Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/872 E. 2023/186 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/872 Esas
KARAR NO : 2023/186

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 04/08/2017
KARAR TARİHİ : 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili —– tarihinde, tescil edildiği, müvekkili şirketin kurucusu—- tarihinde vefat ettiği, vefat tarihi itibari ile müvekkili şirketin %90 hissesinin sahibi olduğu, vefat anında kalan hisselerin %5’i —- ve %5’i de —– ait olduğu, irtihalden sonra müvekkili şirketin; Türk Ticaret Kanunu’nun 596. maddesi muvacehesince, veraset ilamına göre murisin iki mirasçısından biri olan ve kendisine, müvekkili şirketin % 45 payı miras kalan —- olarak şirkete kabul ettiği, fakat kendisine şirket’in % 45 payı miras olarak kalan diğer mirasçı —- olarak kabul etmemiş olduğu, TTK m. 596/1-2 maddesinde; “(1) Esas sermaye payının, miras, eşler arasındaki mal rejimine ilişkin hükümler veya icra yoluyla geçmesi hâllerinde, tüm haklar ve borçlar, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçer.
(2) Şirket, iktisabın öğrenilmesinden itibaren üç ay içinde esas sermaye payının geçtiği kişiyi onaylamayı reddedebilir. Bunun için, şirketin, payları kendi veya ortağı ya da kendisi tarafından gösterilen üçüncü bir kişi hesabına, gerçek değeri üzerinden devralmayı, payın geçtiği kişiye önermesi şarttır.” açık hükmüne göre, şirketin, iktisabın öğrenilmesinden itibaren üç ay içinde esas sermaye payının geçtiği kişiyi onaylamayı reddedebileceği, bunun için, şirketin, payları kendi veya ortağı ya da kendisi tarafından gösterilen üçüncü bir kişi hesabına, gerçek değeri üzerinden devralmayı, payın geçtiği kişiye önermesi gerektiği, somut olayda müvekkili şirketin irtihal tarihinden itibaren üç ay içinde payların % 45’i kendisine miras kalan ..—- ortak olarak kabul etmediği, buna ilişkin olarak da —— sayılı ————– kararı alınmış olduğu, davalı …—- miras yoluyla intikal eden payların (% 45) müvekkili şirket tarafından, şirketin diğer ortakları—- hesabına devralındığı ve bu durumun — ihtarnamesi ile ….— bildirilmiş olduğu, ihtarname içeriğine ve özellikle değerine itiraz mahiyetinde —- sayılı ihtarname gönderilmiş olduğu, TTK Madde 596/2’nin açık hükmüne göre, somut olayda müvekkili şirketin irtihal tarihinden itibaren üç ay içinde payların % 45’i kendisine miras kalan davalı ….— ortak olarak kabul etmemiş olduğu, TTK m. 596, şirkete (belirli pay sahiplerine değil), arzu etmediği mirasçıyı, herhangi bir pay oranına bakılmaksızın ve herhangi bir gerekçe gösterilmesine gerek olmaksızın ortak olarak kabul etmeme hak ve imkânı tanıdığı, kalan ortakların mirasçılardan istedikleri ile ortaklığa devam etmek, istemediklerini de şirkete ortak olarak kabul etmeme hak ve imkânına sahip olduğu, sadece TTK m. 597 kapsamında payın değerinin tespitinin talep edilebilmesi imkânı tanındığı, özellikle, ortaklığa kabul edilmeyen pay sahibine (mirasçıya) iptal davası açma hakkı tanınmamış olduğu, payın gerçek değeri konusunda uzlaşma sürecine geçildiği, fakat payın gerçek değeri hakkında uzlaşma sağlanamamış olduğu, TTK m. 597 hükmü uyarınca, payın gerçek değerinin belirlenmesi için dava açma zarureti hâsıl olduğundan bahisle TTK m. 596 kapsamında alınan karar sonucu şirkete ortak olarak kabul edilmeyen mirasçı-davalı …—- ödenecek olan %45 oranındaki payın bedelinin TTK m. 597 anlamında tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesi ile birlikte yöneltilen karşı davada; davacının, müteveffa —- 1/2 miras payına sahip mirasçısı olduğu, —– dosyası kapsamında görülen asıl davanın davacısı — %90 oranındaki payın sahibi olduğu,—— tarihinde vefatı ile söz konusu %90 esas sermaye payının——– mirasçılarına geçtiği, bu durumda TTK. 596’ncı maddesinin 4’üncü fıkrası gereği 3 ay içerisinde şirketin geçerli bir karar ile açıkça ve yazılı olarak sermaye payının geçişini reddetmemişse, onay vermiş sayılacağı, davaya cevapları kapsamında, davacı adına geçerli bir ret kararı alınmadığı, bu sebeple davacının diğer mirasçı ile beraber, —– pay sahibi olduğu hususunda şüphe bulunmadığı, dosyaya —–gönderilen —– tarihli müzekkere cevabına göre,— olarak %5 paya sahip——– ile %5 paya sahip—- yanında geri kalan %90 payın ise ——- ait olarak görüldüğü, işbu %90 payın müteveffa —- olan esas sermaye payı olduğuna, ——- ile de % 90 payın yasal mirasçılara intikal ettiğine dair şüphe olmadığı, davacının miras yolu ile intikal etmiş olduğu paylar üzerindeki hak sahipliğinin hem şirket pay defterine kaydedilmesi hem de —- nezdinde tescili gerektiği, ancak,—— sıfatı ile görevleri olarak gerçekleştirmeleri gereken işbu işlemler gerçekleştirilmediği, bu sebeple Mahkememiz tarafından müvekkilinin —- %90 payının üzerindeki en az 1/2 oranındaki hak sahipliğinin tevsiken tespiti—-nezdinde tesciline karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava, TTK ‘nun 596. maddesi kapsamında miras yoluyla sermaye payı geçişinin onaylanmasının reddedildiği gerekçesi ile TTK’nun 597. maddesi gereğince davalının payının gerçek değerinin belirlenmesi istemine ilişkindir.
TTK’nun 596/1-2. maddelerinde;
(1)Esas sermaye payının, miras, eşler arasındaki mal rejimine ilişkin hükümler veya icra yoluyla geçmesi hâllerinde, tüm haklar ve borçlar, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçer.
(2) Şirket, iktisabın öğrenilmesinden itibaren üç ay içinde esas sermaye payının geçtiği kişiyi onaylamayı reddedebilir. Bunun için, şirketin, payları kendi veya ortağı ya da kendisi tarafından gösterilen üçüncü bir kişi hesabına, gerçek değeri üzerinden devralmayı, payın geçtiği kişiye önermesi şarttır.” hükmü getirilmiştir.
TTK’nun 597/1. maddesinde ise;
“Kanunda veya şirket sözleşmesinde esas sermaye payının bedeli olarak gerçek değerin öngörüldüğü durumlarda, taraflar anlaşamamışlarsa bu değer, taraflardan birinin istemi üzerine, —- bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince belirlenir.” düzenlemesi getirilmiş ve dava TTK’nun 596. maddesi gereği, davalıya miras yoluyla sermaye payı geçişinin onaylanmasının reddedildiğinden bahisle anılan düzenlemeler gereğince ikame edilmiştir.
Mahkememizce —- dosyasının —– tarihli celsesinde, karşı davanın esas davadan tefrikine karar verilmiş tefrik üzerine karşı davaya Mahkememizin ——- sayılı esası üzerinden devam olunmuş, işbu yargılama yönünden de ön sorun teşkil etmesi itibariyle kesinleşmesi beklenmiştir.
Bekletici ——– Mahkememizin —-esas sayılı dosyasında, davacısı .—- davalı şirketin %90 payının üzerinde en az 1/2 oranında hak sahipliğinin tespiti ve bu hak sahipliğinin tescili istemine ilişkin yargılama yapılmış Mahkememizce davanın reddine dair karar verilmiş, ret kararının istinafı üzerine ———- karar sayılı ilamı ile;
“Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile; ——- Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle;
1-Davanın kabulü ile;
Davacının davalı şirkete mirasçı sıfatıyla %45 pay oranıyla ortak olduğunun tespiti ile sicile tesciline, (..) dair temyiz yolu açık olmak üzere —- tarihinde karar verilmiş, anılan kararın temyizi üzerinde —- — karar sayılı ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın onanmasına dair — tarihinde kesin karar verilmiştir.
Mahkememizin işbu dosyasının yargılaması TTK’nun 597. maddesine dayalı olarak, TTK’nun 596. maddesi gereği, davalıya miras yoluyla sermaye payı geçişinin onaylanmasının reddedildiğinden bahisle hissenin değerinin belirlenmesine ilişkin olmakla ve gelinen aşamada davalının şirkette mirasçı sıfatıyla %45 pay oranıyla ortak olduğunun tespiti ile —- tesciline dair karar verilmekle, işbu davanın konusunun ortadan kalktığı belirlenmiş, aynı sebeple karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
HMK’nun 331/1 madde de “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek olmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmeder “şeklinde düzenlenmiş olup, işbu davanın sebebini teşkil eden davalı şirketin TTK’nun 596. maddesi gereği, kendisine şirket’in % 45 payı miras olarak kalan diğer davalı .—-ortak olarak kabul etmemeye ilişkin kararının haksız olduğu, Mahkememizin ——esas sayılı yargılaması kapsamında belirlenmiş ve keyfiyete ilişkin karar kesinleşmiş olmakla, yargılama gideri davacı taraf üzerinde bırakılmış, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu kalan 148,50TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3—– ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.