Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/834 E. 2019/1218 K. 13.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/834 Esas
KARAR NO: 2019/1218
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 27/07/2017
KARAR TARİHİ: 13/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin ——— tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının sahibi olduğu————— tamamen kar amacı güden ticari bir site olduğunu, bu sitede yer alan şikayetlere karşı muhatap şirketlerin ancak çok ciddi bedeller ödeyerek cevap verebildiğini, savunma hakkının ücrete bağlandığı bu platformda kamu faydasından söz edilemeyeceği, sitede yer alan şikayet sahiplerinin isimleri sansürlendiği için muhatap şirket hakkındaki şikayetin doğru mu yoksa gerçek dışı mı olduğunun anlaşılmasının her zaman mümkün olmadığını, davalı tarafın bu internet sitesi sayesinde hakkında şikayet bulunan şirketler üzerinde baskı kurarak onları siteye ücretli üye yapmak suretiyle kazanç sağlamayı amaçladığını, ücretli üyelik yapmayan şirketlerin cevap hakların kısıtlanırken ücretli üyelik yapan şirketler hakkındaki şikayetlerin siteden çıkartıldığını, müvekkiline ait tescilli markanın ve logonun izin alınmaksızın davalıya ait bu internet sitesinde kullanıldığını ve bunun hukuka aykırı olduğunu ifade ettiğini belirterek davanın kabulüne, haksız rekabetin refi ile davalıya ait ———————sitede müvekkili şirket lehine yer alan şikayetlerin kaldırılmasına ve bir daha yayınlanmamasına, davalıya ait sitede kullanılan müvekkil marka ve logosunun kaldırılarak bir daha kullanılmamasına, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin ———- tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yer/hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösterdiğini, bu nedenle müvekkilinin yer/hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösterdiğini, bu nedenle huzurdaki davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın muhatabı olması gereken kişilerin içerik sağlayıcılar olduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacının cevap hakkının kullanılmasına izin verilmediği iddialarının yersiz olduğunu, sitede yer alan şikayetlerle ilgili muhataplara cevap hakkı tanındığını ve talep edilmesi halinde şikayetçi bilgilerinin taraflarla paylaşıldığını ifade etmiş ve davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini i talep etmiştir.
DELİLLER:
Dosya konusunda uzman Bilgisayar Mühendisi —————- tevdi edilerek bilirkişi raporu alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava haksız rekabetten kaynaklanan, haksız rekabetin tespiti ve engellenmesi davasıdır.
Mahkememizce tarafların dilekçelerinde talep ettikleri tüm deliller toplanmış ve dosya kapsamında inceleme yapılması hususunda alanında uzman bir bilgisayar mühendisi bilirkişiden ve haksız rekabet uzmanı bilirkişiden rapor alınmış daha sonrasında haksız rekabet uzmanı bilirkişi raporuna yapılan itirazlar neticesinde yeni bir haksız rekabet uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın tespitinde davalı tarafın sahibi olduğu internet sitesinde firmalar aleyhine şikayetlerin yayınlanabildiği, firmaların bu internet sitesine ücretli üye olarak yapılan şikayetlere cevap verebildiği hatta bir kısmının şikayet yayınlanmaksızın şikayetçi ile iletişime geçebildiği fakat üye olmayan davacı şirketin bu haklarının bulunmadığından bahisle haksız rekabetin oluşup oluşmadığının yargılanması gerekmiştir. Öncelikle dosya kapsamına kazandırılan bilgisayar mühendisi bilirkişinin raporunda belirtildiği üzere kurumsal üyelik sahibi olan firmalar ile davacı gibi kurumsal üyeliği bulunmayan firmaların arasında tanınan ayrıcalıklar şu şekildedir: Şikayet yönetim paneli, müşteri deneyim endeksi, sektör raporları, şikayetleri kendi sisteminden yönetme şeklinde ayrıcalıklar. Fakat bu hususun haksız rekabet teşkil edip etmeyeceğinin irdelenmesi gerekmektedir. Davalı şirket tarafından kurumsal üyelik sahibi olmayan firmaların cevap hakkının elinden alınmadığı fakat kurumsal üyelik sahibi şirketlerin ödedikleri bedel karşılığı almakta oldukları hizmet neticesinde daha hızlı ve etkili şekilde şikayetçi ile iletişim kurma hakkının tanındığı göz önünde bulundurulduğunda bu tanınan ayrıcalıkların serbest piyasa şartlarında kabul edilebilir olduğu davacının cevap hakkının kısıtlanmadığı ve bunun da haksız rekabet oluşturmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan davalı şirketin davacı şirkete rakip olan firmalar yönünden kurumsal üyelikle tanınan ayrıcalıklara ek olarak haksız rekabet teşkil edebilecek uygulamalar yapıp yapmadığı hususunda ise dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmamaktadır.
Nihayet itibariyle davalı şirketin kurumsal üyelik sahibi olmayan şirketlere herhangi bir ayrıcalık tanımıyor olması, kurumsal üye olmayan şirketlere karşı üyelik yapılması hususunda zorlayıcı bir etken teşkil etmemekte olup; ticari hayatın olağan bir durumu olan sağlanan hizmetin niteliğine göre ücretlendirme prensibi kapsamında üyelik sahibi olmayan şirketler ile üye şirketlerin arasında fark yaratan imtiyazların haksız rekabet teşkil etmeyeceği anlaşılmıştır. Zira üye olmayan şirketlerin cevap verme haklarının ellerinden alınmıyor olması haksız rekabeti ortadan kaldırmıştır. Diğer yandan davacı ile aynı iştigal sahasında olan şirketler ile davacı şirket arasında kurumsal üyelik imtiyazları kapsamının dışında davacı şirkete zarar verecek ya da dava dışı herhangi bir şirketi fazladan imtiyazlı hale getirecek bir uygulama dosya kapsamında görülememiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçeler ile davacının haksız rekabetin tespiti ve engellenmesi taleplerini havi davasının ispatlanamaması nedeniyle reddine dair karar vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu bakiye 13,00 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesap edilen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 13/12/2019