Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/677 E. 2022/556 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/677 Esas
KARAR NO: 2022/556
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 14/06/2017
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı ile davalı borçlu arasındaki anlaşma gereği davalının —bulunan—- davacının otomasyon yazılım ve devreye alma hizmeti verdiğini, buna ilişkin olarak —- tutarlı faturanın düzenlendiğini, söz konusu faturaya rağmen davalının borcunu ödemediğini, bunun dışında düzenlenen iki adet faturanın ise ödendiğini, alacağın tahsili için —– sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının borcu ödememek adına haksız ve kötüniyetli olarak borca ve ferilerine itiraz ettiğini belirtmiş; davalının —— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine İİK. m. 67/2 gereği alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlu üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava taraf ehliyetinin bulunmadığını, davacı ile davalı arasındaki sözleşme gereği —- gidildiğini, davacının bir ay sonunda işi bitirdiğini bildirdiğini, ancak devreye alma işlemleri yapılamadığından —- beklenmek zorunda kalındığını, davacının yapılan işin daha yüksek bedel gerektirdiğini bildirmesi üzerine sözlü anlaşma ile —olan hizmet bedelinin —- yükseltildiğini, bu süreçte tüm otel ve yemek masraflarının davalı tarafından karşılandığını, davacının bu süreci hizmet bedelinden ayrı tutarak davaya konu faturayı düzenlediğini, dava konusu faturaya süresinde itiraz edilemediğini, hizmetin ayıplı ifa edilmesi nedeniyle davalının bedelde indirim talep ettiğini, davalı tarafından hizmet bedeli olarak — ödendiğini, davacının yazılımda kullanılacağını belirttiği kablolar için davalının —— ödediğini, bu bedellerin karşılığında sözleşme konusu yazılım işinin tam ve çalışır vaziyette tesliminin yapılmadığını, — tutarındaki malzemenin davacının yanlış yönlendirmesi neticesinde davalının elinde kaldığını, davalı tarafından —— ayıp bildirimi olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacıdan kaynaklı —- hafta gecikme yaşandığını, sözleşme gereği —- gecikmeden kaynaklı alacağa takas vve mahsup işlemi yapılması gerektiğini, alacağın likit ve muayyen olmadığını belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, tacirler arasındaki hizmet alımından kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: davacı ile davalı arasındaki——— nedeniyle kurulan sözleşme gereği davacının sözleşme konusu edimini tam ve ayıpsız ifa edip etmediği, işin süresinde bitirilip bitirilmediği, işin tamamlanması uzadı ise sorumluluğun hangi taraftan kaynaklandığı, davalının kendi edimini ifa edip etmediği, davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, takas definin haklı olup olmadığı, bu alacağı talep edip edemeyeceği, bu itibarla—– dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
— sayılı takip dosyasının incelenmesinde— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı—– borçlusunun davalı şirket olduğu, takip talebinde yazılı faturaya dayalı toplam —-fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, örnek no: 7 ödeme emrinin borçluya —– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince —– tarihinde verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, hak düşürücü sürede davanın açıldığı görülmüştür.
Adî ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından icra takibinin adî ortaklığı oluşturan tüm ortaklar tarafından yapılması ve davanın da tüm ortaklar tarafından açılması gerekir. Zira, ortaklar davada mecburi dava arkadaşı durumundadırlar. Birlikte icra takibi yapılmadığı yada dava açılmadığı taktirde, diğer ortaklardan muvafakat alınması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Aksi takdirde usulüne uygun bir icra takibi yapıldığından ve dava açıldığından söz edilemez —–. Davacının tek başına icra takibi yapamayacağı ve bu davayı açamayacağı dikkate alınarak, diğer adi ortağın davacı tarafından yapılan icra takibine ve açılan bu davaya muvafakatının bulunduğuna dair muvafakatnamenin sunulması veya ortakların aynı avukata ayrı ayrı vekâletname vererek husumeti kabul etmesi halinde ———-taraf teşkilinin sağlandığının kabulü gerekir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi—- tarafından düzenlenen—- tarihli raporda; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defterlerinde icra takip tarihi itibarıyla —- alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarında davacıya —–borcunun bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Kural olarak, akdi ilişki başladıktan sonra yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. Bu karinenin aksi savunulup ispat edilebilir. Bu nedenle, sözleşmenin feshedildiği veya yüklenici tarafından işten el çekildiği kanıtlanmadığı sürece işin yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmelidir. İşin sözleşme dışı üçüncü bir şahsa tamamlattırdığını veya ayıplı olduğunu ileri süren iş sahibinin işin yüklenici tarafından terkedilerek yarım bırakıldığını yasal delillerle ispat etmesi gerekmektedir.
Somut olayda; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı fazla işe istinaden düzenlenen—- —- tutarlı fatura bedelinin tahsilinin talep edildiği, sözleşme bedelinin davalı tarafından ifa edildiği, dava konusu fatura bedelinin ise işin eksik ve ayıplı yapıldığından bahisle ödenmediği, işin gecikmesi nedeniyle davalı tarafından takas definde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan iş ile ilgili düzenlenen faturalar taraf defterlerine kaydedilmiş olup, uyuşmazlığın birbirini doğrulayan defter kayıtlarına göre çözümlenmesi gerekir —- Sözleşme kapsamında düzenlenen—- numaralı fatura ile malzemelere ilişkin olarak düzenlenen —- fatura uyuşmazlık konusu olmayıp, bahse konu fatura bedelleri de ödenmiştir. Takibe konu —-numaralı fatura ise dava konusu işin uzaması nedeniyle yapılan masraflara istinaden düzenlenmiş olup, itirazsın bir şekilde davalının ticari defterlerine kaydedilmiştir. Bu itibarla, davacının faturadan kaynaklı alacağının kesin delille ispatlandığının kabulü gerekir. Bununla birlikte, dava konusu alacak davalı defterlerinde kayıtlı ve likit — nitelikte olmakla, davacı yararına icra inkar tazminatı koşulları oluşmuştur ——– Açıklanan nedenlerle, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
—-sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın—– işlemiş faiz yönünden kısmen iptaline, takibin toplam —– devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda (yıllık %9,75 faiz oranını geçmemek üzere) ticari avans faizi uygulanmasına, aşan istemin reddine,
Kabul edilen 10.867,08 TL’nin %20’sine tekabül eden 2.173,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 742,33 TL harçtan peşin alınan 199,87 TL harcın mahsubuna, bakiye 542,46 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 836,68 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 199,87 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kabul (%93) oranına göre hesaplanan 1.186,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalının yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ———- Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/06/2022