Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/599 E. 2020/293 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-KARAR-

ESAS NO : 2017/599 Esas
KARAR NO : 2020/293

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacının sunmuş olduğu faturaya —- —- adresine gönderilmek üzere —-tarihinde davalı şirketin—— şubesine irsaliye ile teslim ettiğini, davalı şirketin ——– tarafından——- davalıca teslim alındığını ——— seri numaralı faturanın, —– gönderi numarası ile davalı sistemlerine kaydedildiğini, ancak gönderinin alıcı tarafından teslim alınmadığını, bunun üzerine teslim edilmeyen kargonun ——- amacı ile davacının adresinin bulunduğu ——– iade edilmek üzere yola çıktığını; ancak, ne davacıya ne de ———- ulaşmadığını, bu konuda ilgili kargoya şikayet yapıldığını; ancak, tüm çabalara rağmen kargonun davacıya ulaşmadığı gibi nerede olduğu hakkında da bilgi verilmediğini, bunun üzerine davacının Beşiktaş ——.Noterliği’nin ——- tarihli ihtarnamesi ile davalıya kargonun kendisine iletilmesini aksi halde zararın tazmini hususunda yasal işlem başlatılacağını ihtar ettiğini, davalı tarafından ihtara verilen cevabın söz konusu kargonun iade alınmaması üzerine teslim birimine iade edildiği yönünde olduğu; gönderici müşteriye iadenin gerçekleşeceği, ancak gönderi faturasının %50’si olmak üzere iade faturası kesilerek müşteriden tahsil edileceğinin bildirildiğini; bu bildirime rağmen davacının—- şubesine gitmesine rağmen kargonun nerede olduğu hakkında bilgi verilmediğini, davalının kendisine teslim edilen kargoyu kaybettiğini, —— bedelinin —— olduğunu belirtmiş, —– bedeli olan —- — teslim tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından—- teslim alındığını; ancak, ürünün alıcısı tarafından teslim alınmadığını ve göndericiye de iade edilmediğini iddia ettiğini; ancak, davacının bunu ispatla yükümlü olduğunu, davalının taşıma konusunda kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, söz konusu kargonun içerisinde emtianın ne olduğu ve ürünün ne şekilde kargoya verildiği hususunda da net bir şey tespit edilemediğini; bu nedenle, öncelikle davacı tarafından kayıp olduğu iddia edilen kargonun içeriğinde bahsi geçen ürünün bulunduğu hususunun kesin delillerle ispat edilmesi gerektiğini, göndericinin, gönderilen eşyanın varış noktası, cinsi, miktarı ve nitelikleri ile diğer önemli bilgileri tam ve doğru olarak taşımacıya bildirmek zorunda olduğunu, yanlış ve eksik bildirmelerden doğacak her türlü sorumluluğun gönderene ait olduğunu, taşımacının ise ihbar veya şikayet halinde yetkili ve görevlilerin huzurunda eşyayı kontrol edebileceği, davalı şirketin söz konusu taşımayla ilgili herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiş, haksız açılan davanın usul ve esas yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekaletname ücretinin davacıya yükletilmesini; talep etmiştir.
Dava; alıcısının eline geçmeyen gönderi nedeniyle uğranılan zararın tazminine; ilişkindir.
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden,——- adresine gönderilmek üzere — davalıya teslim edildiği taraflar arasında çekişmesiz olup, taraflar arasındaki uyuşmazlıklar davalıya teslim edilen taşıma konusu paketin alıcısına teslim edilip edilmediği ve paketin içeriğinde ne olduğu ile bu kapsamda davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise sorumlu olduğu miktarın ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü noktasında aşılması gereken ilk husus, davalı tarafça taşınmak üzere teslim alınan emtianın alıcısına teslim edilip edilmediğidir. Bu hususta ispat yükü davalı taşıyıcıda bulunmaktadır. Davalı taraf dava konusu emtianın alıcısına teslim edildiğinin ispatına yönelik olarak herhangi bir belge sunmadığından davalının teslim aldığı eşyayı alıcısına teslim etmediği ve taşınmak üzere teslim alınan eşyanın zayi olduğu sonucuna varılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından veya hasarından doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcı aynı zamanda adamlarının görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden de kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur (TTK m.879). Somut olayda, ziyaın taşıma sırasında meydana geldiği açık bulunduğundan davalının Türk Ticaret Kanunu’nun 875. maddesi gereğince somut olayda meydana gelen zarardan sorumlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalının meydana gelen zarar nedeniyle sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla tazminata esas alınacak değer de TTK’nın 880. maddesinde belirlenmiş olup, taşıyıcının sorumluluğu kural olarak, eşyanın tamamı değerini kaybetmişse tamamının, eşyanın bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının —— karşılayan tutar ile sınırlıdır (TTK m. 882/2). Ancak, zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı kanunda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz (TTK m. 886). Davalı tarafça teslim alındığı sabit bulunan eşyanın alıcıya teslim edilmemesinin makul kabul edilmesinde olanak bulunmaması, dolayısıyla TTK’nın 886. maddesi gereğince gönderinin kaybedilmesi suretiyle davacının uğradığı zararın davalının pervazsızca davranışından kaynaklanması nedeniyle (Yargıtay —- HD, ———————; Yargıtay ——–. HD, —————–davalı şirketin TTK’nın 882. maddesindeki sorumluluk sınırlamasından faydalanamayacağı ve davalının davacının gerçek zararı ile sorumlu bulunması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalının, davacı şirketten teslim edilmek üzere herhangi bir gönderi teslim almadığını öne sürmediği, taşımak üzere teslim aldığı emtiayı alıcısına teslim ettiğini iddia ettiği, ancak bunu kanıtlayamadığı, bu duruma makul kabul edilebilir bir açıklama getiremediği,—— tarafından benimsendiği gibi emtianın alıcısına ulaşamamasının makul, kabul edilebilir bir açıklamasını yapamayan taşıyıcının bu hareketinin kötüniyete eşdeğer bir kusur olduğu, bu durumunda ağır kusurlu olarak kabulünün gerektiği, davalının ağır kusurlu olduğu dolayısıyla kendisini sorumluluktan kurtarabilecek beyyinelerden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı, davacının oluşan gerçek zarardan sorumlu olduğu, davacının ———————- tutarlı zararını ispatlayabildiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile;
————————-tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 249,28 TL karar ve ilam harcından 62,32 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 186,96 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar halinde yürürlükte bulunan — — Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ve 62,32 TL peşin harç ile 4,60 TL vekalet harcı toplamı: 98,32 TL ile aşağıda dökümü yazılı 108,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.