Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/604 E. 2018/973 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/604 Esas
KARAR NO : 2018/973

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 26/05/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; 25.01.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine ——— nolu ZMM (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı ——– plakalı araç sürücüsünün asli kusuru ile yaya ——- çarpması neticesinde müvekkilinin eşi olan ——vefat ettiğini, davalı şirkete dava konusu kaza sebebi ile müracaat edilmiş olup açılan hasar dosyasından bugüne kadar hertıangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin dava konusu kaza sebebi ile desteğini yitirmiş olup müteveffanın yaşı, dava konusu trafik kazasında kusuru ve davacı eşin bakiye hayat süresi ile müteveffanın gelirinden eşine ayıracağı paylar dikkate alındığında müvekkilinin gerçek zararının ortaya çıkacağını beyan ile, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklan saklı kalmak kaydı İle tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının tam ve kesin olarak beürienebilmesinin mümkün olduğu anda (HMK madde 107) arttırılmak üzere, davacı eş ——————–için 5.000-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi itibariyle yürüdükte bulunan azami poliçe teminatı limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt taritıinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 28/06/2017 tarihli cevap dilekçeside özetle; ———– plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ——- vadeli——— no.lu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığım, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, dosyada kusur durumuna ilişkin herhangi bir resmi belge bulunmadığından yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın delil listesinde yazılı bulunan delilleri tebliğ etmediğini, davaya konu edilen kazadan dolayı açılmış olan soruşturma ve varsa kovuşturma dosyasının celbini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekte birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini talep ettiklerini, ancak aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanması gerektiğini, davacıların sosyal ve ekonomik durumları ile hangi Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi olduklarının sayın mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, temerrüt süresinin, delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, ayrıca dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari iş niteliğinde olmadığını, bu n«tenle davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin reddi gerektiğini beyan ile, aleyhe açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklen ilmesine karar verilmesini, aksi halde, celp edilmesi gereken delillerin toplanmasını, davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasını, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının devam eden yargılaması sırasında davacı vekili mahkememize gönderdiği 12/11/2018 havale tarihli dilekçesinde davalı ile sulh olduklarını, vekalet ücreti ile masraf taleplerinin olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Davacı vekilinin Hatay ————-.Noterliğinin 14/02/2017 tarih 04065 Y.nolu vekaletnamesinde sulh yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Tarafların sulh olduğu anlaşılmakla davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.