Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/695 E. 2018/354 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-K A R A R-
ESAS NO : 2017/695 Esas
KARAR NO : 2018/354

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 19/06/2017
KARAR TARİHİ : 04/04/2018

Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; taraf gerçek kişilerin, davacı şirketin ortağı olduklarını ve davacının, şirketin yönetim kurulu başkanı, davalının da şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu; şirketin, kuruluşundan sonra 2014 Mayıs ayında şirketi temsil ve ilzam hususunda çift imza uygulaması getirildiğini; halen bu uygulamanın dışarıya karşı verilecek tüm evrak ve belgelerde geçerli olan uygulama olduğunu; davacı şirket tarafından—-Parsel de bulunan arsa üzerine malikleriyle yapılan Kadıköy —- Noterliği’nin 29/05/2014 Tarih ve —yevmiye sayılı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile kat karşılığında inşaat yapıldığını, inşaatın bitmek üzere olduğunu; davacı …’ın pek çok şirkette ortaklığı bulunduğunu; bu şirketlerdeki işleri dolayısıyla inşaatın yürütülmesinden …’ı sorumlu kıldığını ve tüm iş ve işlemlerin bu kişi tarafından yerine getirildiğini; davalının, dava dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalarda yazılı eylem ve işlemleri ile takip ve davalar kapsamında davacıları zarara uğratıcı eylemlerde bulunduğunu ve bu durumu da sürdürmekte ısrar ettiğini; bu nedenlerle, davalının yapmış olduğu usulsüzlüklerin önüne geçilmesi ve davacıların mağduriyetlerinin önlenmesi, davalının görevini kötüye kullanmasının önlenmesi amacıyla davalının, davacı şirketteki imza yetkilerinin dava sonuna kadar kaldırılmasına tedbiren karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.

Davalıya dava dilekçesi ekli açıklamalı davetiyenin tebliğ edildiği; davalının yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmalara da katılmadığı; görülmüştür.
Dava; davalının, davacı şirketteki yöneticilik konumunun kötüye kullanılarak, davacıları zarara uğrattığından bahisle; haklı sebeple davalının yöneticilik görevinin sonlandırılması istemine; ilişkindir.
Davacılar vekili 04/04/2018 tarihli oturumda İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nden alınan kararla, şirketin olağanüstü genel kurul toplantısı yaparak —-‘ın, davacı şirketi tek başına temsile yetkili hale geldiğini; davanın konusunun kalmadığını beyan etmiş; beyanını imzası ile de onayladığı; görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; tarafların, davacı —- Sanayi ve Ticaret A.Ş.(İstanbul Ticaret Sicil No: —-)’nin hissedarı oldukları ve bu şirketi münferiden temsile yetkili bulundukları; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının, davacı—- Sanayi ve Ticaret A.Ş.(İstanbul Ticaret Sicil No: —-)’nde ki temsil ve ilzam yetkilerine ilişkin görevini kötüye kullanıp kullanmadığı; bu kapsamda, davacı şirketin zarara uğrayıp uğramadığı ile davalının, davacı şirketteki temsil yetkisini kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılamaya ve davacı vekili 04/04/2018 tarihli oturumdaki beyanına göre; İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nden alınan kararla, davacı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısı yaparak davacı .—-‘ın davacı şirketi tek başına temsile yetkili hale geldiği; bu nedenlerle, davacı tarafından, davalı aleyhine açılan iş bu davanın, yargılama sırasında davacı şirketin olağanüstü genel kurul yaparak davalının şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kaldırıldığı beyan edilmekle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; HMK.nun. 331-(1).maddesi uyarınca, davanın konusuz kalması sebebiyle, davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine takdir ve hükmedeceğinden; 6102 sayılı TTK.nun. 408.maddesi hükmü gereğince yönetim kurulu üyelerini seçmek ve azletmek yetkisinin genel kurulun münhasır yetkisinde bulunduğu; genel kurulun bu yetkisinin devredilemez ve vazgeçilemez nitelikte olduğu; y.TTK.nun. 364.maddesi uyarınca yönetim kurulu üyeleri, esas sözleşme ile atanmış olsalar dahi gündemde ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile haklı bir sebebin varlığı halinde genel kurul kararı ile her zaman görevden alınabileceği; yönetim kurulu üyesi olan tüzel kişinin kendi adına tescil edilmiş bulunan kişiyi heran değiştirebileceği; anonim şirketlerde, limited şirketlerde olduğu gibi (y.TTK.m.630) haklı sebeplerin varlığı halinde pay sahiplerinin başvurusu üzerine mahkeme kararı ile yönetim kurulu üyesinin görevine son verilmesi şeklinde bir kurulun bulunmadığı; bu yetkinin genel kurula ait bulunduğu; genel kurulun da usulüne uygun olarak toplanması ve karar alınmasının gerektiği; ancak, y.TTK.531.maddesi hükmü gereğince açılacak haklı nedenle fesih davasında, şirketin feshinin istenilmesinin yanında alternatif olarak yönetim kurulu üyesinin azlinin de mahkemeden talep edilmesinin imkan dahilinde bulunduğu; bununla birlikte salt yönetim kurulu üyesinin görevden alınması ve görevine son verilmesi/ yetkilerinin, temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılması şeklinde bir dava türünün TTK.nda bulunmadığı; limited şirketlerde var olan bir kurumun anonim şirketlerde düzenlenmemesi ile kanunun, bu konuda olumsuz bir düzenlemeye sahip bulunduğu; bu tür bir davanın, yorum yolu ile de kabul edilemeyeceği; bu nedenle, davanın başlangıçtan itibaren dinlenilebilirliğinin bulunmadığından davada; yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davacılar tarafından, davalı aleyhine açılan iş bu davanın, yargılama sırasında davacı şirketin olağanüstü genel kurul yaparak davalının şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kaldırıldığı beyan edilmekle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 35,90TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2018