.850,00 Euronun davalıdan tahsili isteminin haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Diğer maddi tazminat kalemi olan müvekkilinin —— yaptığı masraflar için ise belirtilen masrafların ispatına yarar dosyaya sunulan bir belge bulunmadığı ve talep edilen bedelin içeriğini oluşturan yol masrafı– tamamen dolaylı zarar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaati mahkememizde hasıl olmakla işbu talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise davacının gerçekleşen bu haksız fiil nedeni ile manen zarara uğradığının hayatın olağan akışına göre tartışmasız olması, bankanın —- olması nedeni ile iştigal sahasında müşterilerine karşı sorumluluğunun önemi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, meydana gelen zararın büyüklüğü ile takdir olunacak manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme aracı olmamakla birlikte diğer tarafı fakirleştirmemesi gerektiği de bir bütün halinde değerlendirildiğinde manevi tazminata dair davanın da kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davacı lehine hükmedilmesi mahkememizce uygun görülmüştür.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile —– tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3——- tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 10.422,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5——–tarifesi uyarınca reddedilen kısma isabet eden maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5——-tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat davası yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6——–tarifesi uyarınca reddedilen kısma isabet eden manevi tazminat davası yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı vekili tarafından yapılmış 35,90 TL başvurma harcı, 3.176,51 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, olmak üzere toplam 3.217,61 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 2.171,70 TL masraf olmak üzere toplam 5.389,31 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 2.425,05 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Alınması gereken 5.739,39 TL karar ve ilam harcın peşin ödenen toplam 3.176,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.562,88 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.