Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/917 E. 2023/8 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/917 Esas
KARAR NO : 2023/8

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ahşap işleme makineleri satışı yaptığını, davalı şirket yetkilileri müvekkiline ait işyerine gelerek takip ve dava konusu faturalara konu makineleri inceleyip satın aldığını, makineleri eksiksiz bir şekilde davalıya teslim ettiğini, 01.01.2016- 31.12.2017 tarihleri arasına ait 38.630,00TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davalı şirket hakkında——- esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalı borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin de davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı
vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin toptan mobilya ticareti yaptığını, 01/11/2016 tarihinde yapılan görüşme neticesinde makinaların alım satımının konusunda anlaşmaya varılamadığını, —— panel ebatlama makinası değişimi yapılacağı hususunda anlaşmaya varılamadığını, ödemelerin buna göre yapıldığını, 38.630,00TL cari hesap alacağı iddiasının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını,—— esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlattığını, haksız ve kötü niyetli davasının reddine, haksız ve kötü niyetli olarak aleyhine açılan bu davayı açan davacı hakkında disiplin para cezasına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, İİK 67. Maddesi kapsamında tacirler arasındaki ticari alım satım ilişkisine dayalı fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.——- sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine 25/05/2017 tarihinde asıl alacak 38.630,00 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya 30/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen 7 günlük süre içerisinde 30/05/2017 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.——-esas sayılı dava dosyası aslı dosya arasına alınmış, incelenmesinde; davacının ——- davalının —— olduğu,——–esas sayılı dosyasına itirazın iptalinin talebine ilişkin dava olduğu, davacı alıcının makina bedelini ödemesine rağmen davalı satıcının ürünü teslim etmediği nedenine dayalı takip olduğu, 12/11/2019 tarihli karar ile davacının davasının kabulüne karar verildiği, gerekçeli kararda bilirkişi raporunda davacı kayıtlarına göre, davacının davalıdan 161.370,00 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre davalının davacıdan 38.630,00 TL alacaklı olduğu, farkın davacı tarafından düzenlenen 200.000,00 TL bedelli ——- seri nolu çekin davalı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığının bildirildiği ve ilgili çekin ödemesinin yapıldığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi——- tarafından düzenlenen 25/06/2018 tarihli rapora göre; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yana ait incelenen 2016-2017 yılı ticari defterler üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacı tarafından incelemeye sunulan 2016-2017 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davalı tarafından incelemeye sunulan 2016-2017 yılı – ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davacı yanın takip tarihi olan 25.05.2017 tarihi itibarıyla davalı yandan ((254.880,00 TL (düzenlenen davacı faturaları) 4.750,00 TL (davalının kabulündeki davacı ödemeleri)) – 221.000,00 TL (davacının kabulündeki davalı ödemeleri)) 38.630,00 TL cari hesap alacaklısı olduğunun taraflarından tespit edildiğini, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 25.05.2017 itibarıyla 38.630,00 TL alacaklı olduğu, davacı veya davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı, dosyada mevcut olmayan ödeme belgesi (makbuz-dekont) sunulması durumunda cari hesap bakiyesine eklenmesi yada düşülmesi gerektiğini, davacı yan TL alacağı için 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 25.05.2017 tarihinden itibaren % 9,75 oranında avans faiz talep edebileceğini, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, davalıya mal/hizmet teslim ettiğini/ifa ettiğinden bahisle alacaklı olarak icra takibinde bulunmuş olup, Türk Medeni Kanunu m:6 gereği icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamak ile yükümlüdür.6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat edilemez.Faturaya dayalı alacak taleplerinde tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini ispatlamaz. Yine faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da fatura içeriği malların/ hizmetin teslimini/ ifasını kanıtlamaya yeterli değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde ” Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m:222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m:222/4).” hükümlerine amirdir.Yukarıda verilen yasa maddeleri ve TTK 82. maddesi gözetildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 38.980,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıdan 161.370,00 TL alacaklı olduğu, tarafların kayıtlarındaki çelişkinin davalının davacı lehine düzenlediği 200.000,00 TL bedelli çekin davacı kayıtlarında ödeme olarak görünmemesinden kaynaklandığı, çek ibraz ve ödeme bilgisinin sorulması neticesinde bahse konu çekin davacı tarafından 3. Kişilere ciro edilip tahsilinin de sağlandığı, davacının edimini yerine getirdiğini ispatlayamadığı, yemin deliline dayanılmadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacağının bulunmadığının aksine davalının alacaklı olduğunun sabit olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın HMK 329 madde uyarınca disiplin para cezasına hükmedilmesi talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL karar harcının başlangıçta alınan 466,56 TL harçtan mahsubu ile 385,86‬ TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
7——-esas sayılı dava dosyasının iadesine,
8——- sayılı takip dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.