Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/748 E. 2022/352 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/748 Esas
KARAR NO: 2022/352
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/12/2016
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —tarihinde — —sevk ve idaresindeki —- davacının sol ayağını ezdiğini, davacının ağır şekilde yaralandığını, davalı —-dosyasında mahkumiyet kararı verildiğini, — raporunda davalı sürücü — asli kusurlu olduğunun rapor edildiğini, davacının kazadan önce aylık ortalama —- kazanç elde ettiğini, davacının ev işlerine yardım etmesi için bakıcı ve yardımcı tutmak zorunda kaldığını, davacının kaza nedeniyle evden çıkamaz hale geldiğini, davacıda psikolojik rahatsızlıklar oluştuğunu, davalıların davacının maddi ve manevi zararlarını gidermediğini belirtmiş; şimdilik — maddi ve —– manevi zararın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—- cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davacının başvuru yapmaksızın dava açtığını, dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddinin talep edildiğini, —- plakalı aracın davalı nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, — tarafından davacıya ödenmiş miktarın davalı şirket tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının tespiti —– rapor alınmasının talep edildiğini, davacının müterafik kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, davalı şirketin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumlu olmadığını, faiz başlangıcı olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini, davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin —-Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava tarihinde zamanaşımının dolduğunu, davalının — plakalı çekici ve çekiciye bağlı —- plakalı —— sahibi olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, davacının kırığının iyileştiğini, maddi zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, tedavi giderlerinin —– tarafından karşılandığını, davacının maddi zararlarını belge ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacının bakıcı tutmaya ihtiyacı olmadığını, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, şoförün davacının hastaneye gitmesine yardım ettiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: — tarihinde sürücü– sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın davacıya çarpması neticesinde meydana gelen kazada kusur oranlarının ne olduğu, davacının bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, hangi miktarda maddi zararının oluştuğu, davalıların bu zarardan sorumlu olup olmayacağı ile hangi miktarda sorumlu olacağı ve manevi zararın takdiri noktalarında toplanmaktadır.
Başlangıçta —- dosyasında görülen olan davada verilen görevsizlik kararı üzerine, yargılamaya mahkememiz — esas numarası ile devam edilmiştir.
Yargılama sürecinde davalı —— mirasçılarının yukarıda kimlik numaraları belirtilen kişiler olduğu, buna ilişkin mirasçılık belgesinin ve usulüne uygun düzenlenmiş vekaletnamenin dosyaya sunulduğu, yargılamaya murisin mirasçıları ——tarafından elbirliği ile devam edildiği görüldü.
—– tarihinde yürürlüğe giren ——- maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç —- başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir. Mahkememizin —– tarihli oturumunun— numaralı ara kararı ile davacı vekiline dava şartı eksikliğini gidermesi için kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde sigorta şirketine başvuru yapılmıştır.
2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak — yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak —- içinde zamanaşımına uğrar.” denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza—- tarihinde gerçekleşmiş, davacı vekilince—- tarihinde dava açılmıştır. Somut olayda, ceza zamanaşımı süresi kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 Sayılı TCK’nın 89/4. ve 66/1-e maddelerine göre 8 yıl olup, zamanaşımı süresi dolmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—–yazılan yazıya cevap verildiği, davacının tedavi belgelerinin mahkememize gönderildiği görüldü.
— yazılan yazıya cevap verildiği, davacı —- hakkında düzenlenen sosyal ve ekonomik durum araştırma raporunun mahkememize gönderildiği görüldü.
—- yazılan yazıya cevap verildiği, davalı — hakkında düzenlenen sosyal ve ekonomik durum araştırma raporunun mahkememize gönderildiği görüldü.
—- yazılan yazıya cevap verildiği, davalı— hakkında düzenlenen sosyal ve ekonomik durum araştırma raporunun mahkememize gönderildiği görüldü.
— yazı cevabının incelenmesinde;— numaralı — arasında teminat altına alındığı görüldü.
—- yazılan yazıya cevap verildiği, davacıya rücuya tabi aylık bağlanmadığının bildirildiği görüldü.
—yazılan yazıya cevap verildiği, —- sayılı ceza dosyasının mahkememize gönderildiği görüldü.
— tarafından düzenlenen — tarihli ek rapora göre; davacı — tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının —- maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı, iş göremezlik süresinin – aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen —- raporda; davacının sürekli iş göremezlik zararı oluşmadığı, davacının geçici iş göremezlik zararının — olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen—- ek raporda; davacının bakıcı ihtiyacı olmadığı, davacının talep edebileceği belgesiz tedavi gideri tutarının — olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen — tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü— %100 oranında kusurlu olduğu, davacı —- kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü için dava konusu kazanın meydana gelmesindeki tarafların kusur oranı, davacının uğradığı bedensel zarar ile davalıların bu zarardan sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerekir:
Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesine etkisi, Borçlar Kanunu’nun 74. maddesinde düzenlenmiş olup hukuk hâkimi ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. TBK’nın açık hükmü karşısında, ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, illiyet gibi esasların hukuk hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Somut olayda; — tarafından kusur raporu düzenlendiği, sürücü —asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkememizce alınan — tarihli kusur raporu ile — raporu arasında mübayenet bulunmadığı, kazanın meydana gelmesinde davacı — kusursuz olduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise —-çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi — tarihinden önce ise —- alınarak yapılması gerekmektedir. Dosya içerisinde bulunan —- raporunda davacının trafik kazasına bağlı gelişen arızasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren—- aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. —- düzenlenen raporda maluliyet oranı bildirilmediği, sağlık kurulu raporunun hangi yönetmeliğe göre düzenlendiğinin açık olmadığı,—— uygun olduğu anlaşıldığından; alınan maluliyet raporunun hükme esas alınması gerekmiştir.
6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK 98. maddesinde yapılan değişiklik ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerinden —- sorumludur. Ancak, —–açıklanan madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden ve Kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden —–sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. Bu itibarla, belgesiz tedavi giderlerine ilişkin denetime elverişli bilirkişi raporuna mahkememizce iştirak edilmiş, rapor hükme esas alınmıştır. Bununla birlikte, geçici iş göremezlik talepleri yönünden sigorta şirketinin sorumluluğu devam ettiğinden, bu yöndeki savunmaya da mahkememizce itibar edilmemiştir —–
Tüm dosya kapsamındaki delil durumuna göre; — tarihinde meydana gelen kazada davalıya sigortalı aracın sürücüsü — %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının kalıcı maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği, davacının geçici iş göremezlik zararının — olarak hesaplandığı, yapılan belgesiz tedavi giderlerinin — olarak tespit edildiği, davalı — işleten sıfatıyla davalı — sürücü olarak maddi ve manevi zarardan sorumlu olduğu, davalı — ise — kapsamında hesaplanan maddi zarardan müteselsilen sorumlu olduğu, davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığı, —- sigorta şirketinin dava tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılması gerektiği —davalılar sürücü ve malik yönünden kaza tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği —– zarar veren aracın ticari kullanıma özgülendiği, hesaplanan tazminat tutarı için ticari faiz talep edilmesi mümkün iken yasal faiz talep edildiği anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: —- hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi—- bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen —-duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —– takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel—-biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir ———-
Somut olayda; tarafların maddi durumları, ceza dosyasındaki beyanlar, kazanın meydana gelme şekli ve kusur durumu, davacının maluliyet oranı, tanık anlatımları, dosya kapsamındaki deliller bir bütün olarak değerlendirilmiş; manevi tazminat tutarı aşağıdaki şekilde takdir edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalılar—–aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne;
Davacı —- uğramış olduğu bedensel zarar için hesaplanan — belgesiz tedavi gideri ve — geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam —maddi tazminatın, davalılar ——müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, aşan istemin reddine,
Kabul edilen tutara davalılar — kaza tarihinden itibaren, davalı — dava tarihinden itibaren yasal faiz (taleple bağlı kalınarak) uygulanmasına,
2-Davacı tarafından davalılar —- aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne; — manevi tazminatın — kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müteselsilen tahsiline, davacıya ödenmesine, aşan istemin reddine,
3-Maddi tazminat davasında alınması gereken — karar ve ilam harcının davalılar —— tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davasında hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.707,75 TL karar ve ilam harcından 939,27 TL peşin harcın mahsubuna, 768,48 TL harcın davalılar — tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı—– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca;
a)davanın kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan —- vekâlet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b)davanın kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalılar —- müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar —- maddi tazminat davasında kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine (m.3/2) göre hesaplanan 2.185,91 TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak anılan davalılara verilmesine,
7-Davalı —- manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak anılan davalı —- verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 939,27 TL peşin harcın davalılardan (——192,23 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davanın kabul (%50) oranına göre hesaplanan 1.591,52 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı ——- tarafından yapılan 25,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı —- tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle —- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekili ve davalı ——– mirasçıları vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/04/2022