Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1023 E. 2021/448 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1023 Esas
KARAR NO: 2021/448
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
——- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; —- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ——- plakalı araç ön tampon kısımları ile sigortalı aracın arka tampon kısımlarına çarpmış ve sigortalı aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, iş bu hususun dava dilekçesi ekinde sunulan fotoğraflar ile sabit olduğunu, işbu kazanın meydana gelmesinde görüleceği üzere sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, ——- ihlal etmeleri nedeniyle kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin —– plakalı aracın dava konusu kaza tarihi itibariyle ——— diğer davalı ise aracın maliki olup meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, sigortalımız tarafından araçta meydana gelen hasarın ödenmesi için müvekkili şirkete başvuruda bulunulduğunu, hasara uğrayan sigortalı aracın incelenmesi neticesinde —— hasar tespit edilmiş ve işbu tutarın anlaşmalı servislere ödendiğini, müvekkili şirket tarafından ödenen tutar için davalıya başvuruda bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından yapılan hasar ödemesinden davalının sorumluluğu nispetinde, taraflarına ödenmesine ilişkin davalılara dava harici yapılan müracaatlar neticesinde herhangi bir sonuca ulaşılamadığından iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, —— tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ve protokol gereği temerrüdün müeyyidesi olarak —— puan fazla faizin, masraf ve ücreti vekalet ile birlikte davalılardan sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalılarca davaya cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472. Maddesi uyarınca sorumlu davalılardan rücuen tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır.
Davacı ile —- plaka sayılı aracın kasko sigortacısıdır—–sayılı araç arasında hasar meydana geldiği, uğranılan hasar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ——yapıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; dava konusu hasarın kaynağı, zarar miktarı ve oluşan zarardan davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesine göre; Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.
Somut olayda, sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı şirkete hasar bedeli ödenmiş olmakla birlikte, hasar bedelinin ödenmiş olması tek başına davanın sorumluluğunu gerektirmeyeceğinden davalının sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir söyleyişle sigorta şirketinin sigortalıya yaptığı ödemeyi davalıdan rücuen tazminini isteyebilmesi için rizikonun meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ispat yükü altındadır.
Rizikonun meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bu cihette uyuşmazlığa ilişkin aldırılan bilirkişi raporunda; davalı —- araç sürücüsünün olayda tamamen kusurlu olduğu, hasarın ——–olabileceği belirlemeleri yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Davacının dava dışı sigortalıya yaptığı ödemeyi rücuen davalıdan isteyebilmesi için rizikonun meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiği,
—- tarihinde, — sıralarında davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —- araç ile yerleşim yerinde gündüz vakti seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde dava dışı sürücü —– arka muhtelif kısımlarına çarpması sonucu, maddi hasar ile sonuçlanan dava konusu olay meydana geldiği,
—- tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere,
Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü———seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını, yol özelliklerini, mevcut önündeki aracın seyir durumunu-konumunu dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürmediği, sevk ve idare hatası sonucu dava konusu aracın arka sol muhtelif kısımlarına çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d (Karayollarından faydalananlar, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar.), 52/b( araçların hızlarını aracın yük, teknik özelliğine, görüş, hava ve trajik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.), 84/d (Araç sürücüleri trajik kazalarında; arkadan çarpma halinde asli kusurlu olarak sayılmıştır.) maddelerini İhlal ettiği, bu nedenle olayda dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı tamamen kusurlu olduğu,
Dava konusu —– plaka sayılı aracın seyir halinde olduğu sırada arka sol kısımlarına çarpan davalı tarafa sigortalı —— nedeniyle hasar aldığı olayda, davacı şirketin sigortalısının olayı önlemek bakımından alabileceği herhangi bir önlemi bulunmadığı, anlaşılmıştır.
Buna göre, —- kaynaklandığı, —- sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
— plaka sayılı araç sigortacısı Sigorta Şirketi; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,
—- araç maliki —— araç maliki olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı KTK madde 85 kapsamında tehlike sorumluluğu bulunması,
——— da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Hasar Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
———-tarihli bilirkişi raporunda hasar hususunda, kaza yeri krokisi ve olay yeri fotoğraflarındaki aracın hasar durumu, hasar-onarım fotoğrafları ve hasar tespit tutanağına göre, aracın arka sol kısımlarında hasar oluştuğu, arka tamponun değiştiği, bagaj kapağının onarıldığı, arka saçak onarımı, arka tampon boyası, arka tampon amortisör onarımı olduğu, toplam hasar tutarının—– olduğu, hasar fotoğrafları dikkate alındığında, hasar tespit tutanağındaki tespitler ile dava konusu—— plakalı araçtaki hasarın çarpışma sonucu meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, ayrıca hesaplanan hasar tutarının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir makul fiyat aralığında olabileceği belirtilmiştir.
Bu kapsamda, —- tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, hasar fotoğrafları da dikkate alındığında —-araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere ve hasar-onarım fotoğraflarına uygun olduğu, dava konusu ———— olabileceği, hesaplanan tutarın serbest piyasa koşullarında günün rayicine, dosya kapsamına ve hasarın şekline uygun olduğu, toplam hasar tutarının tamamından yukarıda sorumlukları sınırı çizilen davalıların sorumlu oldukları anlaşıldığından,
— hasar bedelin ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1—– hasar bedelinin —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 102,33 TL karar ve ilam harcından 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 66,43 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.498,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 71,80 TL harç ile 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 152,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 852,00 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.08/04/2021