Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/988 E. 2018/48 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
– GEREKÇELİ KARAR –
ESAS NO : 2017/988 Esas
KARAR NO : 2018/48

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2017
KARAR TARİHİ : 24/01/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin13/09/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin rakiplerinin yanı sıra kaliteli, hijyen şartlarını sağlayan güvenilir bir fırın olmanın ötesinde alanında profosyonel olduğunu, kurumsal kimliğe sahip olarak uzun yıllardır unlu mamüller sektöründe hizmek vermekle olan bir şirket olduğunu, müvekkili şirketinin davalı ile boçlu şirket arasında varılan mutabakat uyarınca farklı tarihlerde olmak üzere ekmek, simit, açma, poğaça, çörek, ramazan pidesi, kurabiye gibi çeşitli unlu mamüllerin alım satımı gerçekleştiğini, davalı tarafından verilen siparişleri üzerine müvekkil şirketinin üzerine düşen yükümlülüklerini ifa etmesine rağmen davalı boçlu faturalara ilişkin yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili şirketin davalıdan alacaklarını tahsili amacıyla 15/08/2017 tarihinde İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyasi ile davalı Borçlu aleyhine icra takibini başlattıklarını, borçlu firma icra takibine itiraz ettiğini, haksız ve geçersiz sebeple borca itiraz ederek yasal takibin durmasına İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün — esas dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında süregelen ticari teamül ve ödeme vadeleri uyarınca davacının alacakları muacceliyet kasbetmede takip konulu edildiğini,ticari hukukun sisteminde sözleşme serbestisi ilkesi yer aldığını, bu ilke uyarınca ticari ilişki tarafları, içine girecekleri ticari ilişkinin koşullarını istedikleri gibi belirleme hakkına sahip olduğunu, davacının takipte taraflar arasındaki icari teamüller ve yazılı olmayan kurallar çercevesinde henüz vadesi gelmemiş boçların muaccel hale geldiğinden bahisle bu boçları da asıl alacak tutarının içerisine eklediğini tarafın sözleşme serbetisi içerisinde kabul ettiği vade kavramına aykırı hareket etmesi hem ticari teamüllere hemde hukuka aykırı teşkil ettiğini, bu nedenle taraflar arasındaki ticari ilişkin sırasında uygulanan vadenin tespit edilmesini ve bu vade uyarınca henüz muacceliyet kesbetmemiş alacak taleplerinin reddine karar verilmesine , müvekkil şirketinin vadesi gelmemiş boçları haricinde,muaccel hale gelmiş boçlar ile ilgili olarak iş bu davanın ikame edilmesinden önce bitecek bir ödeme planı hazırlayarak davacıya sunduğunu, ancak davacının bu ödeme planını kabul etmeyerek kötü niyetli olarak dava konusu takibe başlattığını, dava konusu takibe rağmen halen müvekkil şirket ile ticaretine devam ettiğini, bu dahi başlatılan takipteki kötü niyeti ortaya koyduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki çercevesinde muacceliyet kesbetmemiş olan alacak iddilarının reddine, sonrasında ise kötü niyetli olarak başlatılan takibin iptaline haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep; İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine mahkememizde açılan itirazın iptali davasının devam eden yargılaması sırasında; davacı vekilinin17/01/2018 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Feragatın ilk celseden önce yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 11,96 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 791,67 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 779,71 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.090,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/01/2018