Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/620 E. 2019/1304 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/620
KARAR NO : 2019/1304
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/05/2017
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ———— tarihinde kurulmuş ——— sözleşmesinin 10. maddesi gereğince sözleşmeyi haksız fesheden tarafın ——— cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını,davalının sözleşmeyi ——– tarihinde haksız olarak feshettiğini,davacının davalıya ürün verdiğini, her sevkiyatta bedelin muaccel olduğunu, davalının temerrüde düştüğünü, davalının rekabet aykırı davrandığını, davalının ———- tarihli celsedeki beyanlarıyla sözleşmeyi imzaladığını kabul ettiğini, buna yönelik icra takibinin başlatıldığını ve davalının takibe itiraz ettiğini belirtmiş ve itirazın iptaline, davalı kötüniyetli olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davalı vekili özetle davacının borcunu gereği gibi ifa etmediğini, tabelayı davacının uzun zaman taktırmadığını, dava açıldığı sırada askerde olduğunu, işletmenin işletilmemesi sebebiyle kar elde edilmediği gibi zarar edildiğini, dolayısıyla davalının işyerini kapatmak zorunda kaldığını ve sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını, sözleşmede böyle bir hükmün olduğunun davalının bilgisi dışında olduğunu, sözleşme imzalandığında ——- yaşında olan davalının tecrübesizliğinden fayda edildiğini, cezai şarta ilişkin ihtarın gönderilmediği, davacının delilleri arasındaki ——- yazışmalarından anlaşıldığı üzere davalının cezai şarttan haberinin olmadığının açık olduğunu, davacı kendisine mal vermeyince başkasında çiğköfte aldığını, davacı ile arasında herhangi bir sözleşmenin olduğunun kendisine söylenmediğini, davacının sunduğu cari hesap ilişkisinin neye ilişkin olduğunun açıklanmadığını beyan ederek, davanın reddine, davacının kötüniyetli olması sebebiyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, ———– sözleşmesi gereği cezai şart alacağına ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu ——-İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacının —- asıl alacak, ——- işlemiş faiz olmak üzere toplam ——– üzerinden takip başlattığı davalının süresinde itiraz ile takibi durdurduğu görülmüştür.
Davacı sözleşmeyi haksız fesheden tarafın diğer tarafa ——– fesih tazminatı ödeyeceğine ilişkin ——- tarihli sözleşmenin 10.maddesine göre davalının sözleşmeyi haksız feshettiğini iddia etmiştir.
Davacı, davalı ile aralarında geçen konuşmalara ilişkin yazışmaların çıktısını dosyaya sunmuştur. Mesaj içerikleri incelendiğinde davalının davacı ile çalışmayı bırakmak zorunda kaldığını, sözleşmeyi imzalarken sözleşme olduğunu bilmediğini, bilseydi davacı ile çalışmayı bırakmayacağını, davayı bitirmelerini istediği görülmüştür.
Davalı vekili, davalının zarar nedeniyle iş yerini kapatmak zorunda kaldığını bu nedenle sözleşmeyi feshettiğini, cezai şartın bilgisi dışında olduğunu, görüşme kayıtlarından da anlaşıldığı üzere sözleşme ve cezai şartın varlığından haberdar olmadığını, zarar nedeniyle sözleşmeyi haklı nedenlerle feshetmek zorunda kaldığını savunmuştur.
Taraflar arasında sözleşme imzalandığı ve sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davalı sözleşmeyi imzalarken sözleşmeyi bilmediğini zarar nedeniyle haklı fesihte bulunduğunu savunmuştur. İspat yükünü üzerine alan davalı tarafça dosya kapsamında sözleşmeyi haklı feshettiğine ilişkin somut delil sunmadığı, davalının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10.maddesine göre cezai şart ödemekle yükümlü olduğu kabul edilmiştir. Davacının işlemiş faiz talep edebilmesi için borcun muaccel olması ve aynı zamanda muaccel bir borç nedeniyle davalının temerrüde düşmüş olması gerekmektedir. Davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyada delil olmadığından işlemiş faiz talebi kabul edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının ——– İcra Dairesinin —— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın —- kısmının iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına ,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olduğu anlaşılmakla kabul edilen alacağın% 20 oranında icra inkar tazminatına davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.811,70 TL harçtan peşin alınan 695,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.116,33 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 8.054,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.775,66 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 695,37 TL peşin harç ve 4,60 TL vekalet harcı toplamı:731,37 TL ile , bilirkişi, tebligat müzekkere ücreti toplamı 1.118,90 TL olmak üzere toplam 1.850,27 TL yargılama giderinin davanın başındaki haklılık durumuna göre 1.793,28 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/12/2019