Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/680 E. 2020/585 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/680 Esas
KARAR NO : 2020/585
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/06/2017
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirket nezdinde yerine getirdiği hizmetler nedeniyle düzenlenen —- numaralı — tutarındaki ve —- tarihli—- numaralı —- tutarındaki iki adet faturanın davalıya gönderildiğini; davalının süresi içerisinde dava konusu faturalara karşı itiraz etmemesi nedeniyle fatura münderecatını kabul etmiş sayıldığını; süresi içerisinde ödenmeyen faturalardan kaynaklı davalı şirket aleyhine——— sayılı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını; ödeme emrinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiğini; davalı tarafından ödeme emrine ——– tarihinde itiraz ettiğini; bu nedenle, davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı ekli açıklamalı davetiyenin tebliğ edildiği; davalının yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış olduğu; görüldü.
Dava; tacirler arasındaki hizmet alımından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine; ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının davalıya mal ve hizmet ifasında bulunup bulunmadığı, davalının ediminin ifa edilip edilmediği, davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı bu itibarla ——sayılı takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
—– sayılı takip dosyası içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının——- borçlusunun —- olduğu; fatura+ işlemiş faiz toplamı —- alacağın asıl alacağa işleyecek fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından, —-tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce ——- tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —- tarafından verilen —– tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarında icra takip tarihi itibariyle ——- alacağı bulunduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacı, davalıya mal ve hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. ——–
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; uyuşmazlığın belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle —— alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini incelemek için sunmadığı, dava konusu faturaların BA bildirim sınırının altında olduğu, alım satım ilişkisinde para ediminin ifasını isteyen satıcının malı ve hizmeti teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği —–davacının ticari defter ve belgelerinin irsaliye, teslim belgesi gibi dayanakları bulunmadığı takdirde defterlerdeki kayıtların tek başına mal teslimini ispatlamaya yeterli olmayacağı — teslim hususunun tanık beyanı ile ispatlanamayacağı—- davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020