Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/740 E. 2019/895 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/740 Esas
KARAR NO : 2019/895

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2017
KARAR TARİHİ : 03/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin — tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirket yetkilisi —isimli şahısla —- üzerindeki mevcut inşaatın ince işlerinin yapımı konusunda anlaştıklarını, davalı tarafın müvekkilinden teminat olarak davaya konu — miktarlı çeki aldığını, ancak müvekkili henüz işe başladığı aşamada davalı firma ile mevcut işin yapılacağı binanın arsa sahipleri arasında yürürlükte bir sözleşmenin olmadığını, aralarında devam eden davaların olduğunu, arsa sahipleri davalı firmanın edimini süresinde yerine getirmemesi nedeni ile arsa sahipleri ile aralarındaki sözleşmenin feshi davası olduğunu, inşaatın belediye tarafından mühürlendiğini, bu kapsamda davalı firmanın sözleşmede müvekkiline taahhüt ettiği edimleri yerine getirmesinin de hukuken ve fiilen imkansız olduğu gerçekleriyle karşılaştığını, bu sonuca göre davalı firma yetkilisi — tarafından kandırıldığını ve dolandırıldığını fark eden müvekkili şahıs bu şahsı görüşmeye ve aldıklarını geri vermeye ve sözleşmeyi sonlandırmaya davet etmiş olmasına rağmen davalı firma yetkilisi sürekli olarak kaçmaya devam ettiğini, davalı firma yetkilisi bu durumları müvekkilinden gizleyerek müvekkilini işin içerisine sokmakla maddi zarara uğrattığını, arsa sahipleri ile müvekkilinin görüşmesinde bu yerin mahkemelik olduğunu ve sözleşme ile kendisine davalı tarafından verileceği beyan edilen dairelerin verilmeyeceğinin beyan edildiğini, davalı firma yetkilisi yaklaşık müvekkilinden işin başlangıcında teminat olarak aldığı——çeki tahsil etmiş ve — bu dava konusu olan çekide tahsil etmek istediğini, müvekkilinin ısrarla bu çekin tarafına iade edilmesini istemesine rağmen bu gün yarın diyerek müvekkilini oyaladığını, davalı ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşme gereğince müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş ve getirmeye devam ettiği sırada davalı firmanın gizlediği ayıpları ve sözleşmede müvekkiline vereceğini vaat ettiği daireleri veremeyeceğinin anlaşıldığını, dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan davaya konu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini belirterek davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının kabulüne, davalı şirket ile yapılan sözleşme dolayısıyla belirlenen yükümlülüklerinin davalı şirket tarafından kasten ve hiçbir surette yerine getirilmemiş olması sebebiyle, davacı müvekkilinin davalı şirket lehine keşide ettiği çek karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu çekin iptaline, davalı tarafa müvekkili tarafından yapılmış olan ödemelerin ve işlerin bedellerinin şimdilik saklı tutularak daha sonra davalı taraftan istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin — tarihli cevap dilekçesinde özetle; Bahsi geçen şirketlerin adresinin — olduğunu, açılan davada yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, Bakırköy Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, bu nedenle yetkiye itiraz ettiklerini, davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafın inşaatlarında iş yapma imkanı olmadığını, inşaatlarının—tarafından mühürlü olduğunu, bu konuda bilirkişi raporlarının mevcut olduğunu, davacının ödeme ve iş yapmadığını belirterek yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün– İcra dosya aslının celp edildiği mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
TTK’nın 4.maddesinde yazılı davalar mutlak ticari davalardır.TTK’nın 5 .maddesinde yazılı davalar ise genel hukuk davalarıdır..Bu davaların ticari dava sayılabilmeleri için her iki tarafında tacir ve davanın, tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir.Bir tarafın tacir olması o işi ticari iş haline getirsede ticari dava haline getirmez.
Davamızda davacı tüzel kişi tacir ise de , davalı gerçek kişi olup tacir değildir. Dosyadan anlaşılacağı gibi taraflar arasındaki hukuki ilişki bir sözleşme ilişkisi olup dava itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davaları nitelik itibariyle takip ile sıkı sıkıya bağlı davalardır. Takibin dayanağı incelendiğinde sözleşmeye bağlı alacak açıklaması ile takip başlatılmış olması ve davalının tacir vasfını haiz olmaması durumları göz önünde bulundurulduğunda iş bu davanın ticari dava vasfını haiz olmadığı ve mahkememizce görülemeyeceği anlaşılmış ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.