Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/700 E. 2020/530 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/700 Esas
KARAR NO : 2020/530
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: taraflar arasında çeşitli bilişim ürünlerinin satışı için ticari ilişki kurulduğunu,— imzalandığını, davacı şirketin teslim yükümlülüğünü eksiksiz yerine getirdiğini, yapılan satışlar kapsamında davacı tarafından faturalar düzenlendiğini, fatura tutarının —— kısmının davalı yanca ödenmediğini ———— sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının borcu ödememek adına borca ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı tarafça kesilen fatura bedellerinin tamamının ödendiğini, davalı tarafça dava açıldıktan sonra gönderilen cari hesap mutabakatında da cari bakiyenin ———- olarak beyan edildiğini, vadesinden önce tüm borcun ödendiğini ve ticari defterlere işlendiğini, haksız açılan davanın reddi gerektiğini ayrıca %20 den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine tazminata hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ————- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
————- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine kaynaklı icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre, “Davacının——— yılları ticari defterlerinin noter açılış tasdikleri, noter kapanış tasdikleri ve elektronik beratlarının mevcut olduğu, Davalının ————- yılları ticari defterlerinin noter açılış tasdikleri, noter kapanış tasdikleri ve elektronik beratlarının mevcut olduğu, Davacının ticari defter bilgilerine göre; davalıya — adet fatura kaynaklı ———– karşılığı – bedelinde mal satışı gerçekleşmiş olup, karşılığında —- banka havalesi ile ——– karşılığı —– tahsil edildiği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —— alacağı bulunduğu, davalının ticari defter bilgilerine göre; —adet fatura alınmış olup, — adet havale ödemesi karşılığı ——– tutarında ödeme gerçekleştirildiği, davalının davacıya ——- borcu bulunmadığı, davacı tarafından sunulan satış faturaları ve tahsilat dekontları incelenmiş olup; davacının kesmiş olduğu ——- adet faturanın tamamında fatura bedellerinin —–olarak kesildiği ve ödeme vadesinde —- olarak tahsil edileceğinin belirtildiğinin görüldüğü, yine davacı tarafından sunulan tahsil dekontları incelemesinde —–ödeme gerçekleştirdiğinin görüldüğü, birbiriyle uyumlu olmakta olup, uyuşmazlığın esasını — kesilen faturaların, fatura tarihindeki —- bedel üzerinden ödenmesi kaynaklı oluşan para birimi çevirim değeri farkı kaynaklı olduğu ve davacının davalıdan ——- alacağının bulunduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya mal ve hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Davalı şirket taraflar arasındaki akdi ilişki ile mal ve hizmetin teslimini kabul etmiş, ancak takibe konu faturanın ödendiği itirazında bulunmuştur. Bu itibarla, takibe konu faturanın ödendiği savunmasında bulunan davalının ispat külfetini üzerine aldığının ———- kabulü gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında fatruaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın faturaya konu mal ve hizmetin bedelinin ödenip ödenmediği hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle ——- alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle—- borcu bulunmadığı, dava konusu faturanın davalı ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin faturalara konu mal ve hizmetin bedelinin ödendiği savunmasında bulunduğu, ödeme savunmasının yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği ——–, takibe konu faturaların ödendiği savunmasında bulunan davalının ispat külfetini üzerine aldığı ———— davalının takibe konu fatura bedellerini ödediğini yazılı şekilde kanıtlamakla yükümlü olduğu, davacı tarafından sunulan faturaların bedelinin — olarak kesildiği ve ödeme vadesinde—- olarak tahsil edileceğinin belirtildiği, davalının— olarak ödeme yaptığı, — döviz satış kuruna göre hesaplama yapıldığında davacının ———- alacaklı olduğu, davalı şirketçe yemin deliline de dayanmadığı, bu itibarla takibe yapılan itirazın haksız olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
1————- esas takip sayılı dosyasına davalının —— kısmına yaptığı itirazın iptaline,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli karar ilam harcı 494,42 TL’den peşin olarak yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile 450,02 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 32,10 TL tebligat-müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.868,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9———— takip sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
10-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———-Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020