Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/814 E. 2018/972 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/814 Esas
KARAR NO : 2018/972

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/05/2013
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan işbu dava dosyası incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacının desteği———- sevk ve idaresindeki————- plakalı araçla 10.02.2009 tartihinde tam kusurlu olarak yapmış olduğu kaza neticesinde vefat ettiğini;, davacının eşinin ölümü nedeniyle desteğinden mahrum kaldığını, sigorta hukukuna göre davacının destekten yoksun kalan üçüncü kişi olduğunu, davalı şirketin limitle sınırlı olarak tazminat ödemesi gerektiğinden bahisle, fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 1.000,00TL tazminatın tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin de davalı üzerinde bırakılmasını; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davalının,—- plakalı aracın sigortacısı olduğunu; karşı tarafa ve desteğinden mahrum kalanlara vereceği zararı, kusuru oranında limitle sınırlı olarak tazmin edeceğini; vefat eden davacının desteğinin sigortalı aracın sürücüsü ve tam kusurlu olduğunu, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, mirasçı eşin de üçüncü kişi olmadığını murislerinin kusurunda faydalanamayacağını, temerrüde düşürülmediklerini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine; ilişkindir.
Davacı vekilince verilen harcıda yatırılan 04/02/2014 tarihli ıslah dilekçesinde; dava değerininin 128.284,15 TL artırarak 129.284,15 TL’ye çıkartılmış olup, ıslah dilekçesinin bir nüshasının davalı vekiline 17/02/2014 tarihinde tebliğ edildiği; görülmüştür.
Mahkememizin ——— esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucu davanın ıslah gibi kabulüne 129.284,15 TL destek tazminatının dava tarihiden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline dair karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyiz talebi üzerine Yargıtay ———–Hukuk Dairesi’nin 2014/19070 esas, 2017/3506 karar sayılı ilamı ile “Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Davacı taraf, trafik kazası sonucu desteğin öldüğünü ileri sürerek destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş, buna göre de aktüer bilirkişi tarafından hazırlanan 26.01.2014 bilirkişi raporunda ——— Tablosu dikkate alınarak davacının ve ölen desteğin kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenerek hesaplama yapılmış olup mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre desteğin ve destek ihtiyacı olanların muhtemel yaşam süreleri belirlenirken ————– yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar).Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (———), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez. Pasif döneme ilişkin hesaplamanın, —- dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması gerekirken yazılı olduğu şekilde esas ücrete dahil edilerek hesaplama yapılması doğru görülmemiştir.Ayrıca hükme esas aktüer raporunda aktif devre 65 yaşına kadar kabul edilerek tazminatın belirlendiği anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre 60 yaşına kadar aktif devre kabul edilmekte olup, 60 yaşını tamamladıktan sonra pasif devre zararı hesaplanması gerekirken bu husus göz ardı edilerek düzenlenen rapora göre karar verilmesi de isabetli olmamıştır. Bu durumda mahkemece, Dairemizin yerleşik kriterlerine uygun olarak ——– Tablosuna göre bakiye ömür süresi belirlenerek yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda zarar hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.”şeklinde mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Temyiz aşamasında, davacı tarafça mahkememiz ilamı takibe konulmuş ve 21/07/2014 tarihinde davalı tarafça takip dosyasına 177.581,06 TL ödenmesiyle 129.284,15 TL asıl alacak ve fer’ilerinin ödendiği dosyaya sunulan kayıtlardan anlaşılmıştır.
Yargıtay bozma ilamında işaret edilen hususlar gözetilerek davacının destek zararının belirlenmesi amacıyla 08/01/2018 tarihli rapor alınmış, davacının zararının 148.810,07 TL olduğu; belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;
Davanın, 10/02/2009 tarihli kazada eşi vefat eden davacının, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olan davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olduğu; görülmüştür.
Mahkememiz ————— esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama ile belirlenen 129.284,15 TL destek zararının davalıdan tahsiline yönelik hükmün davalı tarafça temyiz edildiği; davacı tarafça temyiz konusu edilmemekle bu tutarın benimsendiği; mahkememiz ————– esas sayılı kararının bozulması üzerine davacının 148.810,07 TL destek zararının bulunduğu hesaplanmakla beraber davacının dosya kapsamında ıslah ettiği tutarın ve——— esas sayılı ilamı temyiz etmeyerek benimsediği tutarın 129.284,15 TL olduğu; bu tutarın da ilk hükümden sonra tahsil edildiği; bu itibarla davanın konusuz kaldığı gözetilerek; karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde; karar vermek gerekmiştir.
G.D. : Ayrıntısı gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 24,30 TL ile 439,00 TL ıslah harcı toplam: 463,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 427,40 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacının belirlenen haklılık oranı üzerinden hesaplanan vekalet ücreti tahsil edilmiş olmakla yeniden vekalet ücreti tahsiline yer olmadığına,
4-Davacı tarafından bozmadan sonra yatırılan 400,00 TL bilirkişi ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından bozmadan sonra yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bozmadan önce yargılama giderleri hususunda karar verildiğinde, yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.