Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/62 E. 2020/794 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/666 Esas
KARAR NO: 2020/685
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2016
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin —- tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı elektrik şirketinin abonesi olduğunu, müvekkil şirketin —- müşteri nolu aboneliği sebebiyle kesilen faturaları eksiksiz ödenmiş olduğunu, davalı şirketin müvekkil şirketçe ödenen elektrik faturalarına kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli ve perakende satış bedeli adı altında haksız bedeller yansıttığını, müvekkil şirketten haksız olarak tahsil edilen bu bedellerin müvekkil şirkete iade edilmesinin gerektiğini belirterek—– dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiş şirkete iadesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin —-tarihli cevap dilekçesinde özetle; görülmekte olan davaya da yargı yolu nedeniyle görev itirazlarının bulunduğunu, elektrik piyasasında faaliyet gösteren lisans sahibi şirketlerin kullanıcılarına yansıtabilecekleri tarifelerin—— tarafından belirlenme olduğunu, davacı tarafından mahkemenizde müvekkilim aleyhinde açılmış olan davaya husumet itirazlarının bulunduğunu, üketiciler tarafından müvekkil şirkete yöneltilen iade taleplerinin mali yükümlülüğü ilgili dağıtım şirketine ait olduğunu, davacı dilekçesinde haksız ve hukuka aykırı alındığını iddia ettiği faturalara ait bedellerin ne kadar olduğunu açıkça belirtmemiş olduğunu, davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, elektrik piyasası’nda tedarik lisansı çerçevesinde faaliyet gösteren müvekkili şirketin, elektrik tüketicileri ile perakende satış sözleşmesi ve ikili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi satışı üzerine faaliyet göstermekte olduğunu, tedarik lisansı sahibi şirketlerin kayıp-kaçak bedeli ve diğer bedelleri tahsil etmeme gibi bir inisiyatifinin bulunmadığını belirterek görevsızlık kararı vererek dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesini, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, belirsiz alacak davasının hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—– yazılan müzekkereye cevap verildiği,
Dosya konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişisi —– tevdi edilerek rapor alınarak mahkememiz dosyası içine alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava —- tarihinde açılmış olmakla; yargılama sırasında ————-bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde ——————yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, —– konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
6719 sayılı Kanunun yürürlük tarihi 17.06.2016 tarihinden önce kayıp-kaçak bedeline dayalı açılan davalarda, çok sayıda mahkeme, —– Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesiyle eklenen geçici Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesiyle eklenen geçici 20. maddenin Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 5., 10., 35. ve 36. maddelerine aykırılık iddialarını ciddi bularak, —- Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Kanunun 26. maddesiyle eklenen geçici 20. maddenin (1) numaralı fıkrasının iptaline karar verilmesi için Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Anayasaya aykırılık başvurularını incelenmiş ve nihayetinde,—- kayıp-kaçak bedellerinin tüketiciden tahsil edileceğine dair tüm hükümlerin iptal istemini reddederken, —- tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin sadece kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğunu öngören kural, hak arama özgürlüğüne ölçüsüz bir müdahalede bulunduğundan, sadece bu kuralın iptaline, kayıp kaçak bedellerine ilişkin dava konusu düzenlemeleri Anayasa’ya aykırı bulmayarak iptal talebinin reddine karar vermiş olup, ——–yayımı ile sonuç doğurduğu anlaşılmakla, davacının talebinin de, bu bedellerin hiç alınamayacağından ibaret olduğu, fazla alındığı iddiasına dayanılmadığı, taleple bağlılık gereği dosya incelenmiştir.
Her ne kadar davanın yasa değişikliği nedeniyle konusuz kaldığı yönünde karar verilmiş ise de; yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yapılan değerlendirmede —- uygulamalarınca—– davacının dava açtığı tarihte, dosyadaki bilgi ve belgelerde haklı olduğu sabittir. Yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır.————– sayılı ilamında “Dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” şeklinde hüküm kurmuştur. Bu sebeple; mahkemece tespit hükmünde “dava konusuz kaldığından; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve HMK 331/1 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve bu kapsamda maktu vekalet ücretinin haksız tarafa yükletilmesinde gerekmektedir. Çünkü davacı, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında; aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yapılmış 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 62,70 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak 2.694,00 TL masraf olmak üzere toplam 2.756,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan nispi 1.700,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,w
5-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020