Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/800 E. 2021/488 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2017/800 Esas
KARAR NO : 2021/488

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan aldığı ——– fatura ile davalıdan satın alındığını, ———- müşterinin — olması sebebiyle —— başvurduğunu, davalının —-çıktığı gerekçesiyle müşteriden ücret talep ettiğini, müşterinin bedel ——— başvurduğunu,— tarafından ——–karar verildiğini, dava ——— müşteriye ödendiğini, bu fatura bedelinin ise davacı tarafından ————- tarihinde ödendiğini, davalının telefonun ayıplı çıkmasından sorumlu olduğunu, bu sebeple İstanbul Anadolu——— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını belirtmiş, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlu üzerinde bırakılmasını; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; bedel iadesinden satıcının sorumlu olduğunu, davacının ihbar ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının kendi kusuru ile ödediği tutarın tahsilini davalı şirketten isteyemeyeceğini, dava konusu—— kaydı bulunmadığını, — kullanıcı hatasından kaynaklı olduğunu, süresi içerisinde şikayetin davalıya bildirilmediğini, telefonun davalıdan alındığının ispatlanamadığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ayıplı mal sebebiyle alıcıya ödenen bedelin rücuan tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında —-ilişkin sözleşme bulunup bulunmadığı, var ise davacı tarafından davalıdan alınan telefonun ayıplı olması sebebiyle davacının——- davalıya rücu edip edemeyeceği, davalının bedel iadesinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —— borçlusunun davalı …—–; takibin takip talebinde —–kararına dayalı toplam 965,00 TL’nin fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; —– tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilince ——– tarihinde verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği;— takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
——- yazı cevabına göre; ————-, aleyhine yapılan şikayet ——— tüketiciye ödenmesine karar verildiği görüldü.
Çanakkale ——. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi yazı cevabına göre; — Karar sayılı dosyada —–kararına karşı yapılan itirazın kesin olarak reddine karar verildiği görüldü.
Rücuan tazminat talepli davada; dava — dışı satıcıdan satın aldığ————— üzerine — götürdüğü, —- arızaların kullanıcı hatasından kaynaklandığı gerekçesiyle telefonun tüketiciye iade edildiği, ———– aldığı bilirkişi raporunda kullanım hatasının bulunmadığının tespit edildiği, —bedelinin iadesine karar verdiği, kararın iptali için açılan davada alınan —- tarihli bilirkişi raporunda da kullanıcı hatası bulunmadığının tespit edildiği, mahkemenin davanın reddine karar verdiği, bunun üzerine iade tutarını ödeyen dava dışı şirkete —–ödeme yapıldığı, ödenen tutar ile faturaların uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalı, davacı alıcı firma tarafından TTK’nın 23/c maddesine göre süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını iddia etmiştir. Dava dışı alıcının———— ayıplı telefon bedelinin iadesine ilişkin karar davalıya bildirilmiştir. Kaldı ki, cihaz davalının —— onarım için bırakıldığına göre davalının ayıptan haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim Yargıtay —– Karar). Dava konusu telefonun davalı tarafından davacıya satıldığı, bahse konu telefonun dosyaya sunulan fatura ile tüketiciye teslim edildiği, telefonun ayıplı olduğunun raporlar ile sabit olduğu, alıcının iade ettiği fatura bedelinin rücuen tahsilini talep etmekte haklı olduğu (Benzer yönde; İstanbul BAM.——– Karar) anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
Kabul edilen tutarın %20’sine tekabül eden 193,00 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 65,92 TL karar ve ilam harcından 31,40 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 34,52 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre hesaplanan 965,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç ve 4,60 TL vekalet harcı toplamı: 67,40 TL ile 128,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, miktar üzere kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.