Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/770 E. 2022/351 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/770 Esas
KARAR NO: 2022/351
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/07/2017
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafa ait — plakalı aracın — plakalı araca çarptığını, kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü —sürücü belgesine el konulmuş olduğunu,—plakalı aracın davacı şirket nezdinde—- poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, zarar gören aracın sigorta şirketi tarafından davacı şirkete zarar tazmini talepli ihbarda bulunulduğunu, zarar gören aracın kasko bedeli ile sovtaj bedeli arasındaki fark olan —-ödendiğini, trafik sigortası genel şartlarının—- gereğinde davacı şirketi ödemiş olduğu tazminatı sigortalısından talep edebileceğini, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirtmiş; itirazın iptaline, —– takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edildiği, davalının süresinde cevap dilekçesi vermediği görüldü. Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı, Hmk. 128. maddesi gereği ileri sürülen tüm vakıaları inkar etmiştir.
Dava, davacıya —– sigortalı aracın ehliyetsiz olarak kullanılmasından kaynaklanan zararın rücuan tazmini için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; — günü meydana gelen kazada tarafların kusur oranının ne olduğu, kaza nedeniyle hangi tutarda zararın oluştuğu, sigortalı aracın ehliyetsiz kullanılıp kullanılmadığı, sigortacının ödediği tutarı sigortalısına rücu edip edemeyeceği, bu itibarla takibe yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—- içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —- borçlusunun davalı —- olduğu, asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı—- tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, —- emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen —- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, davanın hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—- yazılan yazıya cevap verildiği, dava konusu kaza nedeniyle açılan hasar dosyalarının ve poliçelerin mahkememize gönderildiği görüldü.
— yazılan yazıya cevap verildiği, —- isimli şahsın sürücü belgesinin — tarihleri arasında — geçici süreyle iptal edildiği görüldü.
Bilirkişi—- tarihli raporda; talep edilen— hasar miktarının kadri maruf olduğu, kazanın meydana gelmesinde — plakalı araç sürücüsü — %100 oranında kusurlu olduğu, — plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, —-ehliyetine kaza öncesi el konulmuş olması halinde davacının rücu etme hakkı bulunduğu mütalaa edilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 95/2.maddesi uyarınca, sigorta sözleşmesinden veya sözleşmeye ilişkin Kanun hükümlerinden doğan nedenlerle sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından —–kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra tazminatın kaldırılması ya da indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. —— uyarınca, ehliyet belgesine sahip olmayan kişi tarafından aracın kullanılması sırasında kazanın oluşması halinde de, sigortacı 3.kişinin zararını karşıladıktan sonra kendi sigortalısına —ödediği miktarı rücu edebilir.
—–geçici olarak—- geri alınması halinde, sürücünün araç kullanması durumunda sürücü belgesiz araç kullanan kişi durumuna düşeceğinden, bu sırada oluşan kazadan dolayı araçtaki hasar ——sigorta teminatı dışında kalacağından, sigortacı yine —-zararını ödedikten sonra, kendi sigortalısına rücu edebilir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için yapılan yargılama sonunda; —– plakalı aracın davalı nezdinde —- sigortalı olduğu, — plakalı aracın —- plakalı araca çarparak zarar verdiği, kazanın meydana gelmesinde — plakalı araç sürücüsü —- %100 oranında kusurlu olduğu, zarar gören araçta meydana gelen — tutarındaki hasar bedelinin —–tarihinde ödendiği, ödemenin kadri maruf olduğu, davacıya sigortalı davalı adına kayıtlı ve sigortalı aracın dava dışı sürücü — yönetiminde iken— tarihinde kazaya karıştığı, kaza tespit tutanağı ve —-yazı cevabına göre kaza tarihinde sürücü — ehliyetinin bulunmadığı, sürücünün kusuru oranında davalı işletenin zarardan sorumlu olduğu, ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edilebileceği, alacağın likit olmadığı anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne;
—– takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 625,41 TL karar ve ilam harcından 110,58 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 514,83 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 110,58 TL peşin harç ve 4,60 TL vekalet harcı toplamı:146,58 TL ile 1.867,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle—–Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/04/2022