Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/895 E. 2018/180 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/895 Esas
KARAR NO : 2018/180

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 11/08/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı/borçlu … arasında—-Poliçe Nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi akdedilerek, —- plakalı araç sigorta edildiğini, Müvekkil tarafından sigorta edilen — plakalı araç 14.11.2016 tarihinde —plakalı aracın hasarlanmasına sebep olduğunu, söz konusu hasardan dolayı müvekkil şirket tarafından tazminat talep den araç sahibine 1.600,00 TL tazminat ödediğini, kaza sonrası düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile sabit olduğu üzere, müvekkil şirket tarafından sigortalı bulunan davalı/borçlu …’ın, trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde vinç bomunun açılarak park halindeki bir araca çarpmasından dolayı ağır kusurlu olduğu görüldüğü, Davalı/borçlu, sorumluluğu kabul etmediğini, borca itiraz ettiğini Müvekkil şirket tarafından, kazaya ilişkin ekspertiz raporu ile belirlenen toplam 1.600,00 TL hasar bedeli 14.12.2016 tarihinde tazminat talep eden araç sahibine ödendiğini, işbu davadan önce tazminat talep eden araç sahibine ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili hususunda davalıya başvurulmuşsa da bu başvurumuz sonuçsuz kaldığını, davalı/borçlunun takip konusu borcu ödememesi sebebiyle davalı/borçlu aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini, davalı haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek Davalı/Borçlunun İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — E. sayılı dosyasına ileri sürdüğü borca itirazlarının iptaline ve duran icra takibinin devamına, Davalı/Borçlunun %20’den düşük olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama ve icra giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmaya da gelmediği görüldü.
DELİLLERİN DERLENDİRİLMESİ:
İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü’nün — Esas saylı dosyası celp edilip mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davalının maliki olduğu — plakalı araç, davacı … şirketi nezdinde 31.07.2016-2017 dönemlerini kapsayan şekilde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olup bahse konu aracın 14.11.2016 tarihinde — plakalı araca çarparak hasarlanmasına neden olduğu olayda davacının ödediği 1600 tl tazminatının kusurlu olan davalıdan rücuen tazminine ilişkin iş bu dava açılmıştır.
Dava, halefiyet hakkına dayalı olarak sigorta şirketi tarafından kendi sigortalısına karşı açılan rücu davasıdır.
22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına göre, Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusu olacaktır. şeklinde vurgulandığı üzere halefiyet davası ticari dava niteliğinde değildir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır.
Somut uyuşmazlıkta; rücu talebi, haksız fiil iddiasına dayalı olup davalı sigortalı tacir değil, gerçek kişidir. Aracın vinç olması da davalının tacir olduğu, bir ticari işletme işlettiği ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmelerinden kaynaklandığı anlamına gelmeyecektir. Uyuşmazlık, TTK 4.maddesinde yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir ihtilaftan da bahsedilemez.
6102 sayılı TTK.’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için, uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan kaynaklanması veya anılan yasa maddelerinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gereklidir.
Yargıtay 17 HD 2015/ 12357 esas 2015/ 10053 karar sayılı ilamında ” Davacı … şirketi tarafından ,davalıya ait araca kendisi tarafından ZMMS yapıldığını, alkollü sürücünün kullanımında iken gerçekleşen kazada zarar gören aracın hak sahibine 11.242,00 tl ödendiğini açıklayıp Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının 4/d maddesi gereğince rücuen tahsilini talep ettiği davada,
Mahkemece uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanan rücuen tazminat davası olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde Tüketici Mahkemesine gönderilmesine ” dair kararın ONANMASINA karar vermiştir.
Bahse konu ilamla mahkememizdeki uyuşmazlık konusunun kusurlu sigortalıya rücuen tazmini konusunda benzer olduğu ve rücuen tazminat davasının taraflarından birinin gerçek kişi tüketici, diğerinin ise hizmet veren sigorta şirketi olduğu göz önüne alındığında bahse konu davaya bakmaya mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine, .
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/02/2018