Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/869 E. 2019/43 K. 25.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/59 Esas
KARAR NO : 2019/24
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 13/01/2017
KARAR TARİHİ: 18/01/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen ——- tarihli ——— uyarınca ödenmeyen bakiye cari hesap alacağının tahsili için İstanbul Anadolu 15.İcra Müdürlüğü’nün———- sayılı takip dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini; davalının süresi için borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduğunu; açıklanan nedenlerle, itirazın İcra ve İflas Kanunu gereğince iptaline ve takibin devamı ile borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilme ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacıya böyle bir borcunun bulunmadığını; davacı alacağının hangi kalem alacak olduğunu ve cari hesap alacağının hangi faturalara dayandığının belirtilmediğini; bu nedenle, ortada likid bir alacağın söz konusu olmadığını; davacı alacağının hangi kalem alacak olduğunu ve hangi faturalara dayandığını belirtmesi halinde buna ilişkin cevap verme hakkı saklı kalmak kaydıyla tüm bu açıklamalar kapsamında, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini; talep etmiştir.
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 15.İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı takip dosyasında; alacaklı ——— tarafından borçlu———– aleyhine 4.340,53 TL diğer 65,11 TL faiz olmak üzere toplam: 4.405,64 TL alacak için örnek no: 7 ödeme emrinin düzenlendiği ve örnek no: 7 emrinin borçluya 05/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği; borçlunun da süresi içinde borca ve tüm ferilerine itiraz etmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi Mehmet Alkan tarafından hazırlanmış olan rapor içeriğine göre; taraf şirketlerin defterlerinin incelendiği; davacı ve davalı şirketin 2013-2014-2015-2016 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu; davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 27/12/2016 tarihi itibariyle 1.658,99 TL asıl alacak, 31,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.690,51 TL alacaklı olduğu; davacı yanın takip tarihinden itibaren TL alacakları için işleyecek sözleşmesel yıllık %36,00 (%3,00 x12 ay) oranında faiz talep edebileceği; yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler, ikrar veya yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Dava dilekçesinde açıklanmayan yeni bir maddi vakıanın davaya sokulması; dava dilekçesinde dayanılan vakıalar terk edilerek onların yerine yeni maddi vakıalara dayanılması da iddianın genişletilmesi niteliğindedir. Ancak maddi vakıalar aynı kalmakla beraber bu maddi vakıalardan çıkarılacak hukuki sebebin değiştirilmesi iddianın genişletilmesi niteliğinde değildir. Çünkü maddi olayları açıklamak taraflara bu maddi olaylara uygulanacak hukuk kaidesini bulup uygulamak hakime aittir. Dava dilekçesinde kısaca sözü edilen maddi vakıaların açıklanması ve delillerin bildirilmesi niteliğindeki açıklamalar da iddianın genişletilmesi sayılamaz. Buna göre; hakim davacının dava dilekçesinde bildirdiği vakıalarla bağlı olup, dava dilekçesinde bildirilmeyen vakıaları kendiliğinden gözetemez.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre; ——– Vergi Dairesi yazı cevabına göre taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu, davalının akdi ilişkinin varlığını inkar etmediği, taraflar arasındaki açık hesap gereği bakiye borcun ihtilaflı olduğu, davalının ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda 1.658,99 TL borçlu göründüğü, davalının bu mal ve hizmet teslimine karşı ifada bulunduğunu yazılı delille ispat edemediği, davalının bilirkişi raporunda dava dilekçesinde dayanmadığı ve takip tarihinden sonra düzenlenen faturalara ilişkin itirazlarının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olduğu ve bu hususun ancak yeni bir dava konusu yapılabileceği, geri kalan talep yönünden davacının teslim olgusunu yazılı delille ispatlayamadığı anlaşıldığından yukarıda açıklanan gerekçeler ve kanun maddeleri gereği aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının, İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı dosyasından 1.658,99 TL asıl alacak yönünden takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak miktarı likit olup davalının takibe haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç ulaşmasına neden olduğu anlaşılmakla 1.658,99 TL’nin (331,79 TL) %20’si oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının takibe geçmekte kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı için davalı yanın %20 kötüniyet tazminatı isteminin yasal koşulları bulunmadığından reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 113,39 TL harçtan peşin alınan 75,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 38,15 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 1.658,99 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 75,24 TL peşin harç toplamı: 106,64TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 62,32 ve kabul 37,68 oranına göre hesaplanan 637,68 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; HMK.nun 341/2.maddesi uyarınca miktar yönünden kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/01/2019
Davacı Yargılama Giderleri:
Vekalet Harcı: 4,60 TL
Bilirkişi Ücr. : 1.500,00 TL
Posta Masrf. : 187,80 TL
TOPLAM : 1.692,40 TL x37,68=637,68