Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/100 E. 2019/351 K. 19.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/100
KARAR NO : 2019/351
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/01/2018
KARAR TARİHİ: 19/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili davalıya ait ve onun zilyetliğinde bulunan araca yapılan bakım nedeniyle 4.829,80 TL borcu bulunduğunu, alacağın tahsili için borçlu aleyhine İstabul Anadolu 11. İcra müdürlüğü’nün ——– esas sayılı dosyasında icra takibine başlatüıldığını davalının borca itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu, davalının tarafından yapılan itirazın haksız ve yersiz yasal dayanaktan yoksun olduğundan iptaline karar verilmesini alacakların likit olduğundu tahsilini engeleyen kötü niyetli davalı borçlunun takip tutarının % 20 sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine icra takibine başlatıldığını müvekkilinin de kötü niyetli takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin aracının tamir edilmesi için yetkili firma ile görüşüldüğünde ” aramızda alacak verecek yok aracı kime yaptırır isen yaptır” şekilde tutumla karşılaştığını, müvekkilinin hizmeti alamadığından aracını kendisi başka firmalar aracılığı ile tamir ettirdiğini ve ayrıca tamir olmayan aracı nedeni ile yolda dahi kaldığını, hukuki ve fiili dayanaktan yoksun takibe itirazlarını nedeni ile yine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde açılan huzurdaki davanın reddine ve takip nedeniyle ile lehlerine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE:
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Somut olayda; Davacının davalıya ait araca yaptığı bakım/tamir bedelini talep ettiği, davalının tacir olmadığı, bakımı yapılan aracın ticari olmadığı bu kapsamda davalı ile davacı arasındaki ilişki 6502 sayılı Kanunu’nun 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklandığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nın 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına dair,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19.04.2019