Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/759 E. 2018/386 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-K A R A R-
ESAS NO : 2017/759 Esas
KARAR NO : 2018/386

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 11/07/2017
KARAR TARİHİ : 11/04/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı tasfiye memuru—- ile dava dışı —‘un birlikte ortak oldukları ihyası talep edilen Tasfieyi Halinde —Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (sicil no: —) ‘nin, 20/04/2012 tarihinde tasfiyesi kararı aldığını; bu kararın, 25/04/2012 tarihinde sicile tescil edildiğini; şirketin tasfiyesinin yapılarak tescil tasfiye kapanışının 07/06/2013 tarihinde tescil edilerek sicil kaydının kapatıldığını; ancak, (2) adet kayıtlı aracın, ihyası talep edilen şirket adına tescilli kaldığını; bu nedenle, şirketin haklı sebeple ihyasına karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davalının, TTK.nun. 32. ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 34. maddeleri hükmü çerçevesinde işlem yaptığını; tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu; davalının, davanın açılmasına sebep olmadığını; bu nedenle, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden de sorumluluğunun bulunmadığını; davacı yönünden davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; ticaret sicilinden tasfiye sonucunda terkin edilen şirket üzerine kayıtlı araçlar bulunduğundan; şirketin haklı sebeple şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi istemine; ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 01/08/2017 tarih ve—- sayılı yazı cevabına göre; Tasfiye Halinde — Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi (Sicil No: —)’nin eşit paylı olarak ortaklarının ve münferiden yetkililerinin —-ve—- olduğu; şirketin 20/04/2012 tarihinde tasfiyesine karar verildiği; 25/04/2012 tarihinde tescil edildiği; tasfiyesinin sona erdiğini; 07/06/2013 tarihinde tescil edilip ticaret sicilinden terkin edildiğinin bildirildiği; görülmüştür.
—İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gelen 08/08/2017 tarih ve — sayılı yazı cevabına göre; — plakalı aracın, Tasfiye Halinde —-Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tescilli olduğunun bildirildiği; görülmüştür.
—- İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 05/08/2017 tarih ve —- sayılı yazı cevabı ve ekindeki belgeye göre; — plakalı aracın, — Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait olduğunun bildirildiği; görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; davacı tasfiye memuru —- ile dava dışı —-‘un birlikte ortak oldukları ihyası talep edilen Tasfieyi Halinde —- Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (sicil no: —) ‘nin, 20/04/2012 tarihinde tasfiyesi kararı aldığı; bu kararın, 25/04/2012 tarihinde sicile tescil edildiği; şirketin tasfiyesinin yapılarak tescil tasfiye kapanışının 07/06/2013 tarihinde tescil edilerek sicil kaydının kapatıldığı; ancak, (2) adet kayıtlı aracın, ihyası talep edilen şirket adına tescilli kaldığı; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ihyası talep edilen şirket adına kayıtlı —-ve —- plakalı araçların satışı ve devrinin yapılabilmesi için ticaret siciline ek tasfiyesinin yapılabilmesi için yeniden ticaret siciline tescili koşullarının oluşup oluşmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Davacı 28/02/2018 tarihli oturumda şirket ortağı—-‘un yurt dışına kaçtığını; adresinin de belli olmadığını beyan etmiş olduğu; görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılamaya göre; ek tasfiyesi talep edilen şirketin, %50 ortağı ve şirketi münferiden temsile yetkilisi —‘un yurt dışına kaçtığı ve adresinin bilinmediği; bu nedenle, ek tasfiyesi talep edilen şirket adına kayıtlı iki araç bulunduğundan bahisle; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın; 675 Sayılı KHK.16/3. maddesi delaletiyle 670 Sayılı KHK.nun 5. maddesi uyarınca dava şartının bulunmaması nedeniyle reddine; karar vermek gerekmiştir.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,

3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacının yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2018