Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/756 E. 2020/173 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/756 Esas
KARAR NO : 2020/173

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2015
KARAR TARİHİ : 03/03/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
Davacı vekilinin 09/12/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı ..——– tarihinde —- nolu fatura ile 6.500,00 TL karşılığında —— araç satın aldığını; satın alınan bu aracın daha 31. Km’de iken arızalandığını; davacının satın aldığı aracın gizli ayıplı olması,—- olması nedeniyle 17/07/2015 tarihinde ürünü satan firmanın yönlendirmesi ile aracı servis ve tamir hizmeti alması için yetkili servise gönderildiğini; yapılan kontroller sonucu söz konusu ürünün——çatlak olduğu ve kullanıcı hatası bulunmaksızın imalat hatası bulunduğunun tespit edildiğini; ancak imalat ayıplı aracın tamir edilmesi için yasal süresi içinde davacıya geri teslim edilmediğini; arıza giderilmeden motorun tekrar gönderildiğini; araç üzerindeki arızanın halen devam ettiğini, davacının araçtan arızaların niteliği itibariyle beklenen faydanın sağlanamadığını; davacıya araç çalışır vaziyette teslim edilmediği gibi yenisinin de verilmediği; bu nedenle davacının bedelin iadesi ve sözleşmeden dönme hakkını kullandığından; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının ayıplı mal için ödediği 6.500,00 TL’nin fatura tarihinden itibaren reaskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi ekli açıklamalı davetiye tebliğ edilmiş, davalının yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş olduğu; görülmüştür.
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU —- ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN —- KARAR SAYILI DOSYASINDA;
TALEP:
Davacı vekilinin 09/12/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı ..—– …’dan 13/07/2015 tarihinde —– nolu fatura ile ———- araç satın aldığını; satın alınan bu aracın daha 31. Km’de iken arızalandığını; davacının satın aldığı aracın gizli ayıplı olması, —– bloklarının çatlak olması nedeniyle 17/07/2015 tarihinde ürünü satan firmanın yönlendirmesi ile aracı servis ve tamir hizmeti alması için yetkili servise gönderildiğini; yapılan kontroller sonucu söz konusu ürünün grank ve motor bloklarının çatlak olduğu ve kullanıcı hatası bulunmaksızın imalat hatası bulunduğunun tespit edildiğini; ancak imalat ayıplı aracın tamir edilmesi için yasal süresi içinde davacıya geri teslim edilmediğini; arıza giderilmeden motorun tekrar gönderildiğini; araç üzerindeki arızanın halen devam ettiğini, davacının araçtan arızaların niteliği itibariyle beklenen faydanın sağlanamadığını; davacıya araç çalışır vaziyette teslim edilmediği gibi yenisinin de verilmediği; bu nedenle davacının bedelin iadesi ve sözleşmeden dönme hakkını kullandığından; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının ayıplı mal için ödediği 6.500,00 TL’nin fatura tarihinden itibaren reaskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ————tarihli cevap dilekçesinde özetle; tarafların tacir olması nedeniyle davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu; ayrıca davalı şirketin faaliyet adresinin “—— olması nedeniyle işbu davada yetkili mahkemenin de ———- olduğunu; yetki itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak da dava konusu araçta herhangi bir arıza, tadilat ya da gizli ayıbın bulunmadığını; bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
DELİLLER:
Dosya konusunda uzman ———–tevdi edilerek bilirkişi raporunun alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı,
—————- Mahkemesine talimat yazılarak davalı tarafın tanığı —— ifadesi alındığı;
Tanık ———- beyanında; “——————-isimli şahsı tanırım, … yaklaşık 3,5 sene önce —— satın almıştı, satın alınan araç yanlış hatırlamıyorsam, 30 km iken arızalanmıştı, arılandığından dolayı yetkili servis olan benim dükkanıma getirdi, bende motoru incelediğimde motor bloklarının çatlak olduğunu tespit ettim, üretici firma ile görüştüğümde motoru söküp kendilerine göndermemi söylediler, bizde motoru söküp gönderdik, yaklaşık 2,5-3 ay sonra motor bize geldi, bizde test amacı ile sadece motoru çalıştırdık, sonra istop ettikten sonra yağını koyduğumuzda motorun yağ kaçırdığını fark ettik, yapılan incelemede motor karterinin kırık olduğunu gördük, davacı bunun üzerine motoru almayıp ayıplı motorun gönderilmesi için bize bıraktı, davacı ve biz davalı —– ile görüşmüş, ancak davalının yeni ürün göndermeyeceğini, yenisiyle değişim yapmayacağını bize bildirmiştir. Araç şu an benim depomda atıl bir şekilde beklemektedir demiştir.”
Mahkememizin 16/10/2018 tarihli celsede davalı tarafın tanıkları … ve …’in ifadesi alındığı,
Tanık … beyanında; ” benim teyzemin oğlu …’in amca oğlu davacı şirketin sahibidir. Davacı şirkete alınması düşünülen bir motorun alım işi ile ilgiliolarak benim aracımla yanımda … ile birlikte —- bayine gittik, biz daha sonra arızalanan motoru bu bayiden sıfır olarak aldık.O gün parası peşin olarak ödendi ancak motor teslim alınmadı, daha sonra motor teslim edilmiş ben geldiğimde teslimat yapılmıştı kim getirdi ben görmedim ancak arızalandı dediler, motoru —— gönderdik. Davacı şirketin merkezi —-” .Demiştir.
Tanık … beyanında; “———- ve … ile uyuşmazlık konusu motoru almaya —- gittik, satış işlemeni yaptık, aldığımız motor sıfırdı, iki gün kadar sonra bayi evimize getirmek suretiyle motoru teslim etti. 30 km somra motor arıza verdi.——-servise gönderdik, masrafı davacı şirket üstlendi kamyona yükleyip götürdük.Biz üretici firma ——-ile telefonla irtibata geçtik kendisine motorun arızalı çıktığını değişim istediğimizi bildirdik, değiştirmeyeceğini söyledi ne haliniz varsa görün dedi telefonu kapattı” demiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava ayıplı satılan malın bedelinin iadesi talebine ilişkin bir alacak davasıdır.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde davacı şirketin iddialarının, davalı ——– şirketinin üretip diğer davalı … ——- şasi numaralı taşıtın üretime dayalı gizli ayıplı olduğu bu nedenle ödenen 6.500,00 TL bedelin fatura tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsili noktalarında toplandığı, davalı üretici şirketin ise malda üretime dayalı herhangi bir ayıp bulunmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama kapsamında dosyanın tüketici mahkemesinden görevsizlik ile mahkememize geldiği tarafların tacir olması nedeni ile sayın mahkemenin takdir buyurduğu görevsizlik kararı mahkememizce de uygun bulunmuştur. Diğer yandan davalı üretici şirket olan—– mahkememizce yetkisizlik kararı verilmiş, mahkememizin işbu kararı İstanbul —— kararı ile kaldırılmış ve dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiş, mahkememize dönen dosya ——– numarasına kaydedilmiş ve—- sayılı dosya ile birleştirilmiştir. Yani gelinen son noktada mahkememizin ana dosyası olan—- numaralı dosyasında davalı … —– … yönünden birleşen —- sayılı dosyasında ise Davalı —– olarak yargılama yapılmıştır.
Dosya kapsamında tarafların talep ettikleri tüm deliller toplanmış tanıklar dinlenmiş ve konunun teknik uzmanlık gerektiren bir alan olması nedeni ile dosya kapsamında inceleme yapılabilmesi için dosyanın bir makine mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişiden oluşan bir heyete tevdii sağlanmış olup 11/03/2019 tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır.
İhtilaf konusu olan taşıtta meydana gelen arızanın değerlendirilmesi noktasına—– — model aracın satın alındığı 13/07/2015 tarihinden 7 gün sonra henüz daha 31 kilometredeyken arıza yaptığı 20/07/2015 tarihinde yetkili servis tarafından krank arızası ve motor blokundaki çatlak karterde kırık olduğunun tespit edildiği ve bu arızaların gizli ayıp niteliğinde olduğu bilirkişi raporunda mütalaa olunmuştur. Zira mahkememizce yapılan araştırmalar ile hayatın olağan akışı da göz önünde bulundurulduğunda motor blokunda bir çatlak olması, yağ toplanma haznesi yani karterde kırık olması hatta motorun iç aksamından sayılan krank milinin arızalı olması hususları ve tüm bu arızaların araç henüz 31 kilometredeyken peyda olması, bir üretim hatasını işaret etmekte olup bu üretim hatasının ise işin ehli olmayan sıradan bir kullanıcının dışarıdan gözle bakarak fark etmesinin mümkün olmadığı yani gizli ayıp mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır. Fakat tarafların tacir sıfatları göz önünde bulundurulduğunda bu noktada yapılması gereken hukuki nitelendirme ancak TTK hükümlerine göre olmalıdır. Yani davacının motorda sonradan meydana gelen gizli ayıp niteliğindeki sorunu, tacirlere yüklenen yasal bildirim şekilleri kapsamında davalılara ‘hemen’ bildirimde bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde TTK 23/1-c maddesi ve bu maddenin göndermesi ile TBK 223/2 maddesine göre davacı satılan malı kabul etmiş sayılmaktadır. Fakat tüm bu açıklamalarımıza rağmen hukuk mahkemelerinin tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olduğu, kamu düzenine ilişkin olmayan süre ve hususların re’sen nazara alınamayacağı, buna ek olarak ayıp ihbarına ilişkin davalı tarafça savunma beyyinesi ileri sürülmediği anlaşılmış olup bu kapsamda herhangi bir irdeleme yapılmasına gerek dahi görülmemiştir. —– şirketi vekili tarafından usule ilişkin itirazlar haricinde yalnız satılan malın gizli ayıplı olmadığına dair savunma yapılmış fakat yapılan bilirkişi incelemesi ile de bu hususun gizli ayıp olduğu anlaşılmış ve davalının karşılanmamış savunması kalmamıştır.
Esas dosya davalısı olan satıcı ——- firmasının yukarıda açıklanan nedenler ile davacı şirkete karşı sorumlu olacağı konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Fakat birleşen dosya davalısı olan üretici sıfatındaki —- şirketinin ayıp nedeni ile davacı şirkete karşı sorumluluğu dosyaya sunulan 20/11/2019 tarihli dilekçenin ekinde bulunan garanti belgesi ile sabittir. Talep edilen faiz hususunda ise öncelikle tarafların tacir sıfatları göz önünde bulundurulduğunda —— talebi uygun görülmüştür. Fakat faizin başlatılması gereken tarih noktasında bir kısım açıklama yapılması gerek görülmüştür. Davalı satıcı firmanın fatura tarihinden itibaren faiz yükümlülüğünün başladığı hususunda tereddüt bulunmamakla diğer davalı olan üretici firma yönünden ise sorumluluk garanti belgesinin düzenlenmesinden itibaren başlayacaktır. Ticari teamüller göz önünde bulundurulduğunda garanti belgelerinin satış esnasında fatura ile birlikte düzenlendiği bir gerçektir. Bu nedenle her ne kadar garanti belgesi üzerinde düzenleme tarihi bulunmasa da fatura tarihi aynı zamanda garanti belgesi başlangıç tarihi olarak kabul edilmiş ve faizin talep olunduğu üzere 13/07/2015 tarihinden itibaren işletilmesi gerekmiştir.
Yukarıda izah olunan açıklama ve gerekçeler ile davacının asıl ve birleşen dava yönünden davalarının ayrı ayrı kabulüne dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açklandığı üzere)
1-Asıl dava yönünden;
A)Davanın kabulü ile ———- esas sayılı dosyası yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı …——– (…) dan ödeme tarihi olan ———— tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
B)Davacı tarafça yapılmış ——-vekalet harcı olmak üzere toplam 146,50 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere, talimat ve bilirkişi ücreti olarak —— yargılama giderinin davalı ….—- alınarak davacıya verilmesine,
C)——uyarınca hesaplanan —- vekalet ücretinin davalı … —- alınarak davacıya verilmesine,
D)Alınması gereken—– karar ve ilam harcından peşin alınan —- harcın mahsubu ile bakiye 333,01 TL harcın davalı ….——- tahsili ile hazineye irad kaydına,
E)Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-Birleşen İstanbul Anadolu —–ATM nin —– esas sayılı dosyası yönünden
A) Davanın kabulü ile 6.500,00 nin asıl dava İstanbul Anadolu ——- esas sayılı dosyası yönünden tahsilde tekerür olmamak üzere davalı —— ödeme tarihi olan 13/07/2015 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
B) Davacı tarafça yapılmış 31,40 TL başvurma harcı ile 85,80 TL tebligat ücreti olarak toplam 117,20 TL yargılama giderinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
C) ——–uyarınca hesaplanan—- vekalet ücretinin davalı —— den alınarak davacıya verilmesine,
D)Alınması gereken 444,01 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 111,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 333,01 TL harcın davalı ——- tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.