Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/932 E. 2020/307 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/932 Esas
KARAR NO : 2020/307

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 24/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı ….——poliçesi ile sigortalı—- plakalı aracın — tarihinde, sürücüsü —————- sevk ve idaresindeyken o sırada yolda bisiklet süren müvekkiline çarptığını, bu çarpma neticesinde çift taraflı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğin, bu kaza sebebiyle müvekkili …’in ağır yaralandığını ve başkalarının bakımına muhtaç kaldığını, müvekkilinin geçirdiği kazadan dolayı yatalak olduğunu, müvekkili adına sürekli bakım gideri tazminatı tazmini için 01.08.2017 tarihinde davalı … şirketine başvurulmuşsa da davalı … şirketi tarafından olumlu bir cevap verilmediğini, davalı şirket dava açılmasına sebebiyet verdiği için kazadan dolayı sorumluluğu ve faiz sorumluluğu devam ettiğini, bu nedenle faizin başlangıç tarihinin olay tarihinden hesaplanması gerektiğini beyan ile, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik, müvekkili … için sürekli bakım gideri tazminatı olarak 2.000,00 TL’nin——kaza tarihinden işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı … şirketine yüklenmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
Davalı ….—— cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımına uğrayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dolayısıyla davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, — plaka sayılı aracın şirket nezdinde —— numaralı —— vadeli trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu göz önüne alınarak öncelikle davacı tarafından müvekkili şirketin sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından kazaya karışan ————– plaka sayılı araca ilişkin — düzenlenmiş olması tek başına poliçede yer alan teminat tutarının tamamının müvekkil şirket tarafından ödeneceği anlamını taşımadığını, müvekkili şirket sigortalısının — plakalı araç işleteninin dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun davacı tarafından ispatı gerektiğini, belirtilen kusur oranını kabul etmediklerini, kusur tespiti yapılması gerektiğini, müvekkili Şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsünün dava konusu kazaya ilişkin kusurunun bulunup bulunmadığının belirlenmesinin yanı sıra davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti ve maluliyetin varlığı halinde dava konusu kaza ile irtibatı belirlenmesi gerektiğini, somut ve belgeli bir şekilde ispatlanamayan taleplerin reddi gerektiğini, tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde tazminat hesabının, hazine müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüer vasıtasıyla yapılması gerektiğini beyan ile, öncelikli olarak usulü itirazın değerlendirilmesi suretiyle davanın zamanaşımı nedeni ile usulden reddini, tüm yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla, cevap dilekçesinde belirtilen hususlar ve indirim sebepleri dikkate alınarak, kazaya karışan araçların dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunun, var ise maluliyetinin tespitini, maluliyetinin tespit edilmesi halinde tazminat hesabının yaptırılmasını ve davacılara yapılan ödemenin güncellenerek tazminat tutarından indirilmesini ,——- kayıtlarının celbini, dava konusu kazayla ilgili savcılık dosyasının celbini, ———— müzekkere yazılmak suretiyle var ise, davacıya dava konusu kaza nedeniyle bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin ve rücuya tabi olup olmadığının sorulmasını, davaya yönelik tüm beyanların dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
Davacı vekilinin 20/03/2020 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu , ayrıca karşı tarafla herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığının bildirdiği görüldü.
Davalı vekilinin —– tarihli dilekçesi ile; feragat ettiğini bildirdiği, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiği görüldü.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 31,40 TL. harçtan mahsubu ile eksik bakiye 23,00 TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.