Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/928 E. 2018/750 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/928 Esas
KARAR NO : 2018/750

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 21/08/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı hastane ile 15/03/2017 tarihli ” İş Yapım Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile farklı ebatlarda 6 adet tabela ile farklı nitelikte matbu evrakların satış ve teslimi konusunda anlaştıklarını, akdin ” Sözleşmenin Konusu ve Kapsamı” başlıklı 3.maddesine göre ekte sunulan davalı yanca onaylı teklif mektubunda belirtilen ürünlerini akdin 4.maddesine göre 20 günde tamamlayıp teslim etmekle yükümlü olduğunu, karşılığında tabela işleri için 16.468,00 TL+KDV, matbu evrak işlri için de 2.160,00 TL+KDV ücreti alacağını, davalının herhangi bir avans vermediğini, ürünleri de çok kısa sürede talep ettiğini, ödeme konusunda karşılıklı anlaşma ile özel düzenlemeler getirildiğini, akdin tazmini müteakip müvekkil akde konu tabelaları ve matbu evrakları süresi içinde tamamladığını, matbu evrakları teslim ederek tabelaları montaja geldiğini, ancak davalı hastanenin satıldığı ve isminin değiştireleceği bildirildiği, tabelalar montajlanmamış ve hatta davalı yanca teslim alınmadığını, 33.781,04 TL değerindeki faturanın, ödeme günü olan 15/04/2017 den takip tarihi olan 25/07/2017 ye kadar tahakkuk eden aylık %3 faizi olan 3.365,15 TL ile birlikte 37.146,19 TL olarak tahsili için İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı icra takibi başlatıldığı, davalının itiraz ettiğini belirterek, davanın kabulüne, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, müvekkilinin davalıdan toplam 33.781,04 TL alacağının 15/04/2017 günü itibariyle aylık %3 gecikme faizi ile birlikte bulunduğunun tespitine, itirazının iptaline, takibin devamına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 22/02/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça Kartal —-. Noterliği aracılığı ile çekilen 10.07.2017 tarihli ihtarnameye karşılık olarak Kartal —-Noterliği kanalı ile verdiği cevapta;” İhtarnameniz ekinde şirketimize göndermiş olduğunuz —- sıra nolu, 06.07.2017 tarihli, 33.781,04 TL miktarılı faturayı ve içeriğini kabul etmiyoruz.” ifadeleri ile açıkça böyle bir borcu kabul etmediğini beyan ettiğini, yine davacı tarafça dava dilekçesinde sözleşmeye konu malın teslimi için gidildiği ancak müvekkilince kabul edilmediği iddiasında bulunulduğunu, ancak bu iddia da diğer iddiaları gibi asılsız olduğunu, müvekkilimize tabelaların teslimi için beyanda bulunulmadğını, davacı tarafça tabela teslimine ilişkin hiçbir işlem yapılmadığını, davacı tarafın kendisine Kartal—-Noterliği kanalı ile çektiği 10.07.2017 tarihli ihtarnameye karşılık olarak Kartal — Noterliği kanalı ile verdiği cevapta;” bahse konu faturada belirtilen hizmet ve mal, hem tarafımızca talep edilmemiş ve hem de şirketimizce teslim alınmamıştır. Yine bu faturada belirtilen hizmet ve mal tarafınızca da şirketimize verilmemiş, teslim edilmemiştir.” denilerek ifade edildiğini, ayrıca söz konusu tabela hizmetine ilişkin olarak müvekkilinin zaten başka bir kişiden hizmet aldığını belirterek davanın reddine, vekalet ücretinin ve yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün — İcra sayılı dosya aslının celp edildiği görüldü.
Kartal —- Noterliğine, —-Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevaplarının geldiği görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu—–İcra Müdürlüğünün—-esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı hakkında “06.07.2017 tarihli fatura ve 10.07.2017 tarihli ihtarname” açıklamasıyla 33.781,04 TL asıl alacak + 3.365,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.146,19 TL alacağın, takipten itibaren asıl alacak kalemine işleyecek aylık % 3 faiziyle tahsili amacıyla 25.07.2017 tarihinde icra takibi yaptığı, davalının hiçbir borcu olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiği ve bu sebeple takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında 15.03.2017 tarihli “İş Yapım Sözleşmesi” imzalandığı ,sözleşme kapsamında farklı ebatlarda 6 adet tabela ile farklı nitelikte matbu evrakların satış ve teslimi konusunda anlaşıldığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, sipariş edilen ürünlerin sözleşmede belirtilen sürede teslim edilip edilmediği ile davacının alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Sözleşmeyi davacının yüklenici, davalının iş sahibi olarak imzaladığı anlaşılmış olup sözleşmenin 4.maddesinde sipariş edilen ürünlerin yüklenici tarafından sözleşme imzasından itibaren 20 gün içinde tamamlanacağı, sözleşmenin 5.maddesinde tarif edilen tabela işlerinin KDV hariç net 16.468,00 TL karşılığı, matbu evrak işlerinin ise KDV hariç net 2.160,00 TL karşılığı yapılacağı, sözleşmenin 5.06 maddesinde ,yükleniciye avans yada peşinat verilmeyeceği, iş bu akdin tanziminden itibaren 1 ay sonra 15.04.2017 tarihinde iş teslimine bakılmaksızın akit konusu ücretin tamamının nakden ödeneceği, ödemenin herhangi bir sebeple aksaması durumunda ödeme tamamlanana kadar geçen her ay için aylık % 3 gecikme faizi ödeneceği, 5.07 maddesinde ,ödemenin aksaması durumunda bir üst bentteki gecikme faizinin yanı sıra sözleşme feshedilsin yada edilmesin yükleniciye 10.000 tl cezai şart ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin imzalandığı tarih 15.03.2017 tarihi olmasına, sözleşmenin ifa süresi 20 gün olarak belirlenmesine rağmen dosyada yer alan 29.03.2017 tarihli her iki şirketin kaşe ile imzasının bulunduğu tutanakta ” yüklenici olan davacı şirketin tabelaları hazırlayarak teslim için davalıya ait —- Hastanesine getirdiği, hastane yönetiminin hastanenin satılacağı ve isminin değişeceğini ileri sürerek tabelaları taktırmadığı, sözleşmede yer alan matbu evrakların daha önceden hastane yönetimine eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edildiği, —-Hastanesi için imal edilen tabelaların iş sahibi tarafından incelendiği ve ayıpsız olduğunun kabul edildiği, sadece isim değişeceğinden taktırılmadığı, bu kapsamda iş sahibinin anlaşma gereği ödemesini eksiksiz olarak yapacağının ” kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davalı taraf ,her ne kadar 29.03.2017 tarihli bu tutanakta şirket kaşesi altında yer alan imzanın kendilerine ait olmadığını beyan etmiş ise de anılan belgeyi o tarihte imzalayan şirket yetkilisi —tarafından mahkememize sunulan 13.04.2018 tarihli dilekçede “davalı şirketin eski yönetim kurulu başkanı olduğunu, bu görevinin şirketten ayrıldığına dair 2017/07 sayılı Yönetim Kurulu Kararının Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığı 11.04.2017 tarihine kadar devam ettiğini, davalının Kartal ilçesinde —- isimli bir özel hastane işletmekte olup şirketi aldıktan sonra ismini —Hastanesi olarak değiştirerek faaliyete başladığını, tabelaların değişmesi gerekmesi nedeniyle davacıyla anlaşma yaptığını ,15.03.2017 tarihli iş yapım sözleşmesini akdettiğini, avans veremediği için sözleşmeye madde konularak malların teslimi beklenmeksizin 15.04.2017 tarihinde ödemenin yapılacağının kararlaştırıldığını, gecikme olursa 10.000 tl cezai şart ile aylık %3 faiz yazdığını, …in sözleşme süresinden önce tabelaları ve matbu evrakları eksiksiz olarak teslim ettiğini, ancak teslim anında şirketi satmaya karar verdiğinden tabelaların vinç getirilerek duvara asılmasının doğru olmadığını, bu sebeple 29.03.2017 tarihli tutanak tutularak tabelaların eksiksiz geldiği ve ücretin ödeneceğinin yazıldığını, tutanaktaki imzanın kendisine ait olduğunu, bu imzanın inkar edildiğini öğrenince adaletsizliğe alet olmamak için özgür iradesiyle bu dilekçeyi yazdığını ” beyan ettiği görülmüştür.
Davacı ,faturanın noter aracılığıyla davalıya tebliğ edildiğini fakat karşı ihtar ekinde iade edildiğini beyan ettiği görülmekle defter belge incelemesine gerek duyulmamış,
Dosyaya sunulan 06 Nisan 2017 tarihli —-yevmiye numaralı — karar sayılı davalı şirkete ait Yönetim Kurulu Kararından şirkete ait işletme adının—Hastanesi olarak belirlenmesine ve kullanılmasına dair karar verildiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan evraklardan, resimlerden ve imzalı beyandan, —-un sözleşmenin yapıldığı tarihte davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu, sözleşmeyi imzalayarak şirketi ücret ödeme borcu altına soktuğu, tabelaların teslim edildiği tarihte görevinin devam ettiği, yönetimin değişmesi nedeniyle davalının ” böyle bir hizmet talep etmedik” şeklindeki itirazının yasal bir dayanağının bulunmadığı, davacının ise ifa yükümlüğünü eksiksiz olarak yerine getirdiği, zira sipariş edilen ürünleri eksiksiz ve süresinde teslime hazır olduğu fakat davalı şirketteki ünvan değişikliği nedeniyle tabelaların teslim alınamadığı, matbu evrakların ise öncesinde teslim edilmek suretiyle sözleşmeden doğan ifa borcunun yerine getirildiği ,dolayısıyla davalının ücret ödeme borcunun doğduğu, kendinden kaynaklanan sair sebeplerle ücret ödemeye yanaşmamasının haklı bir tarafının bulunmadığı anlaşılmakla davalının itirazlarının reddine dair karar verilmiştir.
16.468,00 TL tabela ücreti+ %18 KDV nin 19.432,24 TL yaptığı, 2.160 TL matbu evrak ücreti+ %18 KDV toplamının 2.548,80 TL yaptığı, 10.000 tl de cezai şart talep edildiği görülmekle davacının alacaklı olduğu miktarın 19.432,24 TL+ 2.548,80 TL+ 10.000 TL = 31.981,04 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf, her ne kadar cezai şart için KDV talep etmiş ise de KDV nin ancak mal ve hizmet alım- satımları için istenecek olup cezai şartın bir hizmet olmadığı, sadece gecikmeye dayalı ödenecek bir ücret olduğu anlaşılmakla KDV işletilemeyeceği anlaşılmış, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Yine sözleşme kapsamında uygulanacağı belirli bulunan gecikme tazminatı oranı konusunda tespit istemekte hukuki menfaati bulunmadığından değerlendirme yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Yapılan işin ticari nitelikte bulunması, her iki tarafın tacir olması nedeniyle takipten itibaren asıl alacağa ticari avans faizi uygulanmasına ve alacak miktarının faturaya dayalı olup sözleşme kapsamından ödenecek ücretin belirli bulunması nedeniyle alacağın likit oluşu gözönüne alınarak takibe haksız yere itiraz etmek suretiyle alacaklının alacağına geç ulaşmasına neden olan davalının asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
İst.Anadolu —-İcra Müd. —- Esas sayılı dosyasında 31.981,04 TL asıl alacak yönünden takibe yapılan itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemlerin reddine
Takipten itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmasına
Asıl alacak miktarı belirli bulunmakla 31.981,04 TL nin %20 si oranında ( 6.396,20 TTL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı vekili tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 391,17 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 427,17 TL harç gideri, tebligat ve müzekkere masrafı olarak toplam 94,50 TL masrafı olmak üzere toplam 521,67 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 495,59 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.838,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 2.184,62 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 391,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.793,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/07/2018