Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/658 E. 2019/986 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/658 Esas
KARAR NO: 2019/986
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/09/2016
KARAR TARİHİ : 22/10/2019
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki—- plakalı peugeot marka motorsiklet ile davalı …’in sevk ve idaresindeki—- plakalı ticari taksinin aynı istikamette seyir halinde olduğu esnada taksinin dönüş sinyali vermeden ve aniden kendi şeridinden karşı şeride geçtiğini, hatalı dönüş esnasında davacı ile ticari taksi arasında kısa mesafe kaldığını, ancak, davacının motorsikleti yere yatırıp ayakları ile diğer şeride iterek araca çarpmasını önlediğini, davacının, ticari taksiye çarpması neticesinde ciddi şekilde yaralandığını, davalılardan bir tarafın kusuru, diğer tarafın ise kanunun amir hükmü gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının sağ kalçası ve omzunun kırıldığını, yine vücudunda bulunan tüm kaburgaları aşırı derecede ezilmiş ve kazadan yaklaşık 1 ay süre ile ileri derecede ağrı ve sancılar çektiğini, davacının makine mühendisi olduğunu, işbu dava tarihinde halen yatalak durumda bulunduğunu, bu nedenlerle, maddi ve manevi zararlarının doğduğunu belirtmiş, maddi tazminatın kazanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, —–TL manevi tazminatın kazanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunarak davaya konu trafik kazasının meydana geldiği mahallin İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetki alanı içinde kaldığını, dosyanın yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———- şirketi tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; aleyhlerine açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın usulden yetkisizlik nedeniyle reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Başlangıçta; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–esası ile açılan davada -/—– tarihli kararla “… Her nekadar davacı taraf mahkememizde Tazminat davası açılmış ise de;davalı tarafların arasında dava arkadaşlığı bulunduğu herdava için toplanacak delillerin aynı deliller olduğu, davalı tarafın süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, davacının ve davalıların herbirinin ikametgahı ile kazanın meydana geldiği yerin Anadolu Adliyesinin Yargı alanında kaldığı anlaşılmakla mahkememizin Yetkisizliği…” şeklinde karar verildiği, dosyanın kesinleşmesinden sonra tevzien mahkememizin —– sayılı dosyasına kaydedildiği, yargılamaya bu dosya üzerinden devam olunarak sonuçlandırıldığı görülmüştür.
Davacı vekilinin ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce maddi tazminat davasından feragat ettiği görülmüştür.
Davalı — verilen —- tarihli sulh dilekçesi ile ibraname ve sulh anlaşması gereği davacı taraf ile sulh olunduğunu, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —– tarafından düzenlenen— tarihli esas rapor ve — tarihli ek rapora göre;—tarihinde kazanın meydana gelmesinde davacı sürücü …’nın %25 oranında, davalı sürücü —- ise %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
—— tarafından Çalışma ve Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen maluliyet raporuna göre; — tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacı …’nın %14 kalıcı malul kaldığı, iyileşme süresinin 9 ay olacağı tespit edilmiştir.
—- yazılan yazı cevabına göre; davalı …’nun emekli olduğu, aylık — TL gelirinin bulunduğu, …’in ise iki aydır çalışmadığı, kirada oturduğu, üniversite okuyan iki çocuğu olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyası celp edilerek bu dosyada alınan bilirkişi raporu ve tespitler de manevi tazminatın tayininde gözetilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının yaralandığı trafik kazasının oluşumunda davalı … şirketince sigortalanan aracın sürücüsünün olayda kusurlu bulunup bulunmadığı, kusurlu ise kusur oranının ne olduğu ile davacının olaydaki yaralanması nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığı/sürekli iş göremezlik derecede yaralanıp yaralanmadığı, yaralanmış ise yaralanma derecesi ile davacının manevi tazminat talebi yönünden davacının manevi zarara uğrayıp uğramadığı, bu zarardan davalı/ işleten ve araç sürücüsünün sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumlu iseler bu kapsamda manevi zararının mahkemece takdiri noktalarında toplanmaktadır.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi) gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. ( Hukuk Genel Kurulunun —-gün——–sayılı kararları ).
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre;—— günü davalı sürücü … sevk ve idaresindeki davalı …’nun işleteni, davalı … şirketinin –olduğu – plakalı aracın davacı … idaresindeki — plakalı motosiklete çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor içeriğine göre kazanın oluşumunda davacının %25 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise %75 oranında kusuru bulunduğu, Mahkememizce kusura ilişkin alınan ilk bilirkişi raporu ile ek rapor arasında mübayenet bulunmadığı değerlendirilmekle; kusur oranına itibar edilmiştir. ——tarafından kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve (1) numaralı meslek grup numarasına göre düzenlenen maluliyet raporu içeriğine göre davacının %14 oranında meslekte kazanma gücünde eksilme meydana geldiği, geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiş, uygulanan yönetmelik ve ekli cetveli de gözetilerek denetime elverişli rapora göre zarar miktarı tayin edilmiştir. Kazadan hemen sonra oluşturulan kaza tespit tutanağı içeriğinden davacının koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığı tespit edilemediği şeklinde işaretleme yapıldığı, ancak dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının kask takmış olduğu görülmüş, ne var ki davacının kazalı motosiklete koruyucu ekipman kullanmaksızın (dizlik, bileklik vs) bindiği dosya kapsamından anlaşılmış olmakla ve bu hususta Yargıtay –.Hukuk Dairesinin —Esas ——-Karar sayılı ilamı gözetilerek; davacının müterafik kusuru nedeniyle, olayın meydana geliş tarzı, zararın artmasında davacının kusurlu davranışının sonuca etkisi de değerlendirilmiştir. Davalı taksi sürücüsünün kazanın ardından acil yardımı çağırdığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kazanın oluş şekli, kazadan sonra davacının uzun süren tedavisi, yanı sıra manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme aracı diğer taraf için fakirleşme sebebi olmaması gerektiği, duyduğu elem ve ıstıraba karşılık davacıda tatmin duygusu doğuracak mahiyette olması gerektiği gözetilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Davacı … tarafından, davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
—-TL manevi tazminatın —- kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine,
Manevi tazminat davası yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 956,34 TL harçtan peşin alınan 174,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 782,14 TL karar harcının davalılar … ve …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,
6-Davalı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 500,00 TL nispi vekâlet ücretinin (AAÜT m. 6) davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,
6-Davalı ——— tarafından vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 174,20 TL peşin harç ve 4,30 TL vekalet harcı toplamı: 207,70 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %72,55 ve kabul %27,45 oranına göre hesaplanan 297,61 TL’sinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 (iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2019