Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1001 E. 2019/786 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2018/1001 Esas
KARAR NO : 2019/786

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2014
KARAR TARİHİ : 12/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin — havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uzun süreli— kiralama işi ile iştigal ettiğini, davalı — sevk ve idaresinde diğer davalı şirketin sigortacısı olduğu —- plaka sayılı aracın 26/06/2013 tarihinde müvekkili şirkete ait —-plaka sayılı araca çarparak hasarlanmasına sebep olduğunu, müvekkiline ait araçta — hasar meydana geldiğini ve araçta değer kaybının oluştuğunu ayrıca aracın tamir edildiği süre içinde kiraya verilememiş olması nedeniyle 5 günlük onarım süresince kira gelir kaybına uğradığını, davalı araç sürücüsünün olayda %100 oranında kusurlu olduğunu iddia ile — hasar bedeli, 500,00 TL değer kaybı ve — kira gelir kaybı olmak üzere toplam — davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve — plaka sayılı aracın 3.şahıslara devrinin önlenmesi için araç üzerine İhtiyati Tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı sigorta şirketi vekilinin 30/05/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu bu nedenle öncelikle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranları ile hasar miktarının tespiti ile meydana gelen değer kaybının belirlenmesi gerektiğini, kazanç kaybı mahiyetindeki taleplerin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu değer kaybından müvekkili şirketin sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı—– tarihli ön inceleme duruşmasında; Olay tarihinde özürlü olan oğlunu almak için gittiği sırada davacı tarafın aracının yan yoldan çıktığını, kaçıp kurturmaya çalıştığını ancak kurtaramadığını, davacı tarafın aracına çarpttığını, kendisinin gittiği yolun ana yol olduğunu, davacı tarafın aracının ise tali yoldan geldiğini, olay tarihinde ehliyetsiz olduğunu, daha sonra ehliyet aldığını, kazada kendisinin kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli, araç değer kaybı ve kira bedeli istemine ilişkindir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; poliçe başlangıç tarihinin— bitiş tarihinin ise—–plakalı aracın sigortacısının davalı —–olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
24/06/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; — tarihinde —-plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında davalının yüzde yirmi beş oranında kusurlu olduğu olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin —-plakalı araçta meydana gelene hasar ile uyumlu olduğu, hasar durumunun kazanın oluş şekline, alınan darbelere uygun olduğu, hasar tutarının —- olduğu araçta meydana gelen değer kaybı alacağının — olduğu, aracı kullanamamaktan doğan zararı — olduğu tespit edilmiştir.
Kazanın oluşumuna ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin bilirkişi raporunda değerlendirildiği, bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddesinde müteselsil sorumluluk halinde alacaklının, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebileceği, borcun tamamı ödeninceye kadar borçluların sorumluluğunun devam edeceği hüküm altına alınmıştır. Yine aynı kanunun 166. maddesinde ise borçlulardan birinin, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmesi halinde, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olacağı belirtilmiştir. Davalılar da dava konusu zarardan Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve 88. maddeleri ile 6098 sayılı TBK’nın 61. maddeleri gereğince müteselsilen sorumludur.
Trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte sigortacı bakımından temerrüdün haksız eylem tarihinde oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nun 98/1’inci maddesi hükmü uyarınca sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dava konusu olayda davadan önce gerekli belgelerle sigorta şirketine başvuru yapıldığı tespit edilemediğinden davalı sigorta şirketinin dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş, davalı sürücünün kaza tarihiden itibaren temerrüde düştüğü kabul edilmiş davaya konu aracın ticari olmadığı anlaşılmakla yasal faize hükmedilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler gözetilerek davalı sigortalı aracın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, zarar gören araçta kusura karşılık gelen denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilen hasar bedeli, değer kaybının ve kazanç kaybının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Hasar bedeli ve değer kaybı miktarı olan — davalı —- — kaza tarihi olan 26/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Kazanç kaybı miktarı olan —- kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken —- karar ve ilam harcının, peşin alınan — harçtan mahsubu ile fazla alınan —– harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —- nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan — maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan — başvurma harcı ve 136,35 TL peşin harç toplamı: 161,55 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %78 ve kabul %22 oranına göre hesaplanan — davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin ve davalı asil —– Yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri :
Vekalet harcı : 3,80 TL
Posta Masrafı : 337,80 TL
Bilirkişi Ücreti 3.300,00 TL
TOPLAM :3.641,60 TL x 0,22 = 801,15 TL