Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/812 E. 2022/130 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/812 Esas
KARAR NO: 2022/130
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 08/02/2013
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, — sayılı dosyası ile alacaklısı——- takip borçlusu davacı — takibine geçtiğini, ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiğini; davacının dosyaya —ödediğini, İcra takibine konu edilen çekin arkasındaki cironun davacıya ait olmadığını ve alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, çekin arkasındaki imzayı –kendi attığını — huzurunda itiraf ettiğini, bu hususun—-kesinleşmiş kararında da yazıldığını, davacı ödediği — sayılı dosya ile icra takibi yaptığını, davalının takibe itirazı ile geri ödemesi gereken parayı inkar ettiğini iddia ederek, ödenen —- alacağın istirdadı için —-sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başlattığı icra takibine itiraz ettiklerini ve takibi durduklarını, davacının istirdat talebinin zaman aşımına uğradığını haksız davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : İİK 72/7 mad.dayalı istirdat istemli takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemli davada davacı davalının istirdata ilişkin takibe itirazının iptalini istemiş bu davanın konusu takibin de sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğunu savunmuştur.
Mahkememiz —- karar sayılı kararında toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkin olup, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle —- yıllık dava açma süresinin dolduğunu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
— sayılı ilamında “İİK’nın 72.Maddesinde hükme bağlanan istirdat davalarında —– yıllık hak düşürücü süre borcun tamamen ödendiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda istirdat talebine konu edilen önceki takip dosyasında çeke dayanılarak —-ödeme yapıldığı dosyadaki belgelerden anlaşılmış, bakiye kısım yönünden ödeme olup olmadığı konusunda dosya içerisinde yeterli belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda mahkemece somut olay bakımından hak düşürücü sürenin başlangıcının tespiti yönünden borcun tamamen ödenip ödenmediği hususları üzerinde durulup yeterli inceleme yapıldıktan sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir, ” gerekçesi ile mahkememiz hükmü bozularak yeni esas almış ve yargılama yapılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi rapor içeriğine göre, “Davalı takip talebi ——-talimatla; davacı borçlunun borç miktarı olan –karşılık haciz işlemine geçildiği, haciz tutanağı yazıldığı sırada borçlunun ablasının gelerek borcun — alacaklı vekiline daha önce haricen ödendiğini, kalan — haricen ödediğinin beyan edildiği; hazır bulunan— haricen aldığını beyan etmesi sonucu haciz işlemi sonlandırıldığı, davacı takip talebinde —- tahsilinin istenildiği, borcun sebebi olarak çekin arkasına sahte imza atmak suretiyle tahsil edilen —geri ödenmesinin gösterildiği, yapılan tespitle davacının davalıdan ——- alacağı olduğu, davalının takip tarihine kadar temerrüde düşürülmemesi nedeniyle, davalının temerrüt tarihi takip tarihi olduğu, bu nedenle takipte talep edilen faizin yersiz olduğu ” tespitlerine yer verilmiştir.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; —çeke dayalı alacaklısı —–aralarında davacı — —bulunduğu üç borçlu hakkında icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davacı- borçluya tebliğ edildiği, davacının- borçlunun dosyaya — ödediği, bahse konu takip dayanağı çekte davacı – borçlunun imzasının bulunmadığının —- kararı ile sabit olduğu zira dosyamız davalısı tarafından ceza yargılamasında ciro işlemini kendi imzasıyla yaptığını beyan ettiği, mahkemece davalı sanığın TCK 207/1. Maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verildiği ve kararın — tarihinde kesinleştiği, davacının borçlu olmadığı ancak icra baskısı altında ödediği—istirdardı için —- dosyasından takibe konulan çeke sahte imza atmak suretiyle yapılan ödeme sebebine dayalı icra takibi yaptığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, —-ilamında üzerinde durulan hususun istirdat davasında hak düşürücü sürenin başlangıcının borcun tamamen ödendiği tarihten itibaren başlayacağı ve davalının başlattığı takip dosya borcunun ödenip ödemediği ile ilgili yeterli araştırmanın yapılmasının gerektiği olduğu, yargılamada taraf vekillerinden — ödeme dışında yapılan ödemenin olup olmadığına dair beyanlarını sunmaları için süre verilmiş ise de davacı vekilince—-dışında ödenmeyen borç kaldığı bildirildiği, davalı vekilince ise verilen sürede herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, bu haliyle eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığının kabulünün gerektiği, davacı tarafça sorumlu olmadığı halde takip nedeniyle ödediği miktarın istirdatını isteme hakkının bulunduğu, mutlak ticari iş mevcut olduğundan ödeme tarihinden itibaren avans faizi miktarının talep edilen miktar kadar olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; ——icra dosyasına davalının yaptığı itirazının iptaline; takibin aynen devamına,
2-Kabul edilen asıl alacağın —-%20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 671,98 TL’den peşin olarak yatırılan 61,35 TL peşin harç, 98,45 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 159,80 TL harcın mahsubu ile 512,18 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan toplam 159,80 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 21,90 TL ilk dava masrafı, 330,00 TL tebligat-müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 951,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Karar kesinleştiğinde——— sayılı icra dosyalarının iadesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (15) gün içinde ——— nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022