Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/868 E. 2020/64 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/868 Esas
KARAR NO: 2020/64
DAVA :Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/08/2017
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı ———- davalı arasında ——— imzalandığım; her iki sözleşmede diğer davacı ———- garantör olarak yer aldığını; bu durumun ———- yılı mart ayına kadar sürdüğünü ve tüm faturaların düzenli bir şekilde ödendiğini; ancak, daha sonra gönderilen dava dilekçesinde ayrıntıları yazılı faturaların iade edildiğini ve ödenmediğini; bunun Üzerine davacı tarafından icra takibine geçildiğini ve davalının itirazı Özerine takibin durduğunu; bu nedenlerle, taraflar arasında yapılan sözleşmenin davalı tarafından haksız ve tek taraflı feshi nedeniyle yoksun kalınan kâr bedeli ile hizmet karşılığının işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davalının, davacılara karşı taahhütlerine yerine getirememesi ve dava konusu——— açılışının yıllarca ertelenmesi sebebiyle davacının alacaklarının zarara uğramaması ve infazının dava sonucuna göre mümkün olabilmesi için davalıya ait ———üzerine, davalı şirket sermayesine ve banka hesaplarına İhtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesine göre özetle; davacılar ile davalı arasında yapılmış bir ——- yönetim, idare ve işletme sözleşmesi bulunmadığım;——— yönetim İşleri ——–tarafından ——– verildiğini; ——– tarihli sözleşme ile —— yönetim idare ve işletmesini —— verildiğini; diğer davacı şirketin sözleşmenin tarafı olmadığını; yönetim hizmetini davacıların değil ——— yaptığını; bu şirket ———- devredildiği için karşı dava açılamadığından davanın davalı tarafa yükletildiğini; ancak, hizmet sözleşmesinin davalı tarafından yapılmadığını; davacıların ——–kendilerinin terk ettiğini; davalının yazılı davetine rağmen davacıların davete icabet etmediğinden haklı sebep fesihlerinin doğduğunu; bu nedenlerle, davaya cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında; davalının, davacılara borçlu olmadığının tespiti ile açılan davanın reddine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Davacılar vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; ——— sözleşme şartlarını yerine getirmediğini, bu nedenle bir talepte de bulunamayacağını; ———— olarak bulunduğunu ve ——— yapamadığı ve yapmadığı hizmetleri ifa etmekle yükümlü olduğunu; hizmetlerin ——- tarafından verildiğini; bir hizmet aldıklarını ancak, —–sözleşme şartlarını yerine getiremediği için, ———-sözleşmenin tarafı olmadığı için kendilerinden herhangi bir şey talep edemeyeceğini, bahse konu ———– müvekkillerden …arasında imzalandığı, davalı, tarafı olduğu sözleşmeyi tek taraflı ve haksız olarak feshettiği, beklenmedik, haksız ve tek taraflı fesih müvekkil şirketi yalnızca sözleşme devam etseydi edineceği kazançlarından değil, bu sözleşmeye güvenmiş olması sebebiyle almadığı, kaçırdığı muhtemel iş ve kazançlardan da olduğu, bu noktada, her iki sözleşme yönünden müvekkilin yoksun kaldığı/ kalacağı zararların yoksun kalınan kar şeklinde davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ——— tarihinde alınan bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafından yapılmış haklı bir fesih beyanı bulunmadığı ve sözleşme süresinden önce feshedildiği için ——-‘nin sözleşme maddeleri ile verdiği kabul edilen işlevsel konsept tasarımı hizmet bedeli olan ———- talep edebileceği, kar mahrumiyeti tazminatı olarak — aylık bir zaman zarfı için ——— TL net kar kaybı talep edebileceği kanaatini bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin haksız feshi iddiasıyla alacak istemine ilişkindir.
Davacılar vekilince dava dilekçesinde, davacı ———–ile davalı şirket arasında kiralama hizmet sözleşmesi ve ——– yönetim sözleşmesi imzalandığı, davacı———- de bu sözleşmelerde ———-olarak yer aldığı, anılan bu sözleşmelerin davalı tarafından haksız feshedildiğinden bahisle; kiralama hizmet sözleşmesinin 5.8. maddesinde öngörülen ———– kadar alacağın, ayrıca davalı şirket için işçiler istihdam edildiği, işçilerin işten çıkarıldığı, işten çıkarılma nedeniyle işçilere ve kurumlara ———- TL ödendiğinden bahisle, hizmet bedeli olarak bu tutarın tahsili, yanı sıra her iki sözleşmenin haksız feshi iddiasıyla her bir sözleşme nedeniyle şimdilik ——TL, toplamda——– TL yoksun kalınan kar alacağının tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davacılar tarafından alacak iddiasına konu edilen her iki sözleşmenin ayrı ayrı tetkikinde; alışveriş merkezi işletme sözleşmesinde davacı her iki şirket isminin sözleşmede yer aldığı ancak sadece davacı ————- kaşe ve imzasının bulunduğu, bundan da önemlisi sözleşmenin diğer tarafının ————- olduğu görülmüştür.
———– ise yine davacı şirketlerin unvanlarına yer verildiği, her iki davacı şirket kaşe ve imzasının da sözleşmede bulunduğu, sözleşmenin karşı tarafının ise ————-olduğu görülmüştür.
Dosyamıza sunulan sicil kaydından davalı şirketin, anılan kiralama hizmet sözleşmesinin tarafı olan ———- devraldığı, bu nedenle anılan sözleşme yönünden husumetin bu davalıya isabetli olarak yönetildiği anlaşılmıştır.
———-yönünden ise; yatırımcı olarak yer verilen şirketin ———–olduğu halde husumetin anılan o sözleşme yönünden de davalı şirkete yöneltilmesinin dayanağı davacılar vekilince cevaba cevap dilekçesinde;” davalı şirket————— devralmış, ———– tarafı olduğu sözleşme ve işlere devam etmiştir. ———— aittir. Davalı şirket belirtilen sözleşmenin gereğini, ———–devraldıktan sonra yerine getirmiştir. Kaldı ki davalı şirket, ——— devralmadan önce de işbu projenin ortağı durumundaydı. Dolayısıyla,——- ile olan sözleşmenin ve yönetim işlerinin ———— tarafından müvekkile bırakılmasına dair belirtilen sözleşmeden haberdardı ve sözleşmenin bu yönüyle tarafıydı.”şeklinde açıklanmış ise de; anılan devralmaya ilişkin bir kayıt sunulmadığı gibi sözleşmeden haberdar olduğu iddiasıyla husumet yöneltileceği görüşüne mahkememizce iştirak olunmamış, davalının anılan ———– gereğince davacılara yönelik bir edim üstlenmediği kanaatiyle o sözleşme yönünden istemlerin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
——— dayalı istemler yönünden ise; davacı ——— anılan sözleşmede ———-olarak yer aldığı, sözleşmenin A.2 maddesi gereğince davalıya karşı diğer davacı şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun öngörüldüğü halde, tüm sözleşme içeriğinin tetkikinde davalının, edimlerini davacı ———— karşı üstlendiği, sözleşme gereğince davalının davacı ——— yönelik herhangi bir edim ve taahhüdünün olmadığı, sözleşmenin 7.10 maddesinde, davacı ————.cümlede tanınan hakkın, davacı ———– şirketleri arasındaki iç ilişkiye yönelik sonuçlar doğuracağı, davalı yönünden, sözleşme dışı kişilere yönelik edim yükümlülüğü ifade edemeyeceği kanaatiyle davacı ————- aktif husumetinin bulunmadığı değerlendirilerek bu davacı yönünden davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı şirketinin kiralama sözleşmesi yönünden istemlerinin değerlendirilmesi hususunda ise; davalı şirketçe sözleşmenin 6.3.maddesi gereğince davacı —- şirketine ——- tarihli yazının gönderildiği, bildirilen hususların, ihmal ve kusurların düzeltilmesi için —gün süre tanındığı, sonrasında ——- tarihli noter ihtarnamesi ile anılan eksiklerin giderilmesi ihtarına icabet edilmediği bildirilerek ———– haklı nedenlerle feshedildiğinin ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Anılan feshin haklı sebebe dayandığı iddiasını ispat külfeti davalı şirkette olup davalı vekilince kök rapora itirazında delilleri toplanmadan inceleme yapıldığına ilişkin itiraz edilmiş olmakla mahkememizce ——- tarihli celsede davalı vekiline kesin süre verilerek delillerini müzekkere yazmaya ve muhatabı yönünden inceleme yapmaya elverişli suretle somutlaştırma için kesin süre verilmiş, aksi halde dosya kapsamına göre karar verileceği ihtar olunmuş; davalı vekilince ara karar üzerine beyan sunulmuş ne var ki “mahkememizin açık ve ayrıntılı ara kararına rağmen , — nolu delili yönünden ——— hangi işyerlerinin açıldığının somutlaştırılmadığı , —- nolu delli yönünden hangi mahalle, hangi taşınmaz olduğunun somutlaştırılmadığı yine —-nolu delili yönünden de yalnızca parsel bilgisi verildiği, hangi işyeri yönünden ——— yazı yazılmasını istediklerinin somutlaştırılmadığı” belirlenmiş, bu nedenle feshin haklı olduğuna ilişkin davalı taraf savunmaları mevcut dosya kapsamına göre değerlendirilmiş fesih ihtarı ve öncesinde gönderilen ihtarda ileri sürülen hususların varlığı hususunda, mahkememizde kanaat oluşmamış, haklı fesih gerekçelerinin davalı tarafça usulünce ispat olunamadığı değerlendirilmiştir.
Buradan hareketle davacı ———– istemlerinin değerlendirilmesinde; sözleşmenin 5.8.maddesinde 3.fıkrasında, davacı şirketin işlevsel konsept tasarımı hizmeti verdiği taraflarca hükme bağlanmış olmakla, bu hizmetin verilmediği yönündeki davalı savunmalarına itibar edilemeyeceği, sözleşmenin süresinden önce ve haksız feshedildiği kanaati nedeniyle, öngörülen ———-tutarındaki bedeli ödemekle mükellef olacaktır.” hükmü nedeniyle ve davacı vekilinin talep sonucunun açıklanmasına ilişkin ———— tarihli dilekçesi de gözetilerek ——–davalı şirketten tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Anılan sözleşmenin haksız feshi nedeniyle kar kaybı talep edildiği, alınan heyet raporu ile davacının kar kaybı zararı tespit edildiği, kiralama hizmet sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle davacının ——– TL kar kaybı istemi bulunduğu gözetilerek ve bu husustaki bilirkişi tespitlerine mahkememizce iştirak olunarak ———- TL kar kaybı zararının tahsiline dair karar verilmiştir.
Davacı vekilince anılan sözleşme nedeniyle istihdam edilmiş olan işçilerin işten çıkarılması nedeniyle işçilere ve devlet kurumlarına yapılan ödemelerin davalıdan tahsili istemi yönünden ise sözleşmenin 3.1.1.maddesi hükmü ile personelin davacı tarafından istihdam edileceği ve yönetileceğinin öngörüldüğü, bundan başka anılan giderin, mahrum kalınan karın elde edilmesi için yapılması zorunlu giderlerden olduğu ve yoksun kalınan net karın hesabında tenzil edilecek giderlerden olduğu kanaatiyle bu tutar yönünden de istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı ———-yönünden açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Davacı ——– Yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile ———- yönünden dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a.maddesi gereğince işletilecek faizi, ——- TL yönünden dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ———— verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 33.819,98 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.243,39TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 25.576,59 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı ————takdir olunan 41.804,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ———– verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 10.040,98 TL vekalet ücretinin davacı ———–alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı —-Yönünden davanın usulden reddine karar verilmiş olması nedeniyle 3.400 TL vekalet ücretinin davacı …nden tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 8.279,39 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarfedilen 7.500,00 TL bilirkişi gideri , 158,50 TLposta gideri olmak üzere toplam 7.658,50 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 6.561,13 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1.097,37 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/01/2020