Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/737 E. 2020/289 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/737 Esas
KARAR NO: 2020/289
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 04/07/2017
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin madencilik işi ile uğraştığını; davalı şirket ile davacı şirketin aralarında alım satımdan dolayı ticari ilişki bulunduğunu; ticari ilişki sebebiyle satılan mallar karşılığı davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı şirkete teslim edildiğini; davalı şirketin yasal süresi içinde faturalara itirazda bulunmadığını; faturalar sebebiyle cari hesap karşılığı davalı şirket tarafından kısmi ödemeler yapıldığını; ancak, —– tarihli ———— nolu —— bedelli, —— tarihli —–nolu —– bedelli, —— tarihli———— nolu —— bedelli ve ——– tarihli —– nolu ——— bedelli faturalar karşılığı cari hesap borcu bakiyesinin bulunduğunu; yasal süresi içinde davalı şirket tarafından faturalarla ilgili hiçbir itirazda bulunulmadığını; davacı şirketin sözlü ve yazılı başvurularında ödeme yapılacağının belirtildiğini; ancak, aradan aylar geçmesine rağmen ödeme yapılmadığını; bu nedenle ——Noterliği’nin —– tarihli —– yevmiye nolu ihtarnamesi ile —– borcun ödenmesi hususunda ihtarname gönderildiğini; ihtarnamenin davalı şirkete ——- tarihinde tebliğ edildiğini; ihtarnameye rağmen davalı tarafından borç ödenmediğinden —–İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalının icra takibine, yetkiye borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini; davalının yetki itirazının yerinde bulunmadığını belirtmiş, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını; davalı şirketin, davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını; davacı şirketin temerrüt olmadan faiz talep edemeyeceğini; davacının, davalıya malzeme satışı yaptığının ve satılan malın davalıya teslim edildiğinin ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğunu; yine davada zamanaşımı definde bulunduklarını belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında, davalının yetki ve zamanaşımı itirazının kabulüne, davacının haksız davasının reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava, cari hesap ilişkisine dayalı faturalı satımdan kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise davalıya dava konusu mal ve hizmetin teslim edilip edilmediği, edildiyse davalının edimini yerine getirip getirmediği, bu itibarla davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, hangi miktarda alacak hakkı olduğu noktalarında toplanmaktadır.
———İcra Müdürlüğü’nün ———- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı———olduğu, asıl alacak ——– tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen ———- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ———- tarafından düzenlenen ———tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olduğu, cari hesaba konu —- adet faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle ——– alacaklı olduğu, faturalara konu malların davalıya teslim edildiği, davacı şirketin asıl alacağa ——- işlemiş faiz talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi ——- tarafından düzenlenen ————— raporda; davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı ——– defter kayıtlarına göre ———- borç kaydedildiği, karşılığında —- alacak kaydı girildiği, davacı şirketin cari hesabının —– alacak bakiyesi ile kapanış yaptığı, takip konusu faturaların davalı ticari defterlerine tarihleri itibariyle kayıt edildiği,—— dönemine ilişkin BA formuna göre davacı şirkete ait — adet belge karşılığı ——- hariç toplam———- bildirildiği mütalaa edilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ———- geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle —————- aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir.————-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi ———- Noterliği tarafından düzenlenen ihtarnamenin ——–tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği anlaşılmış, işlemiş faiz mahkememizce bu tarih esas alınarak hesaplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine ve ——– yazı cevabına göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle ——– borcu bulunduğu, dava konusu faturaların davalı ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, HMK. 221. maddesi gereği (BA) formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği ———– davalının B/A bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu halde davalının B/A formlarının aksini ispatlaması gerektiği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi ——— halinde alacaklının ——— HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği ————davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği ———— davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davalının yemin deliline de dayanmadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan ———- alacaklı olduğunun sabit olduğu, yukarıda tespit edilen temerrüt tarihinden itibaren işlemiş faizin ise ——- olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
———– İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın —- asıl alacak ve ——- işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam ———yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak olan——- %20 sine tekabül eden ——- icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 549,67 TL harçtan peşin alınan 222,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 327,06 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 222,61 TL peşin harç ve 4,60 TL vekalet harcı toplamı: 258,61 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %56,32 ve kabul %43,68 oranına göre hesaplanan 1.023,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %56,32 ve kabul %43,68 oranına göre hesaplanan 28,16 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/06/2020