Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/765 E. 2019/885 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/765 Esas
KARAR NO: 2019/885
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/07/2017
KARAR TARİHİ: 01/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekilinin ——— tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine———- İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, takibe konu alacağın dayanağını ——-tarih ——- TL bedelli faturanın oluşturduğunu, fatura taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden kesildiğini, ———– gönderi koduyla davalı tarafa gönderildiğini, ——– tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından ——— tarihli itiraz dilekçesiyle, faturanın taraflarınca kabul edilmediği ve ihtar kanalıyla faturanın müvekkiline iade edildiği iddiasında bulunsa da, aksine faturanın taraflarına iade edilmediğini, fatura karşılığı malların davalıya teslim edildiğini ve montajının yapıldığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit olması sebebiyle davalı yan aleyhine icar inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin———–tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı taraf arasında yapılan anlaşma kapsamında müvekkili şirketin maliki olduğu —————adresinde bulunan taşınmazda bir takım mobilya ve dekorasyon işleri ile mimari işlemlerin davacı tarafından yapılarak müvekkili şirket yetkilisine teslim edildiğini, davacı şirket tarafından verilen işbu hizmetler karşılığında davacı şirket tarafından daha önce————sıra no.lu toplam ———– TL bedelli fatura tanzim edildiğini, satılan mal ve verilen hizmetlere ilişkin tüm bedellerin işbu fatura karşılığında müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ödendiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete sunmuş olduğu hizmetlere istinaden toplam ——— bedelindeki meblağı dekont, makbuz ve çeklerden anlaşılacağı üzere davacı şirkete ödendiğini, davacı şirket tarafından işbu bedellere karşılık gelen hizmetler dışında müvekkili şirkete hiçbir hizmet sunulmadığını ve mal satışında bulunmadığını, davacı şirket tarafından yaklaşık bir buçuk sene önce müvekkili şirkete sunulan mal satışı ve verilen hizmetlerin bir çoğu ayıplı olduğunu, aradan daha bir buçuk sene gibi kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen tüm dekorasyon ve mobilyalarda bozulmalar, kırılma ve dökülmeler meydana geldiğini, afaki beyanlar ile alacaklı olduğunu iddia etmekte olan davacı şirket tarafından ayıplı olması nedeni ile müvekkili şirketin zarara uğradığını, sunulan tüm hizmet ve mal satışlarına istinaden müvekkili şirket tarafından tüm ödemelerin çok daha önceden yapılmış olmasına rağmen müvekkili şirketin işbu ayıplı hizmetler ve mal satışı nedeniyle gerçek anlamda zarar gören taraf olduğunu belirterek davanın reddine, kötü niyetli olarak huzurdaki davayı ikame eden davacı şirketin alacağın %20 az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
———–İcra Müdürlüğünün ——— İcra dosya aslının celp edildiği,
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir Bilirkişi ————tevdi edilerek rapor alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ EDĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu ————– İcra Müdürlüğünü’ nün ——- esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine —— tarihli faturadan kaynaklı alacak açıklaması ile ————- TL asıl alacak ve ————-TL işlemiş ticari faizin haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak konunun teknik uzmanlık gerektirir bir alan olması nedeni ile taraflara ait ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.
Alınan bilirkişi raporu denetime elverişli bulunmuş ve hükme esas alınmış olmakla aşağıda açıklanacak olan tespitler yapılmıştır. Davacı tarafın incelenen defter ve kayıtlarında ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve davalı taraftan ———- TL borçlu göründüğü; davalı tarafın incelenen defterlerinde ise defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve davacı şirkete herhangi bir borç ve alacak kaydının kalmadığı görülmüştür. Dava itirazın iptali davası olup mahiyeti itibariyle takip ile sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Bu nedenle takip konusu edilmeyen alacak kalemleri yönünden herhangi bir inceleme yapılmaması gerekmektedir. Ayrıca yapılacak olan yargılamada ispat yükü ilk aşamada davacı yan üzerindedir. Zira öncelikle takibe konu edilen fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiğinin ispatlanması gerekmektedir ki bu aşamadan sonra ispat yükü karşı tarafa geçsin ve malların bedellerinin ödendiği ispatlansın. Malların tesliminin ispatında ise irsaliyeler yada irsaliyeli faturalardaki imzalar, davalının BA bildiriminde bulunduğu faturalar ya da KDV indirimine konu ettiği faturalar ve bir diğer ihtimal ise davalının malların teslim edildiğine dair açık ikrarı başta olmak üzere bir çok ————- kullanılabilir. Mahkememizce davalının BA bildirimleri hususunda yapılan incelemede davacı tarafça kesilen fatura davalı tarafça BA bildirimine konu edilmemiş olduğu görülmüştür. Ayrıca her ne kadar fatura kesilmişse de işbu fatura yasal süresi içerisinde ve tacirler arasındaki usule uygun şekilde noter kanalı kullanılarak davacıya iade edilmiştir. Davalı tarafça malların teslim edildiğine ilişkin herhangi bir açık ikrarın da dosyadan anlaşılmaması üzerine davacının alacak talep ettiği fatura konusu malların davalı yana teslim edildiğini ispatlayabilmesi için bir diğer ihtimali irsaliyeli fatura veya sevk irsaliyesinde davalı tarafça malların teslim alındığına dair imza bulunmasıdır. Fakat mahkememizce yapılan inceleme neticesinde takibe konu edilen faturanın teslim alan bölümünde herhangi bir isim veya imzanın bulunmadığı görülmüştür. İş bu noktada davacı tarafın malların satılıp teslim edildiğine ve buna binaen alacağın oluştuğuna dair iddiaları ispata muhtaç kalmıştır. Daha sonrasında davalı vekilince her ne kadar mahalde keşif yapılarak malların teslim edildiğinin görüleceği iddia edilmişse de, keşif yapılacak olan mahalde fatura konusu malların haricinde davacı tarafça satılan sair malların da bulunabileceği ve yapılması muhtemel keşif sonucunda mevcudiyeti tespit edilecek olan malların fatura kapsamındaki mallar olup olmadığı hususunda herhangi bir netlik kazandırılamayacağı görülmekle davacı vekilinin işbu talebi değerlendirilmemiştir.
Açıklanan gerekçeler ışığında davacının davasının sübut bulmadığı anlaşılmakla ve davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin ise yasal şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine karar vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 378,88 TL harçtan mahsubu bakiye 334,48 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesap edilen 3.823,20 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/10/2019