Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/654 E. 2020/252 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/654 Esas
KARAR NO: 2020/252
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ : 16/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin ——— tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– yıl boyunca çalıştığı davalı ———– Şubesinde ——- ———— yanı sıra ——- bulunduğunu, müvekkilin bu şubeden ———– tarihinde tüm ———– çekmek istediğinde kendisine toplam ————-ve bunun ———bölümünün yatırım hesabında olduğunun söylendiğini, dava konusu ——– alacağa ilişkin dava dilekçesinde yer almayan faize ilişkin, bu kerre ilgili Mevzuat uyarınca ——– olay tarihinden————– ıslah tarihine kadar işlemiş toplam ticari(avans) temerrüt faiz alacağının munzam zarar olarak tahsili için davalıya keşide edilen ihtarnamenin ———— tarihinde tebliğ alındığını, belirtilen süre içinde herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek davanın kabulüne % 9 oranında az olmamak üzere artan oranlarda işleyen ticaret tümerrüt faizi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin ———-tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı, müvekkil banka aleyhine ikame ettiği huzurdaki davada, ———–Asliye Ticaret Mahkemesinin———– E. sayılı kapsamında müvekkil bankaya dava ikame ettiğini, davacının müvekkil banka aleyhine ikame ettiği işbu dava, haksız ve hukuka aykırı olup, cevapta bulunma zarureti hasıl olmadığını, davacının işbu davadaki faiz talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının talebinin dayanağı olan mahkeme kararının kesinleşmediğini, müvekkil bankanın temerrüde düşmemiş olduğunu, davacının huzurda görülmekte olan davadaki faiz talebi kabul edilemez nitelikte olduğunu belirterek müvekkil banka aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilmiş olan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
———ATM’nin ——–esas sayılı dosya aslı ve ekleri celp edilerek mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü,
Dosya konusunda uzman Bankacı bilirkişi ———-tevdi edilerek bilirkişi raporu alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı,
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, ——– davalı banka nezdinde bulunan bir kısım hesaplarından rızası dışında çekilen——– paranın, davalı bankanın güven kurumu vasfında olması nedeni ile sorumluluğu kapsamında tazmini istemine ilişkindir.
TTK’nın 4.maddesinde yazılı davalar mutlak ticari davalardır ve görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir.TTK’nın 5 .maddesinde yazılı davalar ise genel hukuk davalarıdır.Bu davaların ticari dava sayılabilmeleri için her iki tarafında tacir ve davanın, tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması gerekir.Bir tarafın tacir olması o işi ticari iş haline getirse de ticari dava haline getirmez.
Her ne kadar bankacılık hukuku Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlenmiş bir alan olsa ve mutlak ticari dava mahiyetinde olsa da 6502 sayılı yasanın 73. Ve 83. Maddeleri göz önünde bulundurulduğunda taraflardan biri tüketici ise o dava Tüketici Mahkemesinde görülür. Mahkememizde yapılan yargılama neticesinde davacının tacir vasfında olmadığı anlaşılmış olup Yargıtay —–HD ———— sayılı ilamında da anlatıldığı üzere “Dava tarihi olan ———- tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esası hakkında kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” denilerek mahkememiz dosyasında da davacının da tüketici vasfında olması nedeni ile mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ———- NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2020